"لم تقبل" - Traduction Arabe en Turc

    • kabul etmedi
        
    • kabul etmezsen
        
    • kabul etmedin
        
    • kabul etmez
        
    Bu ülke Müslümanları hiçbir zaman kabul etmedi, etmeyecek de. Open Subtitles هذه البلد لم تقبل أبدا المسلمين، و لن تقبلهم
    Facebook'tan arkadaş olalım istedim, selam edeyim dedim arkadaşlık isteğimi bile kabul etmedi. Open Subtitles حاولت أن أكون صديقها في الفيسبوك لمجرد بأن أقول لها مرحباً وإنها حتى لم تقبل طلب الصداقة
    Dediğim gibi, bu işi kabul etmezsen tedavi için başka yollara başvuracağız. Open Subtitles ومثلما قلت, ان لم تقبل بهذه الوظيفة فسنحتاج لشكل اخر من العلاج
    Ve yardımımı kabul etmezsen bunu başaracağından şüphem yok. Open Subtitles فإن لم تقبل مساعدتي لك فليس عندي أدني شك بأنها ستنجح فى مرادها
    Neden Grimes'in teklifini kabul etmedin? Open Subtitles لماذا لم تقبل الصفقة التي عرضها عليك غرايمز؟
    Çünkü onun başına gelen şeyin bir kaza olduğunu hiçbir zaman kabul etmedin. Open Subtitles لأنك لم تقبل أبداً أن ما حدث لها كان حادث.
    Kızın bunu kabul etmez ve cezalandırılırdı. Open Subtitles ابنتك كما أعتقد لم تقبل هذا وعوقبت
    Seninle konuşmasını rica ettim ama kabul etmedi. Open Subtitles سألتها إن كانت تريد التحدث إليك , لكنها لم تقبل
    Daha onu kabul etmedi yani buna mecbur değil. Open Subtitles لم تقبل الزواج به لذا فهو ليس ملزماً بها
    Alice Detroit oynamayı kabul etmedi. Open Subtitles -ماذا؟ لم تقبل أليس ديترويت أن تمثل بالمسرحية.
    Garip. Kartımı kabul etmedi. Open Subtitles هذا غريب، إنّها لم تقبل بطاقتي
    Kotani-san, en başta ailemiz İchi'yi minnettarlıkla kabul etmedi. Open Subtitles ،(يا سيد (كوتاني إن عائلتنا لم تقبل بانضمام إيتشي) خصوصا بامتنان)
    Bu çocuğu kabul etmezsen başına öyle bir bela olurum ki... hiçbir iş yapamadığın için... ekonomik çöküntüye uğrarsın. Open Subtitles إذا لم تقبل بهذا الطفل سأُصبحُ بمثابة مدينة فلينت، ميشيغان عليك بحيث ستدخل في كسادٍ اقتصادي عميق
    Tedaviyi kabul etmezsen, artık ne arkadaşın olurum, ne de sana para veririm. Open Subtitles أذا لم تقبل العلاج لن أعطيك مال او أكون صديقك بعد الان
    İşi kabul etmezsen, normal birine vereceğim. Open Subtitles إذا لم تقبل الوظيفة سوف يعطوها لشخص طبيعى
    Beş yılı kabul etmezsen, 20 yıla kalırsın. Open Subtitles إنْ لم تقبل بخمسة أعوام، ستواجه 20 عامًا على الأرجح.
    Sana yaptığımı sandığın şey yüzünden benden nefret etmek istiyorsan, durma et ama inan bana eğer yardımı kabul etmezsen davayı kazanma şansın olmayacak. Open Subtitles تريد كرهي لما تظن اني فعلته بك فالتتفضل لكن صدقني ، إن لم تقبل المساعدة لن تحظى بفرصة للفوز بقضيتك ؟
    Geçen hafta verdiğim kaşkolü neden kabul etmedin? Open Subtitles لما لم تقبل وشاح الحرير الذي إشتريته من أجلك الاسبوع الماضي؟
    Sana bir ay ücretli izin önerdi, ve bunu kabul etmedin? Open Subtitles عرضت عليك شهر إجازة مع الراتب، و لم تقبل بها؟
    CA: Ama sen bunu yapabileceklerinin bir sınırı olarak kabul etmedin. TED (كريس): ولكن يبدوأنك لم تقبل أن يكون هذا أقصى ما تفعله
    Daha çok kan dökümünü engellemeye çalıştım. Ama sen kabul etmedin ben de gerekeni yaptım. Open Subtitles لقد حاولت إيقاف سفك الدماء وأنت لم تقبل
    Ama bunu asla kabul etmez. Open Subtitles ولكنها قالت أنها لم تقبل ذلك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus