Erkek arkadaşımı nasıl çalmaya çalıştığını biliyorum seni büyük, şişko f.h.şe İşe yaramadı! | Open Subtitles | اتعرفين كيف انك حاولتي سرقة صديقي ايتها العاهرة السمينة , لم تفلح بذلك |
Altı bir şey yapmadı. Yedi işe yaramadı. Sekiz bir etki sağlamadı. | TED | لم تفلح الستة. لم تفلح السبعة. و أيضا، لم تفلح الثمانية. |
Walter, canım, senin aptalca icatların hiçbir zaman işe yaramadı ve hiçbir zaman da yaramayacak. | Open Subtitles | والتر، عزيزي، أحلامكَ السخيفة للإختراعاتِ لم تفلح أبداً ولن تفلح أبداً |
Biliyor musun, bu tuhaf, çünkü son ilişkim çok genç, kel ve atletik olduğum için Yürümedi. | Open Subtitles | نعم هذا مضحك، لان آخر علاقة لي لم تفلح لأنني كنت شابا زيادة، بدون شعر ورياضي. |
Planımız işe yaramazsa bu çok kısa bir savaş olacak. | Open Subtitles | لو لم تفلح خطتنا , فستكون هذه معركة قصيرة جداً |
Müşteriye işe yaramadığını söyle. Denedin ama olmadı. | Open Subtitles | أخبر العميل أنّها لم تفلح لقد حاولت وفشلت |
Aşk seminerlerine gittim. Cinsel hayat seminerlerine gittim. Hiçbiri işe yaramadı. | Open Subtitles | حضرت ندوات الحب و ندوات الجنس,لم تفلح اى شيء |
Sizin de kabul edeceğiniz üzere, bu yönteminiz işe yaramadı. | Open Subtitles | , لكن باعترافك هذا هذه الطريقة لم تفلح . . |
Seans işe yaramadı ama kızın ayakları çok güzel ve iyi tavsiyeler verdi. | Open Subtitles | الجلسة لم تفلح, ولكن لديها قدمان رائعتان وأعطتني نصيحة جيدة |
Beni yolum, hala da doğru yol, işe yaramadı. | Open Subtitles | طريقتي, التي مازالت هى الطريقة الصحيحة, لم تفلح |
Dinle, kitap işe yaramadı ama işe yarayan bir şey bulabiliriz. | Open Subtitles | انظر هديه الكتاب لم تفلح ولكن من الممكن ان نجد شيئ ينجح |
Normal kalıplarım işe yaramadı. | Open Subtitles | لم تفلح معها اى من اساليبى التقليدية |
Son çare olarak gelmiş olmalı ama işe yaramadı. | Open Subtitles | كانت هذه فرصته الأخيرة و لكنها لم تفلح |
15 yıl önce de işe yaramadı canınız kovboyculuk oynamak istedi diye mi işe yarayacak? | Open Subtitles | إنها لم تفلح لمدة 15 عاماً ولن تفلح الآن... لمجرد أنكم ستلعبون دور رعاة البقر والهنود الحمر |
Bu vitaminler hiç işe yaramadı. | Open Subtitles | هذا الفيتامينات لم تفلح على الإطلاق |
Sonra yine saymayı denedim ama bu sefer işe yaramadı. | Open Subtitles | وأردت أن أحاول ...العد, لكن .لم تفلح هذه المرة |
Yürümedi ve bende ayrıldım. | Open Subtitles | لم تفلح الامور، فا انفصلت عنها |
Ama, olur da benimsediğin doğu filozofisi işe yaramazsa dersim bittikten sonra senle merkezde buluşup ve sana buraya kadar eşlik etmeme ne dersin? | Open Subtitles | لكن في حالة لم تفلح معك الفلسفة الشرقية مارأيك في أن ألقاك وسط المدينة بعد أن تنتهي حصصي وسأرافقك في العودة الى هنا ؟ |
Ve ona o küçük planının işe yaramadığını göstereceğim, tamam mı? | Open Subtitles | و سأريه ان خطته لم تفلح, حسناً؟ |
Eğer Ray ve Katy ile yürütemezsek sis düdüğünü çal, çünkü deniz fenerine taşınıyoruz. | Open Subtitles | و ان لم تفلح الامور مع راى و كايتى أطلقى صافرة الضباب لأنة وقت المنارة |
Eğer öyleyse pek işe yaramamış. | Open Subtitles | لم تفلح بذلك كما كان يفترض بها |