bir süre parayı harcayıp keyiflerine bakmışlar, | Open Subtitles | و لمدة قصيرة أنفقوا الأموال و عاشوا حياتهم |
Biliyorum, ama sadece kısa bir süre. | Open Subtitles | سيكون هذا لمدة قصيرة وسيكون لديك مدرس خاص رائع |
Ama bu ölü olanı çünkü onu yaşayan bir insandan çıkardıktan kısa bir süre sonra ölür. | Open Subtitles | لكن لا فائدة منه، فهو ميّت. لأنّك حين تأخذ نسيجاً دماغياً من جسد حيّ، يمكنك أن تبقيه حياً لمدة قصيرة بتغذية مؤقتة. |
Yani, bunu bu şekilde Kısa bir süreliğine yaparsak sonunda bizi daha güçlü gösteren bir davranışsal sonuca ulaşabilir miyiz? | TED | مثل، هل من الممكن أن تفعل هذا السلوك لمدة قصيرة ثم تشعر فعلياً بمخرجات هذا السلوك الذي يجعلك تبدو اكثر قوة؟ |
Sadece Kısa bir süreliğine, sağlığı için, canım. | Open Subtitles | لمدة قصيرة من الزمن، من أجل صحته، عزيزتي. |
Kafanızın arkasını çarptığınız için Kısa süreli hafıza kaybı yaşıyorsunuz. | Open Subtitles | إنه فقدان ذاكرة لمدة قصيرة من الضربة على مؤخرة رأسك |
Diyelim ki yaklaşık olarak 8-10 milyon dolar kadar para, yeniden dağıtılmak için toplanmadan önce kısa süreliğine bankada tutulur. | Open Subtitles | دعنا نقول, في المتوسط، ثمانية إلى 12 مليون مخزنة في سردابنا لمدة قصيرة قبل أن يتم أخذه من أجل إعادة التوزيع. |
Eğer bir süre için gözlerini kapatır ve kız olursan, bizim takım kesinlikle en iyisi olacak. | Open Subtitles | . إذا أغلقت عينيك و أصبحت فتاة لمدة قصيرة فريقنا سوف يكسب بالتأكيد |
Çocuklar, yedi yaşındayken çok kısa bir süre en yakın arkadaşım bir balondu. | Open Subtitles | يا أولاد لمدة قصيرة حين كنت بالسابعة صديقي المفضل كانا بالونا |
İşte bir süre kadar orada, kapıda konuştuk bilirsin işte. | Open Subtitles | لذا تحدثنا فقط عند الباب لمدة.. قصيرة, أنت تعلم |
Philip ve ben Londra'ya giderken kısa bir süre New York'a uğrayacağız. | Open Subtitles | أنا و(فيل) سنتوقف في (نيويورك) لمدة قصيرة (في طريق عودتنا من (لندن |
Hayır, tamamdır. Sadece kısa bir süre için. | Open Subtitles | لا،هذا جيد فهذا لمدة قصيرة فقط |
Burası iğrenç kokuyor. Kapı yakında açılacak, ve kısa bir süre açık kalacak. | Open Subtitles | المدخل سوف يفتح قريباً, و لمدة قصيرة |
- Kısa bir süreliğine hissetmeni kesebilirim. | Open Subtitles | إنه لا يؤلمني الآن يمكنني فقط أن أوقف الإحساس لمدة قصيرة |
Charles Kısa bir süreliğine Pratisyen Hekim'liğe devam etti. | Open Subtitles | تشارلز سوف يمارس الطب مرة اخرى و لكن لمدة قصيرة |
Kâhyanın çocukları, Sigi'yi sadece Kısa bir süreliğine gördüklerini onun diğer çocuklarla gittiğini söyledi. | Open Subtitles | أولاد مراقب الأرض قالوا أنه رأوا سيجي لمدة قصيرة و أنه ذهب مع أولاد آخرين |
Kısa bir süreliğine sadece daha kalıcı bir yer bulana kadar. | Open Subtitles | فقط لمدة قصيرة حتى استطيع ايجاد مكان اخر |
Biliyorum! Kısa bir süreliğine, yalnızca Kısa bir süreliğine. | Open Subtitles | اعلم ولكن فقط لمدة قصيرة فقط لمدة قصيرة |
Kısa süreli, yapabileceği pek bir şey yok. | Open Subtitles | لمدة قصيرة, لايستطيع فعل الكثير |
Kısa süreli hapis yattım. | Open Subtitles | سجين لمدة قصيرة |
Ama ben kısa süreliğine Fransa'nın Prensi olarak kalacağım ve ziyafete benim de katılmaya niyetim var. | Open Subtitles | ولكن انا لدى الامير فى فرنسا لمدة قصيرة و فى نيتى ان استمتع بالوليمة |
Ben burada yaşıyorum o ise kısa süreliğine burada. | Open Subtitles | أنا اعيش هنا وهو هنا لمدة قصيرة |