"لم أعرف أنه" - Traduction Arabe en Turc

    • olduğunu bilmiyordum
        
    • olduğunuzu bilmiyordum
        
    Nişan yüzüğünün tek bir tarzı olduğunu sanıyordum. Birçok tarzı olduğunu bilmiyordum. Open Subtitles إعتقدت ان خاتم الخطوبه بشكل واحد, لم أعرف أنه يوجد أشكال كثيره
    Yani Ryan olduğunu biliyordum ama Ryan'ın sen olduğunu bilmiyordum. Open Subtitles لقد عرفت أنه كان ريان، لكنني لم أعرف أنه ريان أنت.
    Uzun bir süre gemide olduğunu bilmiyordum. Open Subtitles لم أعرف أنه على ظهر السفينة لوقت طويل . ولم تلمحة أبدا
    Burada başka birinin olduğunu bilmiyordum. Sadece üçümüz varız zannediyordum. Gece geç saatlere kadar çalışıyorum, belki ondan beni hiç görmemişsindir. Open Subtitles لم أعرف أنه يوجد هنا أحد غيرنا نحن الثلاثة غالباً ما أعمل ليلاً ولذلك لم تريني
    - Sizin arkadaş olduğunuzu bilmiyordum Open Subtitles لم أعرف أنه يمكن حضوره حسبت أنه لا بد من التسجيل
    Oo bir hata yaptım Bir randevun olduğunu bilmiyordum hey ikinizin bir planı yoksa şöyle bir uçup kardeşimin üstüne pislemeye ne dersiniz? Open Subtitles إنه خطأي. لم أعرف أنه لديك موعد إن لم يكن أمامكما خططاً
    Bu evde şaka yapmanın yasak olduğunu bilmiyordum. Open Subtitles أنا لم أعرف أنه لا يجوز المزح في هذا البيت؟
    Çok şık. Yeni güç sembolünün gri renk olduğunu bilmiyordum. Open Subtitles رمادية وأنيقة ، لم أعرف أنه لون الطاقة الجديد.
    10 yıl önce onunla tanışmıştım ama babam olduğunu bilmiyordum. Open Subtitles لقد قابلته منذ عشر سنوات و لكني لم أعرف أنه والدي
    - Kemancı. - O kadar hasta olduğunu bilmiyordum. Open Subtitles عازف الكمان - لم أعرف أنه مريض لهذه الدرجة -
    Bugün Papa'nın doğum günü olduğunu bilmiyordum. Open Subtitles لم أعرف أنه كان عيد ميلاد البابا
    Onunla tanıştığımda patronum olduğunu bilmiyordum. Open Subtitles . . لم أعرف أنه رئيسي عندما قابلته
    Bugünün, "Kızlarımızı işe getirme günü" olduğunu bilmiyordum. Open Subtitles لم أعرف أنه يوم أخذ البنات ليوم العمل
    Ama lanet bir kuzeyli olduğunu bilmiyordum. Open Subtitles لكني لم أعرف أنه شخص جنوبي متصلب
    Birkaç kez yerini kaçırdım. Burada olduğunu bilmiyordum... Open Subtitles لقد فوته مرتين لم أعرف أنه موجود
    Bu kadar güzel bir kızın olduğunu bilmiyordum, Will. Open Subtitles لم أعرف أنه لديك ابنة جميلة ويل
    - Evli olduğunu bilmiyordum. Open Subtitles لم أعرف أنه كان متزوجًا.
    Ama ben sen olduğunu bilmiyordum. Open Subtitles لا. لم أعرف أنه أنت.
    Birden fazla olduğunu bilmiyordum Evet. Open Subtitles لم أعرف أنه يوجد أكثر من واحدة!
    O'nun bizimle olduğunu bilmiyordum. Open Subtitles لم أعرف أنه معنا
    -Afedersiniz..sizin olduğunuzu bilmiyordum Open Subtitles آسف سيدي لم أعرف أنه أنت

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus