"لم أكن متأكداً" - Traduction Arabe en Turc

• emin değildim
• emin olamadım
• bilemedim
• emin değilim

Bir sabah daha seninle uyansaydım bunu yapabileceğimden emin değildim.
لم أكن متأكداً إن صحوت معك فى صباح يوم آخر

Biliyor musun bu yeni köpek olayı hakkında başlangıçta emin değildim
حسناً , لم أكن متأكداً حول مسألة الكلب الجديد في البداية

Önce emin değildim ama artık biliyorum. Bu hikayeye tutulacaklar.
لم أكن متأكداً قبل ذلك ولكن الأمر سيصبح حقيقة

Sen olduğunu düşündüm ve kürklü palton- ama emin olamadım. Beni tanımadın mı?
لقد ظننت أنه أنت أو معطفك الفراء و لكني لم أكن متأكداً ، ألم تتعرف علي ؟

Evet, neyi nereye takacağımı bilemedim.
أجل , و لكني لم أكن متأكداً تماماً كيف سنجتمع جميعاً

Sahte olduğunu sanıyordum ama emin değilim.
أعتقدتُ بأنّ الشريط مزور ؛ و لكنّي لم أكن متأكداً

Doğru şeyi yaptığımdan emin değildim.
.. لم أكن متأكداً من اتباعي للدين الصحيح

Fred, şu dakikaya kadar doğru adamı seçtiğimize emin değildim.
فريد ، حتى هذه اللحظة لم أكن متأكداً اننا اخترنا الرجل الصحيح

Merhaba aşkım, geleceğine emin değildim.
مرحباً , حبّي لم أكن متأكداً أنكِ ستأتين

Beni daha önce reddettiğini biliyorum ama dürüst olmak gerekirse ben de birbirimize uygun olduğumuza emin değildim.
أعلم أنك رفضتني كثيراً من قبل لكن بصراحة لم أكن متأكداً من أننا مناسبان لبعضنا لكني الآن متأكد

Umuyordum, ama emin değildim.
كنت أتمنى أن أخبرك .. لكني لم أكن متأكداً

Senden bilgi saklamamalıydım ama, otopsi yapana kadar aynısı olduğundan emin değildim.
لم يتوجب علي أن أخفي هذا عنك لكني لم أكن متأكداً إنه نفسه حتى قمت بالتشريح

Ben de emin değildim. Ama daha önce fazla havayı dışarı geğirmiştim.
و أنا أيضاً لم أكن متأكداً بأن هذا سيفلح، ولكني تجشأت بعض الهواء الزائد من قبل

Bilmiyordum. Kuşkum vardı ama emin değildim.
لم أعرف ، كانت لديّ شكوكي ، لكن لم أكن متأكداً

Başkanın bu işe arka çıkacak cesareti olduğundan emin değildim.
أتعلم، لم أكن متأكداً أنّ الرئيسة لديها الشجاعة لتسمح بهذا الأمر

Tramboline ayak uyduracağınızdan emin değildim.
لم أكن متأكداً أنكم ستتبعون عادات المنصة النطاطة

Başta emin değildim ama sonra bunu düşünmeme sebep olan bir şey söyledi.
في البداية لم أكن متأكداً لكنها بعد ذلك قالت شيئاً دفعني للتفكير

Gelebileceğimize bile emin değildim.
لم أكن متأكداً من أننا نملك الوقت للمجيء أبداً

Reflekslerinin ne kadar paslı olduğundan emin olamadım.
لم أكن متأكداً أن ردود أفعالك أصبحت صدئة

Hatırladığına emin olamadım. Bir kaç yıl oldu.
لم أكن متأكداً أنّك ستتذكّر فقد مضت عدة سنين

Nerede bekleyeyim bilemedim. Clacket Lane labirent gibi bir yer değil mi?
لم أكن متأكداً أين انتظر, كلاكيت لين متاهة جميلة, اليس كذلك؟

Hey gelip gelmeyeceğinden bile emin değilim.
لم أكن متأكداً من أنك كنت ستأتي