"لم أكن أعرفه" - Traduction Arabe en Turc

• Onu tanımıyordum
• bilmediğim
• tanımıyorum aslında

6 Aylığına ordaydım. Gerçekten Onu tanımıyordum.
لقد كنت هناك حوالي ستّة أشهر، لم أكن أعرفه حق المعرفة

Onu tanımıyordum ama hakkında araştırma yapmıştım.
لم أكن أعرفه أبداً لكني ...قمت بالبحث و السؤال عنه

Bir iş arkadaşına. Onu tanımıyordum.
زميلها في العمل، لم أكن أعرفه.

O zaman bilmediğim şey şu ki babam mükemmel görme gücü ile doğmuştu.
لكن ما لم أكن أعرفه وقتها أن والدي ولد بحاسة نظر سليمة تماما.

Hayatında benim bilmediğim daha fazla şey varmış gibi hissediyorum.
أشعر وكأنه كان هناك الكثير عن حياته لم أكن أعرفه

Onu pek iyi tanımıyorum aslında.
أعني لم أكن أعرفه حق المعرفة لذا...

Onu tanımıyordum ama...
بالرغم من أنني لم أكن أعرفه حقاً

Onu tanımıyordum.
أنا لم أكن أعرفه.

Aslında Onu tanımıyordum.
حسناً، لم أكن أعرفه في الواقع

Sadece Onu tanımıyordum.
لكنني لم أكن أعرفه حق المعرفة

Onu tanımıyordum.
لم أكن أعرفه

Daha önce bilmediğim çok şey öğrendim.
لقد تعلمت الكثير مما لم أكن أعرفه من قبل

Düşündüğünüzde, çılgınca bir fikir gibi gelebilir, hatta birkaç yıl öncesine kadar, gerçek ismini bilmediğim tamamen yabancı biriyle herhangi bir para değiş tokuşu olmadan eşyalarımı takas edeceğim fikri.
عندما تفكر في ذلك، ربما بدت مثل فكرة مجنونة، حتى سنوات قليلة مضت ، أن أبادل أشيائي مع شخص غريب اسمه الحقيقي لم أكن أعرفه ودون أي تبادل للمال.

Onun, daha önce hiç bilmediğim bir yönünü gördüm.
رأيت لتوي جانباً له لم أكن أعرفه من قبل

bilmediğim şeyse benden ölesiye nefret etmiş olduğuydu.
ما لم أكن أعرفه أنه لطالما كرهني.

Aslında, bilmediğim ama daha sonra ortaya çıkan şey ise -- bu adamların, bu şartlar altında birbirleriyle konuşmak bile istemedikleriydi.
حسناً, ما لم أكن أعرفه, و ما عرفناه لاحقاً هو أن -- أولئك الشبان لم يكن باستطاعتهم التحدث مع بعضهم البعض تحت هذه الظروف.