| New York, benim için güzel bir müzik gibidir. Çünkü zorludur. | Open Subtitles | بالنسبة لي فان نيويورك هي مكان أفضل للموسيقى لأنها أكثر قسوة |
| Delco olmak zorunda değil. Alt tarafı müzik için kullanacağım. | Open Subtitles | هو ليس من المفترض ان يكون ديلكو انه فقط للموسيقى |
| Aslında bir müzik markete gitmeyi düşünüyorum, Birkaç CD alayım diyorum. | Open Subtitles | في الواقع، أنا أبحث عن متجر للموسيقى أريد شراء بعض الأسطوانات |
| müziği her zaman sevmiştim ve bu yeni programla da kendi müziğimi yapabildiğim için çok heyecanlıyım. | TED | كنت دائما محبا للموسيقى وأنا أشعر بالحماس لتوصيل موسيقاي الخاصة بالبرنامج الجديد |
| o ayaklarının üzerinde, müziğe doğru hareket ettiğini söyledi. Ve onlar birkaç dakika onu dışarıdan izlemişler. | TED | تقول، كانت على قدميها، تتحرك للموسيقى وبعد مشاهدتها لبضع دقائق |
| Eğer arkadaşlarınız şeytani müzik dinlerse, cesaretli olacak ve açıkça konuşacak mısınız? | Open Subtitles | لو استمع أصدقائك للموسيقى الشيطانية هل أنت شجاعة لتنكري ذلك بصوت عالي |
| Koğuşa telsiz radyo verdi ki müzik ve haberleri dinleyebilsinler. | Open Subtitles | وقامت بمنح لاسلكي للجناح حتى يتمكنوا من الإستماع للموسيقى والأخبار |
| En yeni doğaçlama müzik oturumu hakkında bilgi alabilirsiniz. | TED | يمكن أن تعرف بخصوص آخر جلسة للموسيقى المرتجلة. |
| Çünkü, işitme cihazından çıkan cızırtıların arasında bile müzik anlayışı çok derindi. | TED | لانه وعلى الرغم من الصرير الذي كان يعانيه من سماعته فإن فهمه للموسيقى كان عميقا |
| En güçlü stratejiler, içeride böyle müzik toplum desteklerini yaratırken dışarıya da müzik ihraç ederler. | TED | أقوى الاستراتيجيات سوف تبني دعمًا مجتمعيًا مثل هذا للموسيقى في الداخل بينما تُصدر أيضًا الموسيقى إلى الخارج. |
| Üstelik, Filistinliler için yabancı olan ve benim sevdiğim bir müzik türü olan folk müzik gibi bir takım küçük şeylerle iletişim kurduk. | TED | وتواصلنا عبر أشياء صغيرة جدًا، مثل حبي للموسيقى الريفية، والتي تعتبر غريبة جدًا على الفلسطينيين. |
| müzik ve edebiyat için de yer var, dilbilgisi için de. | TED | فهناك مكان للموسيقى و الأدب، الخ و أيضا للنحو. |
| Araştırmacılar katılımcılara müzik dinletince, havai fişekler gördüler. | TED | لكن عندما طلب الباحثون من المشاركين الاستماع للموسيقى شاهدوا ألعابًا نارية |
| müzik dinlemek ve enstrüman çalmak arasındaki en bariz fark, ikincisinin beynin iki yarımküresi tarafından da kontrol edilen ince hareket becerilerine ihtiyaç duymasıdır. Aynı zamanda sol beyinin daha ilişkili olduğu | TED | الاختلاف الأبرز بين الاستماع للموسيقى وعزفها هو أن العزف يتطلب مهارات حركية دقيقة تتم إدارتها في كلا النصفين |
| Diğerlerinde ise Vivaldi'nin müzik direktörlüğü yaptığı Venedik'te bir kız okulu olan Pietà'nın genç müzisyenleri ona eşlik etmiştir. | TED | قدم آخرين الموسيقيين الشباب من بييتّا، مدرسة البندقية للبنات حيث كان فيفالدي يعمل كمديراً للموسيقى. |
| Ve beynimiz bütün bu işi, müziği ilk duyduğumuz andan ayağımızla tempo tutmaya başlayana kadar geçen kısacık anda yapıyor. | TED | وتنجز أدمغتنا كل هذه الأعمال بظرف ثانية بين لحظة سماعنا للموسيقى ولحظة بدء التفاعل مع الإيقاع |
| Kenya müziği için Kenya radyolarındaki tüm programların yüzde 60'ını kullanabiliriz. | TED | يمكننا حجز 60% من جميع البرامج على الإذاعة الكينية للموسيقى الكينية. |
| Yerlilerin asil ruhları müziğe çok yatkın. | Open Subtitles | الأرواح النبيلة لهؤلاء الهنود تميل للموسيقى |
| Çıkıntılık yapmaktan nefret ediyorum ama müziğin genel ruhu benim hoşuma gitmez. | Open Subtitles | انظر، أكره أن أكون ذلك الشخص، لكنني لا أحب الروح العامة للموسيقى. |
| Ama Lise Müzikali'ne dayanın | Open Subtitles | ولكننا سنتمسك بالمدرسة الثانوية للموسيقى |
| Seni müzikal beğeni kursuna yazdırmak lazım. | Open Subtitles | أتعلم، يجب أن أقوم بتسجيلك في صف المقدرين للموسيقى. |
| Birden bire Küba müziğine ilgi duymaya mı başladın? | Open Subtitles | هل أحسست بالحافز المفاجئ للموسيقى الكوبية؟ |
| Babam, her gün dinlerdi.. Ama ben, müzikten nefret ederim. | Open Subtitles | أبي كان يستمع للموسيقى كل يوم لكنني كنت أكرهه ما يسمع |
| Şimdi ise Gray Scale Music şirketini işletiyor. Ve tamamen temiz. | Open Subtitles | والآن يدير شركة " جراي " للموسيقى إن سجله نظيف هذه الفترة |
| Ama müziğini dinlemeyi hiç öğrenemedin. | Open Subtitles | لكنكِ لم تتعلمي أبداً أن تستمعي للموسيقى |
| İtalyanca şarkı ve müzikler işitmiştik. | Open Subtitles | مقطوعات للموسيقى العسكريه أيطالية الطابع |
| 1723 yılında güzel dediği müzikleri mırıldanması. | Open Subtitles | و شكواها كيف أن أفضل سنة للموسيقى كانت عام 1723 |