Lisedeyken babamla çıktınız mı? Hayır, çıkmadık. | Open Subtitles | نحُن لم نتواعد بالمدرسة الثانوية نحُن كنا أصدقاء فقط. |
Uzun bir süre çıkmadık ve ne kadarının gerçek olduğunu bile bilmiyorum ama ne zaman endişelensen, kötü şeyler söylersin rengin atar ve Danny Zuko gibi ellerini saçlarının içinden geçirirsin. | Open Subtitles | نحن لم نتواعد لمدة طويلة، ولا أعلم كم كانت المدة أو إذا كان الأمر حقيقي، لكن عندما تتوتر، تصبح لئيماً |
Esasında çıkmadık. Sadece biraz beraber takıldık. Niye sordun? | Open Subtitles | نحن لم نتواعد حقاً, لقد تسكعنا, لماذا؟ |
Bernice, uzun zamandır seninle birlikte değiliz, arkadaşlarımın eşleriyle takılmayı bırakmalısın. | Open Subtitles | برنيس , نحن في الحقيقة لم نتواعد بما فيه الكفاية لـ درجة التسكع مع زوجات أصدقائي |
Yıl dönümümüzü kutlayacak kadardır birlikte değiliz. | Open Subtitles | إننا لم نتواعد لفترة طويلة كي تكون عندنا ذكرى |
Shep, biz çıkmıyoruz. Hiç çıkmadık. | Open Subtitles | شيب إننا لا نتواعد لم نتواعد أبداً |
O kadar uzun süre çıkmadık. | Open Subtitles | في الواقع نحن لم نتواعد لفترة طويلة. |
Hiç birimiz asla çıkmadık. | Open Subtitles | لأننا لم نتواعد أصلاً |
Ama biz hiç çıkmadık bile. | Open Subtitles | ولكننا لم نتواعد حتى |
Biz Teknik olarak çıkmadık. | Open Subtitles | عمليا, نحن لم نتواعد حقا |
Bir hiç çıkmadık ki. | Open Subtitles | لم نتواعد أبدًا. |
Daha çıkmadık bile. | Open Subtitles | فنحن لم نتواعد بعد |
Yani daha randevuya bile çıkmadık ve nasıl bu yasak aşk olayını atlatacağız bilmiyorum, ben... | Open Subtitles | أقصد ، نحن حتى لم نتواعد بعد و أنا لا أعلم بعد كيف حصل ذالك العشق-الممنوع بيننا فيما مضى , و أنـ... . |
Biz daha bir randevuya bile çıkmadık, Zoe, tamam mı? | Open Subtitles | لم نتواعد ابداً(زوي) إتفقنا ؟ |