Bu adamın 50 takipçisi de onun için ölmeye hazır. | Open Subtitles | هذا الرجل لديه 50 من اتباعه مستعدون للموت من اجله |
Saygı her şeydir, güero. Bunun için ölmeye hazır mısın? | Open Subtitles | الإحترام هو كل شيئ أيها الأبيض, هل أنت مستعد للموت من أجل ذلك |
Bu çocukların senin için ölmeye ne kadar istekli olduklarının tamamen farkında olduğunu biliyorsun sanırım. | Open Subtitles | أفترض أنك تريد أن تشعر بالقوة بمدى إستعداد هولاء الأولاد للموت من أجلك |
Bu yolda ölmeyi göze aldım, baba. | Open Subtitles | إنني مستعد للموت . من أجل هذه القضية ، يا أبي |
Ne yapmaya gelmişlerse, onun için ölümü de göze almışlar. | Open Subtitles | مهما كان ما يفعلوه فهم مستعدون للموت من أجله |
Düzen Efendileri'ni birer birer öldürüp, senin için ölmek isteyen, savaşçılarını ve gemilerini ele geçireceksin. | Open Subtitles | تغتال حاكم نظام واحد بعد الآخر, تأخذ سفنهم ومحاربيهم جميعهم راغبون للموت من أجلك |
- Senin için öldüm! - Onun için ben de ölürüm. | Open Subtitles | ـ لقد متّ من أجلك ـ وأنا مُستعدّة للموت من أجله أيضاً |
Aslında bunun için ölünür, ifade tarzım için özür dilerim. | Open Subtitles | ذلك, مع القليل من الليمون فقط للموت من اجل |
Ve buna rağmen çocuklarını terk edip bu adam için ölecek misin? | Open Subtitles | ومع ذلك انت مستعد للموت من أجله تاركا أطفالك إلى الأبد؟ |
Uğrunda ölünecek bir şey varsa ölümü göze almaktır. | Open Subtitles | إنها بشأن إرادتك للموت من أجل شيء تؤمن أنه يستحق الموت لأجله. |
Siyah askerlerin savaşa gidip, dönünce kendi toplumlarında şiddet gördüğü ve öldürüldüğü her savaşa karşıyız. | Open Subtitles | للموت من أجل أناس يكرهونهم نحن ضد أيّ حرب يذهب فيها السود للقتال |
Bu adam için ölmeye gerçekten hazır mısın? | Open Subtitles | أأنتِ مستعدة حقاً للموت من أجل هذا الرجل؟ |
Bizim için ölmeye hazırlar ama en ufak haksızlık isyana sebep olabilir. | Open Subtitles | إنهم مستعدون للموت من أجلنا لكن أي ظلم يعني التمرد |
Omuz omuza, birbiri için ölmeye hazır. | Open Subtitles | جنباً إلى جنب، مستعدين للموت من أجل بعضنا البعض |
Buraya geldi ve bir açıklama yapmak istedi bunun için ölmeye hazır . | Open Subtitles | لقد أتى إلى هنا لإصدار بيان وهو راغبٌ للموت من أجله |
Beni endişelendiriyorsun. Daha geçenlerde başka biri için ölmeye hazırdın. | Open Subtitles | القلق بشأني ، كنتي مستعدة للموت من اجل شخص آخر مؤخراً |
Başkalarının sürüleri kralları için ölmeye razı değil mi? | Open Subtitles | الجماعات الأخرى على استعداد للموت من أجل ملكهم , أليس كذلك؟ |
Bir amaç için ölmeye gönüllü kandırılmış bağnazlar yerine profesyonelleri kullanabilirler. | Open Subtitles | بدل استخدام المتعصبين و المتطرفين و المستعدين للموت من أجل اي قضية يمكنهم إستخدام المحترفين |
İçimde büyüyen hayatı hissetmek için ölmeye hazırım. | Open Subtitles | أنا على أستعداد للموت من أجل أن أشعر بحياة تنمو في داخلي. |
Bir grup böcek için ölmeyi göze alıyorsun yani. | Open Subtitles | إذاً , هل أنتَ على إستعداد للموت من أجل حفنة من الصراصير ؟ |