Sana söyledim, kişisel duygularımın işimi etkilemesine izin vermiyorum. | Open Subtitles | لقد أخبرتك بالفعل، أنا لا أسمح لمشاعري الشخصية بالتداخل مع عملي. |
Onlar, benim duygularımın yansıması oldukları için çocuğumu kaybetmiş gibi oldum. | Open Subtitles | لقد كانو أنعكاسات لمشاعري و خسارتهم هي كخسارة أبنائي |
Kişisel hislerimin kararlarıma gereğinden fazla etki etmesine izin veremem. | Open Subtitles | لا أدع مجالاً لمشاعري الشخصية بالتأثير بإفراطٍ على قرارتي. |
...Ve hatamı düzeltmeleri sayesinde öğrendim! Ayrıca kimsede duygularımı takmadı. | Open Subtitles | كنت مخطئة وحين صحح خطئي تعلمت ولم يأبه أحد لمشاعري |
Hislerime karşılık verdi ama böyle davranmaktan korkuyordu. | Open Subtitles | لقد إستجابت لمشاعري لكنها خشيت التصرّف بناءاً على ذلك |
Gözlerinin içine bakmıştım ve iyi olmadığını biliyordum ama işin içine hislerimi karıştırdım. | Open Subtitles | نظرت بعينيه عرفت أنه غير نافع لكنني سمحت لمشاعري بالتدخل |
Ancak biliyordum ki duygularıma ket vuramasaydım sonsuza kadar saklı kalmasını istediğim şeyler içimden sel gibi akıp dökülecekti. | Open Subtitles | لكن علمت أنني إذا تحدثت إذا بدأت باطلاق العنان لمشاعري ستخرج مني أشياء |
Bazen duygularımın mantığımın önüne geçmesine izin veriyorum. | Open Subtitles | أحياناً أسمح لمشاعري بتقديم أفضل ما لديّ |
Onlar, benim duygularımın yansıması oldukları için çocuğumu kaybetmiş gibi oldum. | Open Subtitles | لقد كانت تمثل إنعكاساً لمشاعري وكانت أشبه بفقدان طفل |
duygularımın beni yenmesinden nefret ediyorum. | Open Subtitles | اكره كيف لمشاعري ان تقضي علي ما هو الافضل بداخلي |
Şahsi duygularımın, iş ilişkimizin önüne geçmesine izin verdim. | Open Subtitles | أظنني قد أطلقتُ العنان لمشاعري الشخصية لتتدخل في أعمالي. |
duygularımın mantığımın önüne geçmesine izin mi vermeyeyim? | Open Subtitles | لا أسمح لمشاعري أن تشوّش على حكمي. |
duygularımın bunun önüne geçmesine izin veremem. | Open Subtitles | لا أستطيع السماح لمشاعري بالدخول في هذا |
Benim hislerimin bununla alakası yok. | Open Subtitles | ليس لمشاعري أي صلة. أتيتُ إلى هنا سعياً وراء الانتقام وعرضتَ عليّ مساعدتك. |
Senin hakkındaki hislerimin kölesi olmak istemedim. | Open Subtitles | لم أرد أن أكون عبدة لمشاعري نحوك. |
Sidney, ufacık bir kanıt bile olduğunu düşünseydim şahsi hislerimin işe karışmasına asla izin vermezdim, tamam mı? | Open Subtitles | (سيدني) لو ظننت أن هناك أدنى دليل لما سمحت لمشاعري الشخصية بالتدخل، حسناً؟ |
Bana evlenme teklifi ettiğin o gün... duygularımı açığa çıkarmaktan korktum. | Open Subtitles | في اليوم الذي طلبت فيه الزواج مني كنت خائفة أن أفتح المجال لمشاعري |
Bi kuvetin dibinden akıp gitmesi için duygularımı haykıramıyorum sakin olmalıyım ona destek olmalıyım yoksa karımı da kaybedeceğim. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أطلق العنان لمشاعري يجب أن أكون هادئاً، ومسانداً وإلا سأفقد زوجتي أيضاً |
Sana buraya ilk geldiğin gün söylemiştim, benim duygularımı dert etmemelisin. | Open Subtitles | أخبرتكِ في أوّل يوم جئت فيه إلي لا أريدكِ أن تهتمّي لمشاعري |
Hislerime karşı çok duyarlı olmadığını hissettim. | Open Subtitles | ..شعرت وكأنك لم تكن مراعي لمشاعري |
Bilemiyorum, çünkü hislerimi gerçekten önemseyen birisi ağzına bir tane çakmamı söyledi. | Open Subtitles | لا أعرف, لأن شخصا ما يهتم حقا لمشاعري قال لي أن أصفعك على فمك |
duygularımı açıklayamayıp duygularıma erişememek berbattı hep kendimi yalnız hissedip uyumsuz olmak da. | Open Subtitles | ول مأعد قادره على التعبير أو الوصول لمشاعري ودائماً أشعر بالوحده و خارج التزامن |