bir yada iki yıldan daha az evli kalmış çiftlerin cinayet ve intiharı. | Open Subtitles | للقتل ثم الانتحار بين زوجين عمر زواجهما أكثر من سنة وأقل من سنتين |
Paraya çok önem veren birine benziyor. cinayet işleyecek kadar. | Open Subtitles | أصبحت مثل شخص ما يهتم بعمق حول المال، يكفي للقتل |
Ona bir olayda yardım ediyorum. Olmaz. öldürme izninin süresi doldu. | Open Subtitles | لا، ترخيصك للقتل قد إنتهى أيها الشاب تعال وكل بعض البيض |
Görüyorsunuz, diğer yanağını çevirdi ama bir lider öldürmek için hazır olmalıydı. | Open Subtitles | انظروا إنه يدير خده الآخر لكن القائد يجب أن يكون جاهزاً للقتل |
Başladıktan sonra, öldürmeye ve daha fazla ölüme hazır olmanız gerek. | Open Subtitles | إذا بدأت يجب أن تكون مستعد للقتل و المزيد من القتل |
Ve yine ölüm - ta ki sorun ortadan kalkana kadar. | Open Subtitles | ثم المزيد من القتل حتى لا يكون هناك داعى للقتل |
Ama çeşni yerine Jeff, çalışma grubumuzun bir üyesinde cinayet eğilimleri var. | Open Subtitles | و لكن بدلاً من قشر الليمون أحد أعضاء مجموعتنا لديه نزعات للقتل |
Telefon çalmak için... cinayet işlemek için zor bir neden. | Open Subtitles | بدأت بذلك، أجل. سرقة هاتف خلوي بالكاد يبدو دافعاً للقتل |
cinayet sarayımda uzun zamandır ihmâl edilmiş birçok yer var. | Open Subtitles | هُناك أماكن في قصري للقتل ظلت مُهملة لفترة طويلة للغاية |
Bunlar insanda birini öldürme isteği doğurmazsa, ne doğurur bilemiyorum. | Open Subtitles | إن لم يدفع هذا شخص للقتل فلا أعرف إلام يدفع |
Eylem işe yaramıyorken ve insanların öldürme riski varken başka bir yürüyüş düzenlemeyeceğim. | Open Subtitles | ولا أستطيع المجازفة بمسيرة أخرى حيت يتعرض الناس للقتل إن كانت لن تثمر. |
Söylemesi trajik ama, genç, işsiz, eğitimsiz bir erkek, ölme ve öldürme riskini arttırıyor. | TED | إنه أمر مأساوي، أن تكون شابًا وعاطلًا عن العمل وغير متعلم وذكرًا، يزيد من احتمال أن تكون قاتلًا أو أن تتعرض للقتل. |
Bir insanı öldürmek veya cesedinden kurtulmak amacıyla kullanılabilecek her şeyi torbalayın. | Open Subtitles | احزموا أيّ شيء يمكن أن يستخدم للقتل أو التخلّص من جثّة بشريّة |
Oğlum satırı intikam almak için kullanmak istedin ama o öldürmek için değildir. | Open Subtitles | اردت استخدام الساطور للأنتقام لكنّه ليس للقتل الملكي المخصي مات على أي حال |
Müthiş bir yaylım ateşine tutmuştu ve sanki onu öldürmeye hazırlanıyordu. | Open Subtitles | وفيما يلي هذه الانتقادات كبيرة وبدا ان كان يجري انشاؤها للقتل. |
Çocuğu dövüşmeye, açlığa, hırsızlık yapmaya ve eğer gerekirse öldürmeye hazırlar. | Open Subtitles | يجبر الولد للمحاربة، يجوعه. يجبره للسرِقة. ، وان كان ضروريا، للقتل. |
Alnında ölüm işaretiyle yaşamak hiç de kolay değil. | Open Subtitles | أن تكون مطلوبا للقتل ليس أمرا سهلا للعيش معه |
cinayetten ötürü sürgün edilme sebebi, kızının onurunu korumak içindi. | Open Subtitles | نفيا للقتل عندما كان يحاول أن يدافع عن شرف ابنته |
Yakınlardaki kasabanın tekinde bir memur öldürülmüş. | Open Subtitles | تعرض ضابطاً للقتل على بعد 24 ميلاً من هنا |
Şöyle diyecek; "Sizce birini aynen kitabımda anlattığım gibi öldürecek kadar aptal mıyım?" | Open Subtitles | هي ستقول، تعتقد سأكون أخرس بما فيه الكفاية للقتل أي شخص في الطريق المضبوط وصفت في كتابي؟ |
Anladığım kadarıyla, yarın, katil dürtülerine tanıklık etmen gereken bir duruşman var. | Open Subtitles | أفهم أن لديك محاكمة سماعية غداً, به يجب عليك أن تدلو بدوافعك للقتل. |
cinayete kurban gitmiş olabilir ve ikinci bir vaka daha olabilir. | Open Subtitles | هناك احتمال انه تعرض للقتل و قد تكون هناك حالة اخرى |
Onu öldürmenin en merhametli yolu bir bıçakla saldırmaktır. | Open Subtitles | إن الطريقة الرحيمة للقتل هى التوجه بسرعة و بقوة بسكين |
Sevgilinin kocası, adam öldürmekten içerideyken.. | Open Subtitles | عند دخول زوجك العزيز السجن للقتل بدون عمد، |
doğduğumuz anda elimize silah verdiler, öldürmeyi öğrettiler. | TED | الشيء الوحيد الذي يمكننا القيام به، ونعرفه، منذ ولادتنا، هو الإمساك بالبندقية وإطلاق النار منها للقتل. |
Biliyor musun , kendini öldürteceksin Sullivan, tıpkı senin yaşlı adamın yaptığı gibi. | Open Subtitles | هل تعرفين ستؤدي بنفسك للقتل سوليفان كما فعل الرجل العجوز |
Tamam, insanlar öldürülüyor, yani ne bildiğini söyleyeceksin, bu hemen hemen olacak, veya oraya tekrar döneceğiz. | Open Subtitles | حسناً ، ها هو الشيء الأشخاص تتعرض للقتل لذاأنتستخبرينيبما أريدأنأعرفه . و ستخبريني الآن وإلا،سنفعلذلكمجدداً. |