Fazla uzağa gitmedi. Çaresine baktık. | Open Subtitles | انه لم يبتعد كثيرا يا فتاى العنيد ، لقد توليت أمره |
O kadar uzağa gitmedi. Uçakta değil. | Open Subtitles | لم يبتعد كثيراً إنه ليس على متن طائرة |
Demek ki katil fazla uzakta değil? | Open Subtitles | اذن, القاتل لم يبتعد كثيرا ؟ |
Çocukluğundan beri evden 10 kilometre uzaklaşmamıştır ve ona göz kulak olmak benim görevim. | Open Subtitles | وهو لم يبتعد يوما لاكثر من خمسة اميال عن البيت منذ كان صغيرا ومهمتي هي الاعتناء به |
Eğer uykusunda geziyorsa fazla uzağa gitmiş olamaz, değil mi? | Open Subtitles | إذا كان قد مشى وهو نائم إنه لم يبتعد بعيداً , أليس كذلك ؟ |
Çok bilmiş tekerlek ustası! Hayatında Truro'dan öteye gitmemiş. | Open Subtitles | عالم الحياة مصلح العجلات لم يبتعد أبعد من تورتو |
Fazla uzaklaşamaz. O kadar hızlı değil. | Open Subtitles | حسناً، لم يبتعد كثيراً أنه ليس بهذه السرعة |
- Pek uzaklaşamamış. | Open Subtitles | لم يبتعد كثيراً |
Muhtemelen uzağa gitmedi. | Open Subtitles | لربما لم يبتعد من هنا كثيراً |
Evet, uzakta değil. | Open Subtitles | لا لم يبتعد |
- Çok uzakta değil ama. | Open Subtitles | لم يبتعد |
Hayır, çok uzaklaşmamıştır. | Open Subtitles | لا , أنة لم يبتعد سليماً كثيراً |
Hayır, çok uzaklaşmamıştır. | Open Subtitles | لا , أنة لم يبتعد سليماً كثيراً |
Cüzdanı da burada. Çok uzağa gitmiş olamaz. | Open Subtitles | -محفظته هناك، لابدّ أنّه لم يبتعد كثيراً |
O kadar uzağa gitmiş olamaz. | Open Subtitles | لابد انه لم يبتعد كثيرا |
Fazla uzağa gitmiş olamaz. | Open Subtitles | من المؤكد أنه لم يبتعد |
Makine bir yere gitmemiş. | Open Subtitles | الجهاز لم يبتعد من هنا |
- Madis çok uzaklaşamaz. | Open Subtitles | -حسنًا ، لم يبتعد كثيرًا . |
uzaklaşamamış. | Open Subtitles | إنه لم يبتعد |