"لم يكن لديك" - Traduction Arabe en Turc

    • yoksa
        
    • yoktu
        
    • zorunda değilsin
        
    • gerek yok
        
    • yokmuş
        
    • zorunda değilim
        
    • zorunda değilsiniz
        
    • yok ki
        
    • yok mu
        
    • olmazsa
        
    • olmadı mı
        
    • olmasaydı
        
    • zorunda değildin
        
    • yoktur
        
    • bile yok
        
    Beş. Beş, çıplak gözle 100 milyar galasiden beş tanesi. Ve çok keskin bir görüşünüz yoksa bunlardan bir tanesini görmeniz oldukça zor. TED خمسة من أصل 100 مليار مجرة ، بالعين المجردة. واحدة منهم من الصعب جدا أن تراها ما لم يكن لديك بصر جيد جدا.
    Elinde daha fazla delil yoksa, olayı mahkemeye taşımak zaman kaybı olur. Open Subtitles لو لم يكن لديك اى دليل لتعرضه علىّ, فستكون المحاكمة مضيعة للوقت
    Sonra her şeyi gözden geçirdim. Bu da tacı çalmak için zamanın yoktu. Open Subtitles كنت حريصاً بصالة العرض وهذا يعني أنه لم يكن لديك وقت لسرقة التاج
    Çünkü gücün yoktu, sana olan duygularımdan şüphe ediyor musun? Open Subtitles لأنك لم يكن لديك السلطة كنت تشك في مشاعري نحوك
    Bak, Bodi, biliyorsun, bizi etkilemek için bir şeyler yapmak zorunda değilsin. Open Subtitles انظروا، بودي، كما تعلمون، لم يكن لديك لجعل الاشياء حتى لإقناع لنا.
    İstemediğin bir şeyi yemek zorunda değilsin. Open Subtitles لم يكن لديك أي شيء للأكل كنت لا ترغب في ذلك.
    Hiçbir şey için yanımda olmana gerek yok, çünkü bir şey yapmıyorum. gerçekten. Open Subtitles لم يكن لديك لتكون بخير مع أي شيء لأن هذا لا شيء حقا
    Daha iyi bir şeyiniz yoksa bunlarla idare etmek zorunda kalacağız. Open Subtitles ، إذا لم يكن لديك أفضل من ذلك هذه ستفي بالغرض
    Bu gece için bir planın var mı bilmiyorum... ama yoksa, 9 sularında Gansevort Caddesi 37 numaraya uğra. Open Subtitles لا أعرف إن كان عندك أيّ خطط اللّيلة لكن ان لم يكن لديك عرج على الشارع 27 حوالي التاسعة
    Bu gece için bir planın var mı bilmiyorum... ama yoksa, 9 sularında Gansevort Caddesi 37 numaraya uğra. Open Subtitles لا أعرف إن كان عندك أيّ خطط اللّيلة لكن ان لم يكن لديك عرج على الشارع 27 حوالي التاسعة
    İlgin için teşekkür ederim. Başka bir şey yoksa, lütfen git. Open Subtitles اشكرك على قلقك واهتمامك بي اذا لم يكن لديك شيء اخر..
    Şu virüsü yayma fikrin başka seçeneğin yoktu, değil mi? Open Subtitles خطتك لإطلاق ذلك الفيروس لم يكن لديك خيار آخر، صحيح؟
    Hiç bir işaret yoktu ama o seni tamamen kıskanıyordu. Open Subtitles لم يكن لديك أي فكرة لكنها كانت تغار تماما منك
    Yıllardır attığım nutukları dinliyordun ama işittiğini anlayacak kuvvetin yoktu. Open Subtitles لقد استمعت إلىُ أقول العظات لسنوات ولكن لم يكن لديك الذكاء لتفهم ما تسمعه
    Başka bir şansın yoktu. Borular paslanmış. Open Subtitles لم يكن لديك خيار أعني , الأنابيب كانت تالفة
    Jerry, ben buradayım diye kanepede yatmak zorunda değilsin. Open Subtitles جيري، لم يكن لديك للبقاء على الأريكة على حسابي.
    Onunla yaşamak zorunda değilsin. Open Subtitles ولكن ليس هذا آسف، لم يكن لديك للعيش معها.
    - Her şeye güzel bir boyut katmak zorunda değilsin! - Üzgünüm. Open Subtitles ولكن لم يكن لديك لوضع تدور جيد على كل شيء.
    Catlin konusunda endişelenmemize gerek yok. Open Subtitles حسنا ،نحن لم يكن لديك ما يدعو للقلق كاتلين.
    Geçiş kartınız yokmuş yine de gösteriden sonra sahne arkasındaydınız Open Subtitles لم يكن لديك تمريرة. لكنكم انتهى وراء الكواليس بعد العرض.
    Bütün mahalleyle uğraşmak zorunda değilim ki. Open Subtitles أنا لم يكن لديك للتعامل مع المنطقة بأكملها.
    Bu şekilde ölmek zorunda değilsiniz, efendim. Open Subtitles لم يكن لديك لا يجب عليك أن تموت هكذا، يا سيدي.
    Sen nereden bileceksin? Senin acı çekecek yüreğin yok ki! Open Subtitles يمكنك تعرف ذلك إن لم يكن لديك قلب ليشعر بالمعاناة؟
    Beni takip etmekten ve birşeyler kazanmamı engellemekten başka yapacak işin yok mu? Open Subtitles لم يكن لديك أفضل شيء للقيام من يتبعني حولها والمسمار بلدي محاولات لجعل القليل من المال الاضافي؟
    Hiç de değil. Eğer kapıya kadar götürmeniz sorun olmazsa. Open Subtitles لا على الإطلاق اذا لم يكن لديك مانع افتح الباب
    - Hayır. Geçen ay sorunuz ya da sorununuz olmadı mı? Open Subtitles لم يكن لديك أي أسئلة أو مخاوف خلال الشهر الماضي.
    Serebral korteksle beyinsapı arasındaki etkileşim olmasaydı şuurlu bir zihine sahip olamazdınız. TED لا يمكن ان يكون لك عقل واعي ان لم يكن لديك التفاعل ما بين قشرة الدماغ وجذع الدماغ.
    Adama masaj yapmak zorunda değildin. Open Subtitles لم يكن لديك لتدليك له.
    Tüketicilerin, diğer insanlara karşı yükümlülükleri, sorumlulukları ve görevleri yoktur. TED المستهلكين لم يكن لديك التزامات ومسؤوليات وواجبات لإخوانهم من بني البشر.
    Konuşabileceğin bir kız kardeşin bile yok, ve şimdi de ben çıktım. Open Subtitles لم يكن لديك حتى أختك لاجراء محادثات مع، والآن جئت على طول.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus