"لمنعها" - Traduction Arabe en Turc

    • durdurmak için
        
    • engellemek için
        
    • engel
        
    • önlemek için
        
    • onu durdurmaya
        
    Diğer füzenin yerini tespit etmiş, fırlatmayı durdurmak için hala bir şansımız var. Open Subtitles تفيد بأنّه وجد مواقع البطاريات الأخرى ولا زال هناك وقت لمنعها من الاطلاق
    Ve bunu durdurmak için yapabileceğin hiçbir şey yok. Open Subtitles ولا يوجد هناك شيء يمكنك القيام به لمنعها
    Bizim peşimizden gelmesini engellemek için ne gerekiyorsa yapmanızı istiyorum. Open Subtitles أريدك أن تقومي بكل ما تستطيعين لمنعها من أن تتبعنا
    Ahlaksız bir hafta sonundan sonra onu terk ettin ve ben de istifa etmesini engellemek için ona zam yaptım, sağlık sigortası yaptırdım ve ücretli izin verdim. Open Subtitles لقد تركتها بعد نهاية اسبوع سيئة وتوجب علي اعطائها علاوة وتأمين صحي وعطل مدفوعة لمنعها من الإستقالة
    Eski hayatına dönmesine engel olma teşebbüsleriniz hoşa gitmeyen enerji transferi ile karşılaşacaktır. Open Subtitles أي نية لمنعها من العودة لحياتها السالفة سيتقابل مع نقل طاقة أكثر غبضة
    Böylesi bir katliamı önlemek için tedbir almayan hangi İngiliz Hükümeti yönetimde kalır? Open Subtitles كيف يمكن لحكومة بريطانية أن تتحمل مذبحة كهذه دون إجراء بعض المحاولات لمنعها
    Yani iş bu noktaya gelirse onu durdurmaya hazırsın. Open Subtitles لذلك كنت على استعداد لمنعها اذا وصل الامر الى ذلك.
    Onu elimden geldiğince rahat ettirebilirim ama kan kaybını durdurmak için yapabileceğim bir şey yok. Open Subtitles يُمكنني إبقاؤها مُرتاحة قدر الإمكان، لكن ليس بيدي حيلة لمنعها من النزيف.
    - Onu durdurmak için yapabileceğim bir şey yoktu. Open Subtitles لم يكن هناك شيء ما يمكن القيام به لمنعها.
    - Sonra o müthiş saatin arkasını açtım ve gördüm ki, katil mekanizmayı durdurmak için içine tutkal dökmüş. Open Subtitles لذا فتحت هذه الساعة ...القديمة الفخمة من الخلف والقاتل كان قد وضع بها غراء لمنعها من الحركة
    Onu durdurmak için yardımınıza ihtiyacımız var. Open Subtitles نحتاج مساعدتكم لمنعها.
    engellemek için yetkiniz olmadığı bir arama izini. Open Subtitles مذكرةِ تفتيش ,يؤسفني القول، بأن ليس لديكَ سلطة لمنعها.
    Muhtemelen atık çıkışını tıkamasını engellemek için. Open Subtitles على الأرجح لمنعها من سد مخرج الصرف
    Sırf konuşmasını engellemek için Melanie Rogers öldüren birisinden. Open Subtitles شخص قتل (ميلاني روجرز) لمنعها من الكلام.
    İkimiz de kadının kaçmasını engellemek için olduğunu düşündük. Open Subtitles كان ذلك لمنعها من الهروب
    Artık kız da gittiğine göre, önünde bir engel kalmadığını düşünüyordu. Open Subtitles بعدما ذهبت الفتاة لم يكن هناك شيء لمنعها
    Kendi başına yapmak istiyordu ve bu ona engel olmanın tek yoluydu. Open Subtitles كانت تريد ان تنفصل بنفسها وكانت هذه هى الطريقة الوحيدة لمنعها
    Başkan'ın adamları onu saman balyalama teliyle bağlar ve kocasının kulaklarını yerinden koparmasına engel olurlardı. Open Subtitles ربطها رجال الرئيس بأسلاك القشّ لمنعها من تمزيق آذان زوجها
    Tarihsel olarak korucular... başı boş dolaşmalarını önlemek için atların öndeki iki bacağını bağlarlardı. Open Subtitles تاريخيّاً ، أصحاب المزارع يربطون أقدام الأحصنة لمنعها من الهروب
    Kayıtlar, paslanmayı önlemek için altın kaplamalı bakıra basılmıştı ve uluslararası müzik, Open Subtitles وتم طباعةُ السجلات بطلاء من الذهب والنحاس لمنعها من التآكل وشملت ، الموسيقى الدولية
    Hem senin elinde koz var. İyi de o beni ifşa etmekten önlemek için kovulmamı önlemek için değil. Open Subtitles كلاّ، ذلك لمنعها عن فضحي وليس طردي
    Doc onu durdurmaya çalıştı. Open Subtitles كان دوك لمنعها.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus