Ruhu olan bir bebeği öldürmek için gözlerini oymanız ve kafasını koparmanız gerekir. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة للقضاء على دمية بها روح هو التخلص من عينيها وقطع راسها |
Bize büyük bir sopa lazım davalılarımızı öldürmek için hazırlıklı biri. | Open Subtitles | نحتاج إلى عصا غليظة أحدهم يعدّ العدّة للقضاء على لائحة اتهاماتنا |
Parmak izleri genelde yakılır ceset de bir nehre atılır veya kokuyu yok etmek için kimyasallarla birlikte gömülür. | Open Subtitles | بصمات الأصابع في كثير من الأحيان تحرق والجسد يلقى في نهر أو يدفن مع المواد الكيميائية للقضاء على الرائحة |
BGA, AV'leri yok etmek için bize yardım etmek istiyor, değil mi? | Open Subtitles | جي. أي . يُريدُون مُسَاعَدَتنا للقضاء على أي في ؟ |
Ve Titans yenmek için bize zaman satın alma, her ne kadar biz gelen gücü alacağım nerede bilmiyorum. | Open Subtitles | و يوفر لنا الوقت للقضاء على الجبابرة و لكنني لا أعلم من أين سنأتي بالقوة |
Bugün görünmezlik salgınını ortadan kaldırmak için harekete geçmekte anlaşalım | TED | لذلك دعونا نتفق على اتخاذ إجراء اليوم للقضاء على وباء الخفاء. |
Bir halkı yok etmenin en iyi yolu, üreme yeteneğini yok etmektir. | Open Subtitles | أفضل وسيلة للقضاء على الشعب هي بأن ينزعو منه قدرته على التوالد. |
Geriye kalan Gölge Canavarları'nın işini bitirmek için iyi bir fırsat. | Open Subtitles | هذه فرصتنا للقضاء على ما تبقى من "وحوش الظلّ". |
II. Dünya Savaşından sonra, çiftliklerdeki yabani bitkileri öldürmek için bitki öldürücüler kullanmaya başladık. | TED | وبعد الحرب العالمية الثانية، بدأنا باستخدام مبيدات الأعشاب للقضاء على الأعشاب الضارة في حقولنا. |
E-1101Afrika Motaba'sını öldürmek için tasarlanmıştı. | Open Subtitles | صمم ال إي 1101 للقضاء على فيروس موتابا الأفريقي |
Bu yaratıkları öldürmek için bir uzmana ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نحتاج شخصا ما, خبيرا للقضاء على هذه المخلوقات |
Derindeki bu parçacıkları yok etmek için lazer gücünü artırınca hastaya daha büyük zarar verdiğimiz oldu. | Open Subtitles | و عندما نزيد قوة الليزر للقضاء على الجزيئات العميقة يؤدِّي ذلك لمزيد من الإصابة للمريض |
Hazreti Samuel tarafından eski bir çocuk katili düşmanı yok etmek için gönderilmişti. | Open Subtitles | أرسله النبى صموئيل للقضاء على أعداء قدامى يضحون بالأطفال |
Bize göre, bu koskoca insan ırkını yok etmek için düzenlenmiş bir girişim. | Open Subtitles | نعتقد أنها محاولة مركزة للقضاء على الجنس البشري |
Biz rekabet kurtulmak olacak, sonra iblis yenmek için üç Gücü kullanın. | Open Subtitles | سنتخلص من المنازعات و بعدها إستخدموا قوة الثلاث للقضاء على المشعوذ |
Bu, trans bireyleri ortadan kaldırmak için yapılan kasti bir hareketti ve ne ilk ne de sondu. | TED | كانت هذه محاولة مقصودة للقضاء على المتحولين، ولم تكن الأولى ولا الأخيرة. |
Biz de onu ele geçirip dünyadan yok etmenin eşiğindeyiz. | TED | سنكون على الطريق الصحيح للقضاء على هذا المرض من جميع أنحاء العالم. |
O kalpsiz psikopat Vance'in işini bitirmek için geri gelmiş. | Open Subtitles | لقد عاد هذا المريض النفسي العديم الرحمة للقضاء على (فانس). |
Kölelik karşıtları 20 yıldır köle ticaretini bitirmeye çalışıyorlardı. | Open Subtitles | المؤيدون للقضاء على العبودية كانوا يحاولون لمدة عشرون عاماً لإنهاء تجارة الرقيق |
Sizi yok etmeye yeminli olduğunu bildiğiniz halde niye yapasın bunu? | Open Subtitles | ولماذا كنت ستفعل ذلك عندما تعرف أنها تعهدت للقضاء على الخروج؟ |
Bay Nye sizin Bayan Hewes'u alaşağı etmek için kendinizce sebepleriniz olabileceğini söyledi. | Open Subtitles | (الآن، يخبرنا السيد (ناي أنه ربما تكون لديكِ أسبابكِ (للقضاء على سيدة (هيوز |
Ben de teröristleri yakalamak için ya da petrol yüzünden sanmıştım. | Open Subtitles | وأنا الذي اعتقدت أنه للقضاء على الإرهابيين أو من أجل النفط؟ |
Yerlileri bastırmak için ordu gönderilmişti. | Open Subtitles | تم إرسال الجيش للقضاء على السكان المحليين. |
Bu yaratıkları ortadan kaldırmanın neye mal olduğunu biliyor musun? | Open Subtitles | لا شيء سيصمدهُ لفترة أطول هل لديك أية فكرة عن ما الذي بالآخر يحتاج للقضاء على هذهِ الحشرة البغيضة |