"للفيروس" - Traduction Arabe en Turc

    • virüsün
        
    • virüse
        
    • virüs
        
    • virüsü
        
    • birinci
        
    • virüsle
        
    • taşıyıcı
        
    Kimyasal virüsün yapısı, kurbandan kurbana dikey yönde bir gelişme gösteriyor. Open Subtitles التراكيب الجزيئية للفيروس الكيميائي تدهورْ بنسبةِ أسّيةِ مِنْ مضيّفِ الي أخر
    virüsün ilk evrelerinde görülen bazı yan etkilere benzer şeyler yaşayabileceğinizi hatırlatmak isterim. Open Subtitles سأذكّركم بأنّكم ستواجهون من المحتمل بعض الآثار الجانبية المشابهة ، للمراحل المبكّرة للفيروس
    Bizi virüse götüren senin rehberliğindi ve bunun için minnettarız. Open Subtitles توجيهك هو الذي قام بإيصالنا للفيروس و نشكرك على ذلك
    virüse yakalanmış binlerce insanı bulmayı başardılar ve bulaşmasını önlediler. TED تعقبوا آلاف الأشخاص الذين تعرضوا للفيروس وساعدوا على كسر سلسلة العدوى.
    Sonraki olay ise virüs DNA'sı bakteri DNA'sını parçalayan şeyi üretti. TED بعد ذلك ، قام الحمض النووي للفيروس بتكوين مادة قامت بتقطيع الحمض النووي للبكتريا.
    Ve bu virüsü taşıyan bir sivrisinek tarafından ısırıldığınızı varsayalım. TED ودعنا نفترض أنك تعرضت للعض من قبل بعوضة حاملة للفيروس.
    Hastanenin içinde bir adamım var, birinci hasta konusunda bize yalan söylediklerini düşünüyorlar. Open Subtitles لدي شرطيّ في المشفى يعتقد أنّهم كانوا يكذبون علينا بشأن المريض الحامل للفيروس.
    Bu yıkıcı genetik piyangoyu kazanmanın şansı zamanla veya yeni türlerin virüsün konak olduğu türle yakından ilişkili olmasıyla artar. TED تزداد احتمالات الفوز بهذا اليانصيب الجيني التدميري بمرور الوقت، أو إذا كان النوع الجديد أكثر ارتباطاً مع العائل المعتاد للفيروس.
    Bu dış yapı, virüsün moleküler sistemini hücresel zarlardan kırmasına ve hücrelerimizi çalmasına yardımcı olur. TED يساعد هذا الهيكل الخارجي الآلية الجزيئية للفيروس على اختراق الأغشية الخلوية والسيطرة على خلايانا.
    Bu amfifiller daha sonra virüsün RNA'sı ve proteinleri de dahil olmak üzere kendi parçacıklarının etrafında kabarcıklar oluştururlar. TED ثم تشكل مزدوجات الألفة تلك فقاعات خاصة بها حول الجسيمات بما في ذلك الحمض النووي الريبي للفيروس والبروتينات.
    virüsün yaygın olduğu bölgelerde bulaşım sorunu açıkça anlaşılıyor. TED ويمكنكم أن نفهم، من الواضح، أن مشكلة الإنتقال بين الناس في المناطق المعرضة بشدة للفيروس.
    ...aralarında virüsün kaynak şifresinin de bulunduğu bazı dosyaları yeniden yapılandırmayı başardım. Open Subtitles إنني قادر علي إعادة بناء الملفات جزئياً وفقاً للرمز الأصلي للفيروس
    İlkinde, hükûmetler ve topluluklar yayılmayı durdurmak için hiçbir şey yapmazlar, onun yerine, insanların olabildiğince hızlı biçimde virüse maruz kalmalarına izin verirler. TED في أولها، لا تتحرك الحكومات والمجتمعات لإيقاف الانتشار وبدلًا من ذلك تسمح للأشخاص بالتعرض للفيروس بأسرع ما يمكن.
    Bu virüse ulaşma yetkisi olan kişiler, böyle bir şey yapmazlar. Open Subtitles إن الموظفين العاملين هناك والذين لديهم صلاحية الدخول للفيروس لن يقوموا بشيء كهذا هل أنتي متأكدة؟
    Ayrıca karantinaya alınan... hiçbir hastada virüse rastlanmadı. Open Subtitles أيضا, لم نوجد أى أثر للفيروس فى أى مرضى تم حجزهم.
    İşte bu yüzden atmosferde nem oluşturmaya çalışıyoruz. virüse son darbeyi vurmak için. Open Subtitles لهذا سندفع برطوبة الجو، ونرسل الضربة القاضية للفيروس.
    Avelile de de virüs vardı O virüsle doğdu. TED وإيفيلي حاملة للفيروس أيضاً وقد ولدت مع الفيروس
    Mavi olan virüs için. Yeşil olanı ise anti-virüs. Open Subtitles الأزرق يحتوي على الفيروس ، الأخضر حتوي على المضاد للفيروس
    Eğer virüs bir kez bulaşıp kuluçkaya yatarsa, yapabileceğimiz hiçbirşey olmaz. Open Subtitles بمجرد أن يتعرض أحد للفيروس ويصبح فى فترة الحضانة, لا يمكننا فعل شىء
    Ama otopsi yaptıklarında HIV virüsü bulunmamış. Open Subtitles لكن عندما شرحوا الجثة , لم يجدوا هناك أي أثر للفيروس.
    Pentagon, tüm altyapıyı taramak ve virüsü bulup, yok etmek için yapay zeka sistemini kullanmamızı önerdi. Open Subtitles اقترحت وزارة الدفاع باستخدام الذكاء الاصطناعي لفحص البنى التحتية ابحث واعمل على تدمير أي اثر للفيروس
    Neden birinci hasta hakkında yalan söylüyorlar? Open Subtitles لمَ يكذبون بشأن المريض الحامل للفيروس أصلًا؟
    Bu, taşıyıcı olup da etkilenmemeni açıklar. Vücudunda antikorlar var. Open Subtitles هذا يفسر كونك حاملة للفيروس ولم تتأثري به، لابد أن لديك مضادات في جسمك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus