Ama kendimi iyi ifade edemedim. | Open Subtitles | لكني لم أستطيع التعبير عن مشاعري بشطل صحيح |
Bununla baş edemedim. Artık rol yapmak istemedim. | Open Subtitles | لم أستطيع أن أستمر، لا أريد التظاهر أكثر من ذلك |
Gözümü kızdan ve bebekten alamadım. | Open Subtitles | لم أستطيع تحريك عيناي من علي الفتاة و أبنها |
Karımı her yerde aradım ama bir türlü bulamadım. | Open Subtitles | بحثت عن زوجتي في كل مكان ولكني لم أستطيع أيجادها |
Ama senden nefret edemezdim, bu yüzden nefretim delice bir korkuya dönüştü. | Open Subtitles | لم أستطيع أن أكرهكِ ، لذا فقد تحولت كراهيتي إلى خوف مجنون |
Tarih kitapları okudum fakat bununla ilgili bir şey bulamadım. | TED | قرأت كتب التاريخ، و لم أستطيع إيجاد أي شيء عنها. |
Seni unutmaya çalıştım ama yapamadım. Sana geri dönmek istiyorum. | Open Subtitles | حاولت كثيراً لكن لم أستطيع أن أنساك, أريد العودة لك |
Biliyorum ona yardım edemedim ama belki sana yardım edebilirim. | Open Subtitles | و أنا أعلم بأني لم أستطيع أن اساعدها .. لكنّي إعتقدت بأنه بإمكاني مساعدتك |
okadar abartılmayı haketmiyorum anlaşılan eskiden iyiymişsin evet yavaştım çok iyide kayamıyordum profesyonel hokeye devam edemedim ama şut çekmeye bayılırım ama tekrar hokey oynamak isterdim | Open Subtitles | نعم إنهم يضعون معايير سهله لمن يعتبروه واحداً و يبدو أنك رشحت للمنتخب كنت بطيئاً و لم أستطيع التزلج للخلف |
Polisi pantolonunu çıkarması için bir türlü ikna edemedim. | Open Subtitles | لم أستطيع جعل هذا الشرطى المتعرى أن يخلع سرواله |
Bunu yapanın Tim olduğunu düşünmeden edemedim. | Open Subtitles | لم أستطيع التفكير إلا أنه "تيم" من قام بذلك |
Zaire'den ayrılmak için ikna edemedim. | Open Subtitles | لم أستطيع اقناعها في ترك زائير |
Maç boyunca gözlerimi ondan alamadım. | Open Subtitles | و لم أستطيع ابعاد عيني عنه حتي نهايه المباراه |
Tüm paramı harcadım ama pisi balığını alamadım. | Open Subtitles | أنفقت كل أموالي لكن لم أستطيع أن أحضر لكِ السمكة المفلطحة |
Charlie'yi alamadım. - Ben gider alırım. | Open Subtitles | لم أستطيع الوصول إلى تشارلي - سوف أصل أليه - |
Amerika'daki kabul sistemini bir türlü anlayamayacağım. | Open Subtitles | لم أستطيع استيعاب نظام القبول الجامعي في أمريكا |
Bir zamanlar senin gibi biri olabileceğini hayal edemezdim. | Open Subtitles | كان هنالك وقت، لم أستطيع تخيل أحدا أن يكون مثلك |
Vedalaşmadan gidemedim. Sen gitmeden sana veda edemezdim. | Open Subtitles | لم أستطيع المغادره دون أن أودعك _ و أنا لم أكن لأقول مع السلامه بدون رحيلك _ |
Buna başladım da. Ama dün geceyle ilgili konuşmaya başladığımızda bunu yapamadım. Sonra avukatlar ve Roger Lloyd geldi. | Open Subtitles | لقد بدأت لكن عندما جاء الوقت للتحدّث عن ليلة أمس لم أستطيع فعلها |