"لم أحب" - Traduction Arabe en Turc

    • hiç sevmedim
        
    • hoşuma gitmedi
        
    • hiç sevmemiştim
        
    • hiç hoşlanmadım
        
    • sevmiyordum
        
    • hiç hoşuma
        
    • hiç sevmezdim
        
    • hiç sevmiyorum
        
    • zaman sevmedim
        
    • hiç beğenmedim
        
    • istemiyordum
        
    Hayır, seni hiç sevmedim Walter. Ne seni ne de bir başkasını. Open Subtitles لا,أنا لم أحبك من قبل,لم أحبك و لم أحب غيرك
    Onunla çalışırken dönüştüğüm insanı hiç sevmedim. Open Subtitles لم أحب ما أصبحتَ عليه عندما كنتُ بجوارهِ.
    Seni buraya çağırdım çünkü son görüşmemizde öyle ayrılmamız hoşuma gitmedi. Open Subtitles طلبتك هنا لأني لم أحب موقفنا من بعض في آخر مرة
    Ne yapmak istediğin umurumda değil ve bu yaptığın hoşuma gitmedi. Open Subtitles ...لا أهتم بما كنتَ تنوي فعله إنني لم أحب ما فعلته...
    Leo, Ben liseyi hiç sevmemiştim lisede bir hiçtim. Open Subtitles ليو، إنني لم أحب المدرسة الثانوية ولو قليلاً لقد كنت نكرة في المدرسة
    O adamdan hiç hoşlanmadım, ama bunu yapabileceğinden şüpheliyim. Open Subtitles لم أحب ذلك الرجل ولكن لا أشك بأنه قادر عالقيام بذلك
    Gözlemlenmeyi sevmiyordum ve bazen çalışmak zorunda kalmak istemiyordum. TED لم أحب أن أكون مراقباً، وفي بعض الأوقات لم أكن أريد أن أكون مضطراً للعمل على الأمور.
    Hiç hoşuma gitmedi. Open Subtitles ، لم أحب ذلك فيه بصراحة أفضّل ما كان عليه قبل ذلك
    Zaten o grubu hiç sevmezdim. Open Subtitles سيدي .. أنا لم أحب أولئك المجموعة أبدا ..
    İşte bu yüzden anneni hiç sevmiyorum. Open Subtitles وهذا هو السبب في أنني لم أحب والدتك مطلقاً
    Gerçekten de bu tabloyu hiçbir zaman sevmedim. Open Subtitles ففى الحقيقه ، أنا لم أحب تلك الصوره مطلقاً
    Çok sağlam bir poker suratım vardır ama saati hiç beğenmedim. Open Subtitles لدي وجه بلا تعابير ممتاز، لكنني لم أحب الساعة.
    Çünkü sarışın olmayı gerçekten hiç sevmedim. Open Subtitles لأنني، ودعوني أخبركم، لم أحب كوني شقراء.
    Ben nükleer bomba ile çalışan uzay araçlarını hiç sevmedim TED لم أحب السفن الفضائية النووية
    Annemin dikiş tarzını hiç sevmedim. Kaba buluyorum. Open Subtitles لم أحب أبداً خايطة أمى أنها سيئة
    hoşuma gitmedi tabi ama o video işleri açtı ayrıca biraz da tersi oldu Open Subtitles لم أحب ذلك لكنه ضاعف من العمل نعتقد أن هذا كسب بعض الإنتباه السلبي أيضاً
    En son müzayedede konuştuklarımız hoşuma gitmedi. Open Subtitles لم أحب الطريقة التي تركنا بها بعضنا البعض اليوم في المزاد
    Burayı zaten hiç sevmemiştim. Open Subtitles كما تعلم , لم أحب أبداً هذا المكان على أي حال
    O keli hiç sevmemiştim zaten. Open Subtitles . انا لم أحب أبداً ذلك الأصلع اللعين على أية حال
    Söylemem gerekir karnavallardan hiç hoşlanmadım. Open Subtitles يجب أن أقول... لم أحب الكرنفالات ابداً. أجل.
    Seninde gayet iyi bildiğin gibi lisede çıkmaya başladığınızda Bill'den hoşlanmamıştım evlendiğinizde hiç hoşlanmadım seni Kaliforniya'ya sürüklediğinde nefret ettim. Open Subtitles ربما بعض الشاي الحلو وبسكوت "الشارروز". أنتِ تعلمين جيدًّا لم أحب "بيل " عندما كُنْتُِ تواعديه بالمدرسة الثانوية،
    Futbolu bile sevmiyordum. Seni seviyordum. Open Subtitles والحق يقال، أنا لم أحب كرة القدم أنا أحببتك أنت
    Ayrıca ona bu şekilde kötü davranman hiç hoşuma gitmedi. Open Subtitles أيضاً لم أحب طريقة تصرفك بحقارة معها
    Zaten turpları hiç sevmezdim. Open Subtitles حسناً , انا لم أحب اللفت ابداً علي أية حال
    Bunu itiraf etmeyi hiç sevmiyorum, ama arada oluyor işte. Open Subtitles لم أحب أن أعترف بذلك لكن ذلك حدث
    Zaten Mortimer'ı hiçbir zaman sevmedim. Open Subtitles . لم أحب مورتيمر مطلقاً
    hiç beğenmedim. Open Subtitles لم أحب هذا الخبر..
    Deqo Mohammed : Annem beni çocukluğumda doktor olmak için hazırlıyordu ancak ben gerçekten istemiyordum. TED دوكو. دوكو: بالنسبة لي، كانت والدتي ترعاني وأنا طفلة لأصبح طبيبة، لكني لم أحب ذلك حقاً.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus