"لم نتحدث" - Traduction Arabe en Turc

    • hiç konuşmadık
        
    • konuşmuyoruz
        
    • konuşmazdık
        
    • konuşamıyoruz
        
    • hiç konuşmamıştık
        
    • konuşmazsak
        
    • Konuşmayalı
        
    • bahsetmiyoruz
        
    • pek konuşamadık
        
    • hâlâ konuşmadık
        
    • çok fazla konuşmadığımızı
        
    • konusamadik
        
    Seni sevdim ama sana hiç söylemedim, çünkü biz hiç konuşmadık. Open Subtitles لقد أحببتك ولكننى لم أخبرك أبدا لأننا لم نتحدث من قبل
    Gerçek: Kahvaltıda hiç konuşmadık, çünkü savaş uçakları sesimizi bastırdı. TED حقيقة: لم نتحدث أبدًا عند الإفطار، لأن الطائرات الحربية ستبتلع أصواتنا.
    En son geçen yıl görüşmüştük, sonra yurt dışına çıktı. Telefonda hiç konuşmadık. Open Subtitles لقد قابلتهُ السنة الماضية، و بعدما سافر لم نتحدث على الهاتف
    Çünkü bu ülkelerdeki insanlarla hiçbir zaman konuşmuyoruz. TED لاننا لم نتحدث مطلقا مع الناس في تلك الدول
    O tarz şeylerden pek konuşmazdık. Open Subtitles لم نتحدث فعلاً عن تلك المواضيع على ما أظن
    Bir süredir konuşamıyoruz ve seninle bazı şeyler hakkında konuşmak istemiştim. Open Subtitles لم نتحدث منذ فترة.. و.. فقط أردت أن أتكلم معك..
    Hayır. Orada görürdüm ama hiç konuşmamıştık. Open Subtitles كلاّ , لقد رأيتها بالجوار ولكننا لم نتحدث
    O kadar iyi öğrendim ki, 20 yıldır neredeyse hiç konuşmadık! Open Subtitles منذ 500 عام فى بلدان أخرى و تعلمت هذا جيدا لهذا لم نتحدث لأكثر من عشرون سنة
    Hosca kalın. Konuşmadık. O gün hakkında hiç konuşmadık. Open Subtitles وداعاً لم نتحدث لم نتحدث عن ذلك اليوم ابداً
    Gittiğimden beri olan şeyleri hiç konuşmadık. Open Subtitles لم نتحدث في اي شيء لقد غادر في أثناء قدومي
    Onu, ölmeden birkaç ay önce gördüm, bu konuda hiç konuşmadık. Open Subtitles رأيته قبل موته بشهرين لم نتحدث بالأمر أبداً
    Merkez Karakoldaki ilk yılımızda... hiç konuşmadık. Open Subtitles في سنتنا الاولى في محطة القسمِ المركزيةِ لم نتحدث معا ابدا
    Daha önce arkadaş olduğum birileriyle çıktım, ve sonra ayrıldığımızda bir daha hiç konuşmadık. Open Subtitles كنت أواعد شخص ما كان صديقي من قبل و انفصلنا بعدها ثم لم نتحدث لبعضنا أبداً ، هذا مقرف
    Bilmiyorum, yani bu konuda hiç konuşmadık. Open Subtitles انا لا اعرف , انا اقصد نحن لم نتحدث عن هذا
    Yıllardır konuşmuyoruz, ama bu benim kadar senin de suçun. Open Subtitles لم نتحدث لسنوات, وهذا ماتفعليه كما أفعل أنا
    Başlarda pek fazla şey hakkında konuşmazdık. Open Subtitles في البداية لم نتحدث كثيراً عن أي شيء
    Evet, biliyor musun artık seninle hiç konuşamıyoruz. Bu yüzden... Open Subtitles نعم، أنت تعرف أننا لم نتحدث منذ فتره، لذا..
    Aynı okula gidiyorduk ama hiç konuşmamıştık. Open Subtitles لقد كُنا نذهب إلى المدرسة معاً، رغم ذلك، إننّا لم نتحدث بشأن الأمر أبداً.
    Ve hayatımız boyunca bir daha konuşmazsak... bence çok iyi olur. Open Subtitles .. واذا لم نتحدث مرة اخرى لبقية حياتنا سيكون هذا رائعاً
    Afedersin, ikimiz Konuşmayalı uzun zaman oldu da. Open Subtitles آسف , أنا فقط شعرت مثل نحن لم نتحدث من فترة
    - İntihardan bahsetmiyoruz. - Kimse intihar diye birşey demedi. Open Subtitles نحن لم نتحدث عن إنتحار هنا لم يذكر احد اى شئ عن إنتحار
    Bu aralar pek konuşamadık; belki de benim hatamdır bu. Open Subtitles لم نتحدث كثيراً مؤخراً .. وربما ذلك ذنبي
    Üçüncü olarak ailene ne söyleyeceğimizi hâlâ konuşmadık. Open Subtitles لم نتحدث فيما سنخبر به والديك . ؟
    Katie öldüğünden beri çok fazla konuşmadığımızı biliyorum. -Ama sana ihtiyacım var tatlım. Open Subtitles أنا أعلم أننا لم نتحدث منذ رحيل كاتي ولكني أحتاجك الآن عزيزتي
    Hiç konusamadik. Open Subtitles نحن لم نتحدث في هذا الشأن

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus