"للفأر" - Traduction Arabe en Turc

    • Fareden
        
    • fareye
        
    • farenin
        
    • fare
        
    Kuştan tut da geyiğe, Fareden tut da ayıya hatta böceğe kadar hiçbir fark yok. Open Subtitles ليست مختلفة عن الطير للغزال أو للفأر أو الدب أو الحشرة
    Özür dilerken, minik Fareden özür dile. Open Subtitles عندما تعتذر ، اعتذر للفأر الصغير
    Bir fareye vücudu soğukken hidrojen sülfit verdiğimizde farenin çekirdek sıcaklığının da düştüğünü görmek gerçekten şaşırtıcıydı. TED ولهذا فإنه كان مثير لنا أنه عندما جربنا كبريتيد الهيدروجين على فار عندما كان أيضًا باردًا أن ما حدث أن الحرارة الداخلية للفأر أيضًا أصبحت باردة.
    Bebek tıpkı bir fareye benziyordu. Open Subtitles الرضيع كان أشبه للفأر من جميع النواحي.
    Özetlememe izin verin: farenin omuriliğinde onu sakat bırakan bir lezyon var TED دعوني ألخص: يتم إجراء ضرر يشل في النخاع الشوكي للفأر.
    Robot, farenin sakat bacaklarını kullanmak için her şeyi denemesine izin veren güvenli bir ortam sağladı. TED الروبوت يؤمن البيئة الآمنة التي تسمح للفأر للمحاولة بأي شيء ليتم إشراك الساقين المشلولتين
    fare kapanı hakkında oldukça uzun bir süre eğitim aldık, bilirsin. Open Subtitles هى أن تضع المصيدة فى مكان ما و تضع طُعم للفأر
    Ana fikir ise insan için doğru olan neyse aynı zamanda beyaz fare içinde doğru olur. TED والفكرة أن ما يصلح للبشر يصلح أيضًا للفأر الأبيض.
    Fareden söz etmiyordum. Open Subtitles كنت أشير للفأر
    Fareden söz etmiyordum. Open Subtitles كنت أشير للفأر
    Minik kuşa teşekkürler, ya da daha doğruşu küçük fareye Benim için küçük bir tuzak planladığını biliyordum. Open Subtitles شكراً للطير الرضيع, أو بالآخري للفأر النحيل ... كنت أعرف أنك تخطط لفخ صغيراً لي لذا خططت فخاً صغيراً لك
    Ben halen ilk fareye ne olduğunu anlamaya çalışıyorum. Open Subtitles بأمانة، أحاول معرفة ما حدث للفأر الأول.
    Aynı anda, hiçbir ışık görmemiş olan ikinci fareye zihinsel bir mesaj gönderiyor, ve ikinci fare denemelerin %70’inde retinasına hiçbir ışık gelmeden soldaki manivelaya basıp ödülü alıyor. TED وفي ذات الوقت، هو يرسل رسالة عقلية للفأر الثاني الذي لم يرى الضوء. والفأر الثاني بنسبة 70% من عدد المرات سيذهب ويحدد العتلة اليسرى ويحصل على مكافأة من دون حتى أن يدرك الضوء بالشبكية.
    Bu yüzden, bir çöreğin bir yere gitmesine neden olan bir olay düşündüğünüzde -- çöreğe birşey yaptığınızda (etki ettiğinizde) -- "Çöreği fareye ver" dersiniz. TED لذلك عندما تُفكِر في الحدث بطريقة جعل الفطيرة تنتقل لجهةٍ ما... حيثما تفعل شئ للفطيرة... أنت تقول: "أُعْطِ الفطيرة للفأر."
    Annecim, yine farenin fıstık ezmesini çalmaya uğraştım. Open Subtitles أمي , لقد حاولت أن أسرق زبدة الفول السوداني للفأر مرة أخرى
    Burası aç bir farenin yiyecek bulması için mükemmel bir yerdir. Open Subtitles إنه المكان الأمثل للفأر الجائع ليعثر على الطعام
    farenin gün batımına kadar beklemekten başka çaresi yok. Open Subtitles ليس للفأر من خيار غير الإنتظار حتى الغسق
    fare olmak harika bir şey olmalı. Open Subtitles لا بد أنه أمر رائع بالنسبة للفأر
    - Kedi ve fare bir ikiliyse kurbağanın çifti... - Sinek. Open Subtitles القطة بالنسبة للفأر كالضفدع بالنسبة ل
    Ona bu yüzden küçük Jerry fare diyoruz. Open Subtitles وهذا هو السبب في أننا نغني للفأر الصغير

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus