"لم يكن لديّ خيار" - Traduction Arabe en Turc

    • Başka şansım yoktu
        
    • Başka seçeneğim yoktu
        
    • Başka çarem yoktu
        
    • Seçme şansım yoktu
        
    Bak, ne düşündüğünü biliyorum. Ama Başka şansım yoktu. Open Subtitles إسمع, أعرف ما تفكر به, لكن لم يكن لديّ خيار
    Konuşmak için hiç zamanın olmuyor, o yüzden böyle yapmaktan Başka şansım yoktu. Open Subtitles أنتليسلديكأيّ وقت للتحدث, لذا لم يكن لديّ خيار سوى قولها فجأة
    6 yıl önce Başka şansım yoktu. Artık var. Open Subtitles لم يكن لديّ خيار قبل ستة سنوات لكنني امتلك خياراً الآن
    bense hala bir bakir ve meteliksizdim Başka seçeneğim yoktu. Open Subtitles أما أنا فكنت لا أزال بتولاً؛ وأعزب ومفلساً؛ لم يكن لديّ خيار آخر
    - Başka seçeneğim yoktu. - Öyleyse şimdi seç bakalım. Open Subtitles ـ كان لم يكن لديّ خيار ـ لذا إختر الأن
    Çünkü böyle olsun istemedim ama Başka çarem yoktu. Open Subtitles لأنني لم أرغب بفعل هذا حقاً لكنني لم يكن لديّ خيار آخر.
    Başka şansım yoktu. Senin kaburgaların olmadan yaşayamazdım. Open Subtitles لم يكن لديّ خيار لا تستطيع أن تعيش بدون أضلعك
    Ceketinin altında sakladığı bir şey vardı. Başka şansım yoktu. Open Subtitles كان لديه قطعة مخبأة، لم يكن لديّ خيار
    İtiraf edebilirdi, Başka şansım yoktu. Open Subtitles , كان سيعترف لم يكن لديّ خيار آخر
    Başka şansım yoktu. Babamı içeri tıktınız. Open Subtitles لم يكن لديّ خيار , فقد احتجزتم والدي
    - Başka şansım yoktu. - 6 yaşındaydın. Open Subtitles لم يكن لديّ خيار - كنتَ في السادسة من عمرك -
    - Başka şansım yoktu. Open Subtitles كان عليّ قول ذلك لم يكن لديّ خيار
    Başka şansım yoktu, Lord'un teklifini yapmasaydım... Open Subtitles لم يكن لديّ خيار .... اذا لم افعل مايريده السلطان لكنت
    Bunların hiçbiriyle uğraşmaya hazır değildim ama birden Başka seçeneğim yoktu. Open Subtitles لم أكن مستعدة للتعامل مع أيّ من هذا باستثناء فجأة لم يكن لديّ خيار
    Bıçakları vardı, Başka seçeneğim yoktu. Open Subtitles لم يكن لديّ خيار لأنهم كانوا يحملون سكاكين.
    Başka seçeneğim yoktu. Çalışmalıydım. Open Subtitles لم يكن لديّ خيار كان يجب أن أعمل
    Başka seçeneğim yoktu. Hemen üzerine saldırdılar. Open Subtitles لم يكن لديّ خيار همّ فقط إنقضّوا عليه
    Bak, bu uzun hikaye. Başka seçeneğim yoktu. Open Subtitles انها قصة طويلة لم يكن لديّ خيار آخر
    Başka çarem yoktu tek başıma yapsam da olurdu. Open Subtitles لم يكن لديّ خيار لذا قمتُ بهذا بمفردي...
    Aramalarıma hiç dönüş yapmadın, Başka çarem yoktu. Open Subtitles ... ـ أنتِ لم تردّي على أيَاً من إتصالاتي , و لم يكن لديّ خيار
    Başka çarem yoktu. Open Subtitles لم يكن لديّ خيار آخر
    Bu yüzden Seçme şansım yoktu, benim suçumdu. Open Subtitles لهذا لم يكن لديّ خيار كان خطأي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus