"لليأس" - Traduction Arabe en Turc

    • umutsuzluğa
        
    • umutsuzluk
        
    • çaresizliğe
        
    • çaresizliği
        
    • vazgeçmemeliyiz
        
    • umutsuzluğun
        
    Yeni başkanla çalışmanı istiyorum ve ona başarısızlığın asla umutsuzluğa neden olmamasını hatırlatmanı istiyorum. Open Subtitles واوصيك بان تعمل مع الرئيس الجديد وان تذكره عندما يحتاج للتذكر ان الفشل لا يجب ان يقود لليأس
    Bir polise teslim olmayı düşündürecek kadar umutsuzluğa yeter. Open Subtitles كفى لليأس الذي يجعل شرطيّا يفكّر في الإستسلام
    umutsuzluğa düşmeniz için daha geçmesi gereken birkaç safha daha var. Open Subtitles صدقيني هنالك عدة مراحل نمرُّ بها قبل أن يكون هنالك أي سبب لليأس
    Varoluşçuluk çoğunlukla umutsuzluk felsefesi olarak anlaşılır. Open Subtitles الوجودية غالبا ما تناقش كأنها فلسفة لليأس
    Hepimizin anlayabileceği gibi içine düştüğü o ruh yalnızlığında çaresizliğe kapılmak çok kolay. Open Subtitles أيّ واحد منّا قد يجد، أن في هذا الحبس الإنفرادي للروح إذا جاز التعبير، إننّا نستسلم لليأس.
    Burada çaresizliği yer yok, değil mi, Guido? Open Subtitles لا مكان لليأس ها هنا... أليس كذلك يا (جويدو)؟
    İyi bir fikir olmadığını biliyorum ama yine de bir fikir. Bir fikrimiz olduğu sürece vazgeçmemeliyiz. Open Subtitles أعلم انها ليست فكرة رائعة لكنها فكرة وما دام هناك فكرة فلا مجال لليأس
    umutsuzluğun ve kötümserliğin bizi tüketmesine, enerjimizi bitirmesine, hayallerimizi sınırlandırmasına ve daha iyi ve parlak bir gelecek görüşümüzü karartmasına izin verdik. TED سمحنا لليأس والتشاؤم لاستنزافنا، استنزاف قوتنا، والحد من تخيلاتنا وتعتيم بصيرتنا من أجل مستقبل أفضل وأكثر إشراقًا.
    Ama umutsuzluğa teslim olamayız. TED ولكن لا يمكننا الاستسلام لليأس.
    Bana inananlarsa umutsuzluğa düştüler. Open Subtitles أما الذين صدقوني فقد رضخوا لليأس.
    umutsuzluğa kapılmaya gerek yok. Open Subtitles لا يوجد سبب لليأس
    Beni umutsuzluğa sürüklüyorsun. Open Subtitles انك ستقودني لليأس
    Asla umutsuzluğa kapılmamalısın. Open Subtitles لا يجب أن تستسلم لليأس أبداً
    Illumi, Killua'nın Gon ile arkadaş olma arzusunu ayaklar altına alıp Killua'yı umutsuzluğa sürüklemişti. Open Subtitles "دحر (لومي) رغبة أخيه في أن يكون صديقاً لـ (جون) وتركه لليأس"
    Onur başarısız olursa, umutsuzluk galip gelir ve hepsi adamın yıkımına neden olur. Open Subtitles وعندما يفشل الغرور يأخذ اليأس مكانه وكل هذا يقود لليأس
    Panik, heyecana sebep olur. Heyecan da umutsuzluk ve çözümsüzlük getirir. Open Subtitles الذعر يؤدي للهستيريا, والهستيريا تؤدي لليأس وذلك لن يقودك للحل
    Bunun ismi "Craig'in umutsuzluk ve Göz Açılma Dansı." Open Subtitles هذا شيء أدعوه... رقص كريج لليأس و الإسترشاد
    Yalnızca aylardır çaresizliğe itilen, reddedilen ve ilgisiz davranılan bir adamım, yalnızca şirketinize neler katabileceğini size yüz yüze anlatmak için tek bir fırsat isteyen bir adamım. Open Subtitles أنا فقط رجل مندفع لليأس منذ شهور من الرفض وعدم المبالاه
    Çünkü pek çoğumuz imkânsız durumlarda çaresizliğe düşüp vazgeçeriz. Open Subtitles ... لأن العديد منا أستسلم لليأس عندما واجه الخيار المستحيل
    Burada çaresizliği yer yok, değil mi, Guido? Open Subtitles لا مكان لليأس ها هنا... أليس كذلك يا (جويدو)؟
    İyi bir fikir olmadığını biliyorum ama yine de bir fikir. Bir fikrimiz olduğu sürece vazgeçmemeliyiz. Open Subtitles أعلم انها ليست فكرة رائعة لكنها فكرة وما دام هناك فكرة فلا مجال لليأس
    İntihara meyleden, korkunç bir umutsuzluğun rengi. Open Subtitles أللون هو لليأس الشديد على حافة الأنتحار

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus