Benim yazar olduğuma da inanmadılar. | Open Subtitles | و إنهم كذلك لم يصدقوا أنني المؤلف |
Onlara her ne söylediysem tek kelimesine inanmadılar. | Open Subtitles | مهما كنت أخبره لهم لم يصدقوا كلمة منه |
Adamlar malı almıyorlardı. | Open Subtitles | لم يصدقوا كل ما قال |
Adamlar malı almıyorlardı. | Open Subtitles | لم يصدقوا كل ما قال |
Eşlerine nerede öldüğünü söylediğimiz zaman inanamadılar. | Open Subtitles | عندما اخبرنا الزوجات اين توفي لم يصدقوا ذلك |
- Okuldakiler imzaların gerçek olduğuna inanmıyorlar. | Open Subtitles | لم يصدقوا في المدرسة أني حصلت على التوقيع الحقيقي. |
Piramitlerin,yaratıkların uzay gemileri için iniş alanları olduğunu söylediğinde sana da inanmamışlardı. | Open Subtitles | فهم لم يصدقوا أيضا أن الأهرام هى قواعد هبوط لسفن فضائية |
Çok geç olana kadar inanmadılar. | Open Subtitles | لم يصدقوا إلا عندما فات الأوان |
Spor çantamdan lokanta üniformam düştü ve Air Yugoslavia'da hostes olduğuma inanmadılar. | Open Subtitles | سقط زي المطعم من حقيبة النادي و لم يصدقوا اني مضيفة طيران بشركة "طيران يوغوسلافيا". |
Sanırım kolu tamir ettiğimize inanmadılar. | Open Subtitles | أعتقد أنهم لم يصدقوا أننا أصلحنا الذراع |
Hikâyeme inanmadılar. | Open Subtitles | لم يصدقوا قصتي. |
Bende olmadığına inanmadılar. | Open Subtitles | لم يصدقوا أنه ليس معي |
Eşlerine nerede öldüğünü söylediğimiz zaman inanamadılar. | Open Subtitles | عندما اخبرنا الزوجات اين توفي لم يصدقوا ذلك |
Evet, Pisa Hastanesi'ndekiler de buna inanamadılar. | Open Subtitles | أجل، المستشفي في (بيزا) لم يصدقوا ذلك |
İnsanlar onun Tanrı olduğuna inanmıyorlar, değil mi? | Open Subtitles | والناس لم يصدقوا تماماً ربوبية هذا الرجل؟ |
Hayır. Bunu onlara da söyledim ama bana inanmadılar. Amerikalı olduğuma bile inanmıyorlar. | Open Subtitles | لا ، واخبرتهم بذلك لكنهم لم يصدقوني لم يصدقوا حتى اني( أميركي) |
Savaşın sona erdiğine inanmamışlardı. | Open Subtitles | .إنهم لم يصدقوا أن الحرب إنتهت |