Bakın, bakın, eğer bunu yapmazsak yarın evinize el koyacaklar. | Open Subtitles | أنظر , أنظر إذا لم نفعل هذا فعندها لن يكون لنا منزل لنعود له |
Çünkü bunu yapmazsak bir geleceğimiz olmayacak. | Open Subtitles | لأننا في حالة لم نفعل هذا , فلن يكون لدينا مستقبل |
- Asla. Belki bazen ama Bunu biz yapmadık. | Open Subtitles | أبداً أو ربما أحياناً، لكننا لم نفعل هذا |
Pekala, dikkatli dinle. Bunu biz yapmadık. | Open Subtitles | حسناً , إستمع الى بعنايه لم نفعل هذا |
Hükümet 6 milyon doları sökülmeyecek, bunu sen de biliyorsun, o halde Neden bunu yapıyoruz? | Open Subtitles | الحكومة لن تدفع ستة ملايين دولار وانت تعرفين ذلك لم نفعل هذا إذا؟ |
- Daha önce bunu hiç yapmamıştık. - Hayır. | Open Subtitles | لم نفعل هذا من قبل ابدا |
Eğer bunu yapmazsak, başladığımız her savaşı kaybedeceğiz. | Open Subtitles | إذا لم نفعل هذا فسوف نخسر كل معركة نقوم بها |
- Evet. - Ve ben de öleceğim, eğer bunu yapmazsak. | Open Subtitles | نعم و أنا كذلك سأموت لو لم نفعل هذا |
Jessica, bunu yapmazsak, mezun olamayız. | Open Subtitles | ! جيسيكا اذا لم نفعل هذا لن نتخرج و سنذهب للسجن |
Eğer bunu yapmazsak, soyu tamamen tükenecek. | Open Subtitles | ،إن لم نفعل هذا سينقرض نوعه للأبد |
bunu yapmazsak, hiç bir yolla bağlantı kuramayız. | Open Subtitles | اذا لم نفعل هذا لن نستطيع التواصل |
Bunu biz yapmadık, bana inanmalısın. | Open Subtitles | نحن لم نفعل هذا عليك ان تصدقني |
Bunu biz yapmadık, değil mi? | Open Subtitles | نحن لم نفعل هذا اليس كذلك؟ |
Sizi temin ederim, Bunu biz yapmadık. | Open Subtitles | أقسم أننا لم نفعل هذا |
Bunu biz yapmadık. | Open Subtitles | لم نفعل هذا أبداً |
Bunu biz yapmadık. | Open Subtitles | لم نفعل هذا أبدا |
Evet, bunu hiç yapmamıştık. | Open Subtitles | أجل ، لم نفعل هذا من قبل |