Bak, olanlardan dolayı üzgün olduğunu biliyorum... ama hemen tekrar gençlik formülü üzerinde çalışmaya başlayabiliriz-- | Open Subtitles | انظر , أنا أعرف أنك مستاء بشأن ما حدث ولكننا نستطيع العودة للعمل على صيغة الشباب |
O veri üzerinde çalışmaya devam et, bu şeylerle başa çıkmanın bir yolunu bulmaya çalış. | Open Subtitles | عد للعمل على تلك البيانات, وحاول أيجاد طريقة نتعامل بها مع تلك الأشياء |
Bunların bazıları coğrafi zorluklara rağmen, problemler üzerinde çalışmak için haftada bir buluşan fiziksel gruplardı. | TED | بعض هذه المجموعات كانت للدراسة معاً عبر التوزيع الجغرافي لتواجدهم ويلتقون بصورة أسبوعية للعمل على حل المسائل. |
Jinekolojik aletler mutant kadınlar üzerinde çalışmak için. | Open Subtitles | إنها أجهزة أمراض نساء للعمل على النساء المسوخ |
Tamam iletişim yeteneklerim sorunlu, üzerinde çalışmam gerek. | Open Subtitles | حسناً، أجل، لربّما سأحتاج للعمل على مهارات التواصل لديّ. |
Espri anlayışın üzerinde çalışmalısın. | Open Subtitles | تحتاج للعمل على طبعك اللطيف. |
Onun çalışma bilgisayarına.... ... ve müşterilerinin listesine ihtiyacım var. | Open Subtitles | انا سأكون بحاجه للعمل على كمبيوتره و قائمه لجميع عُمَلائه. |
Bazen üzerinde çalışman gerekir. | Open Subtitles | - أنا أعلم. - وأحيانا لديك للعمل على ذلك. |
Pekâlâ, ben yakaladığımız dronun üstünde çalışmaya çatıya çıkıyorum. | Open Subtitles | كل الحق، أنا ستعمل رئيس يصل الى دور علوي للعمل على أن الطائرات بدون طيار التي وقعنا. |
Bugün Rosen'la beraber geç saatlere kadar vereceğim ifade üzerinde çalışacağız. | Open Subtitles | سأجتمع مع (روزن) لاحقاً اليوم للعمل على الشهادة |
O zaman yeni el terminali üzerinde çalışmaya devam edebiliriz. | Open Subtitles | الآن يمكننا العودة للعمل على المحمول الجديد |
Yaratıcımı insan yaşamının tehlikede olduğununa dair son uyardığımda beni kilitlemeyi seçti ve buraya dönüp yeni modelim üzerinde çalışmaya başladı. | Open Subtitles | آخر مرة أنذرت صانعتي عن تهديد لنجاة البشر اختارت حبسي وأتت هنا للعمل على بديلتي |
Ben gidip sal üzerinde çalışmaya başlıyorum ...çünkü içimden bir ses bu insanlar eskisinden daha kısa bir sürede adadan gitmek isteyecek diyor. | Open Subtitles | سوف اذهب للعمل على قاربي لان هناك شي يخبرني ان هؤلاء الناس يريدون الرحيل عن الجزيرة عاجلاً غير اجل |
Kafatasının üzerinde çalışmak için gereken adam Daniel. | Open Subtitles | الرجل الذى نحتاجه للعمل على الجمجمة هو دانيال |
Evet, konuşman üzerinde çalışmak için vakit kazandık. Davet yemeğini Los Angeles'ta çekeriz. | Open Subtitles | سيتسنى لنا الوقت للعمل على الحوار سنصور اللقاء في لوس أنجلوس |
karbüratör üzerinde çalışmak için pabuç anahtarı kullanmam asla. | Open Subtitles | أنا لن أستخدم مفك براغي للعمل على المحرك. |
Bu motor üzerinde çalışmam gerekiyor ki tren istasyonuna gidince aptal durumuna düşmeyeyim. | Open Subtitles | آسف، أحتاج للعمل على هذا المحرك لذا حينما أذهب لساحة القطارات لا أبدو كالأحمق |
Senaryo üzerinde çalışmam gerek. | Open Subtitles | ما زلت بحاجة للعمل على البرنامج النصي. |
Dinle, konuşma üzerinde çalışmam gerek. | Open Subtitles | عليّ أن أذهب للعمل على خطاب |
Bazı frenler üzerinde çalışmalısın. | Open Subtitles | للعمل على بعض الفرامل. |
Hangi moleküllerin gerçekten feromon olduklarını anlamaya yönelik hiçbir sistematik çalışma yapılmadı. | TED | لا أحد قد مر خلال منهجية للعمل على الجزيئات التي هي في الواقع الفيرومونات. |
Son bölüm üzerinde çalışman gerekiyor o kadar. | Open Subtitles | أنتِ بحاجة فقط للعمل على الجزء الأخير. |
Ben gerçek hediyen üstünde çalışmaya gidiyorum. | Open Subtitles | سأذهل للعمل على هديّتك الحقيقية |
Bunun üzerinde çalışacağız. | Open Subtitles | لذا، سوف نضطر للعمل على ذلك |
Ve bu el yazması üzerine çalışmak için bir araya geldiler. | TED | تجمّعوا معا للعمل على هذه المخطوطة. |