geleceğimizi planlamaya çalışırken geçen günleri takvime işaretlemeye devam ediyoruz demek. | Open Subtitles | فقط أستمر بالتعليم على الأيام في التقويم بينما أستمر بالتخطيط لمستقبلنا |
geleceğimizi kaybetmek istemiyorum bu yüzden anlaşma falan istemiyorum | Open Subtitles | و إذا كنت سأنظر لمستقبلنا معا فأنا من يجب أن يرجوك للبقاء |
İki insanı öldürdü bile-- Geleceğimiz için iyi bir örnek sayılmaz. | Open Subtitles | لقد قتلت شخصان حتى الأن إنها ليست بالتأكيد فتاه الدعايه لمستقبلنا |
Ama bazen bizim karanlık anları Geleceğimiz için tuşunu basılı tutun. | Open Subtitles | لكن في بعض الأحيان لدينا أحلك لحظات الاستمرار على مفتاح لمستقبلنا. |
O bebek geleceğimize ışık tutabilir. | Open Subtitles | قد تحمل تلك الطفلة الحلول لمستقبلنا |
geleceğimizin, hepimizin geleceğinin onların büyümelerine bağlı olduğu tehlikesinin farkında değilsin sanırım. | Open Subtitles | لا أعتقد أنك تدرك تماما مدى أهمية تربيتهم لمستقبلنا ومستقبل الجميع |
Dünyada yaşayan en yaşlı canlılar geçmişimizin bir kaydı ve kutlaması, bugün faaliyet gösteren ve geleceğin nabzını ölçen bir çağrı. | TED | تعتبر أقدم الكائنات الحية على وجه الأرض سجل و احتفال بماضينا دعوة إلى العمل في الوقت الحاضر و مقياس لمستقبلنا |
Çalışmamızın her iki türün geleceği için kilit rol üstlendiğini anladı. | Open Subtitles | رأت عملنا كمفتاح لمستقبلنا بالنسبة للصنفين. |
Geleceğimizle ilgili ön görümü sana benim "vizyon tahtam" vasıtasıyla anlatmak istiyorum. | Open Subtitles | أود أن أشرح رؤيتي لمستقبلنا من خلال لوحتي للتنبؤات إنها أداة بسيطة |
geleceğimizi bir zorbanın eline bırakamayız. | Open Subtitles | لا يمكن أن نسمح لمستقبلنا أن تكتبه يد طاغية |
geleceğimizi planlamaya başlamıştık ama ileriyi çok iyi gören bir İskoç gibi farelerin ve insanların en iyi hesaplanmış planları gözetilmişti bir kere. | Open Subtitles | بدأنا التخطيط لمستقبلنا لكن كما لاحظ حكيم إسكتلندي أفضل الخطط الموضوعة من الرجال والفئران |
Bu ağacın altında, birlikte geleceğimizi planladık. | Open Subtitles | وتحت هذه الشجره .. خططنا لمستقبلنا مليا |
Bu ağacın altında, birlikte geleceğimizi planladık. | Open Subtitles | وتحت هذه الشجره .. خططنا لمستقبلنا مليا |
Ölü bitki, bizim geleceğimizi sembolize etmiyor, gerçekten. | Open Subtitles | النبات الميت لا يرمز لمستقبلنا ، حقاً |
Ailenin evinde rahat etmek için geleceğimizi bozdun. | Open Subtitles | تخطط لمستقبلنا لصالح أسم عائلتك |
Bu denli yüksek ölçüde kentleşmeye nasıl ulaştık ve Geleceğimiz için ne anlama geliyor? | TED | كيف وصلنا إلى مثل هذه المرحلة العالية من التحضر وماذا يعني هذا بالنسبة لمستقبلنا ؟ |
Yani, insan seviyesinde bir zekaya ulaşırlarsa ya da, gayet mümkün, insan zekasının da ötesine ulaşırlarsa bu Geleceğimiz için bir umut tohumu olacaktır. | TED | إذاً، اذا حققت ذكاء بمستوى الإنسان أو، محتمل جداً، أكثر من معدلات ذكاء الإنسان، يمكن أن يُحدث هذا بذور أمل لمستقبلنا. |
Ben yine Philippe'e gidersem, sen de oyun konsolunu geri alırsan finansal Geleceğimiz için hiçbir fedakarlıkta bulunmamış oluruz. | Open Subtitles | اذا كنت سأعود الى فيليبس و انت ستستعيد لعبتك فنحن لا نُضحى بشىء لمستقبلنا المالى |
Bak Steven, senin boyuna bira içen benim de şişko olduğum geleceğimize dair görüşün varya öyle bir şey olmayacak, çünkü ben şişko olmayacağım. | Open Subtitles | حسنا (سيفن) حول نظرتك لمستقبلنا كونك فيه تشرب الشراب وأنا سمينة هذا لن يحدث ، لأني لن أصبح سمينة |
geleceğimize yatırım yapıyoruz. | Open Subtitles | نحن نستثمر لمستقبلنا |
Buna cevap verdiğinde, geleceğimizin anahtarı ellerinde olabilir. | Open Subtitles | جاوب عن ذلك و قد تمتلك مفتاح الحل لمستقبلنا |
Bebek geleceğimizin anahtarı olabilir. | Open Subtitles | و قد تكون هذه الطفلة هي مفتاح الحل لمستقبلنا |
Adam bir suç dehası ve geleceğin için kupaya para saklamanın bir yolunu bulmuş. | Open Subtitles | ليعتني بإبنته الوحيدة؟ الرجل مجرم عبقري، ولقد وجد طريقة لوضع المال لمستقبلنا في الكأس، |
İkimizin geleceği için de riskli. | Open Subtitles | خطرة جدا لمستقبلنا معا. |