Ve acınacak olan şeyse, layık olmaya çalıştığın adam aslında hiç var olmadı. | Open Subtitles | و الشيء المثير للشفقة ان ذلك الرجل الذي تحاول ارضائه لم يوجد قط |
Bu yüzden, bir daha karıştırma sırası size geldiğinde bir dakika ayırın ve dünya üzerinde daha önce hiç var olmamış ve asla olmayacak bir şeyi elinizde tuttuğunuzu hatırlayın. | TED | لذا، عندما يأتي دورك في خلط الورق، توقف لبرهة لتتذكر أنك تحمل شيئاً لم يوجد من قبل ولن يوجد بعد الآن. |
Ancak beni ilgilendiren şey, hiç var olmamış bir alanı yaratmaktır. Asla görülmemiş bir şey yaratmak... Zihnimiz ve ruhumuz dışında daha önce hiç bulunmadığımız bir alan... | TED | ولكن خلق فراغ لم يوجد من قبل هو مايستهويني ان تخلق شيئا لم يوجد من قبل فراغ لم ندخله إلا في عقولنا وأرواحنا. |
Bilmiyorum. Hiç kimsenin, buraya gelmek için acelesi olmadı şimdiye kadar. | Open Subtitles | لا أعلم لم يوجد من يسرع بالحضور إلي هنا من قبل |
Doğru ve iyi olan hiçbir şey, basit olmamıştır. | Open Subtitles | لم يوجد شىء جيد وصحيح تم الحصول علية بسهولة. |
düşlerimi gerçekleştirmek, yaşayan birisi olmazsa tüm bunları kim bilebilirdi ki? | Open Subtitles | لأدرك أحلامى اذا لم يوجد شخص آخر على قيد الحياه يعرف؟ |
Bu okulda bu kadar çok otçu olmasa muhtemelen Balo Kralı olurdum. | Open Subtitles | ربما قد أصبحت ملك البروم لو لم يوجد الكثير من المدمنين في هذه المدرسه |
Hafizandaki Melek hiç var olmadi. | Open Subtitles | وهكذا، فالملاك الموجود في ذاكرتكِ لم يوجد أبداً |
Fazla kişi ölecek olursa hiç var olmamış gibi olacaktı. | Open Subtitles | نعم اعتقدت أنه إذا مات الطالب الإضافي فسيكون الأمر كما لو أنه لم يوجد أصلاً |
Ortadan kaybolmasını istedim sanki, sanki hiç var olmamış gibi. | Open Subtitles | أردت .. أردته أن يختفي فحسب . و كأنّه .. وكأنّه لم يوجد أبداً |
Eğer hiç var olmadıysa, kaybolamaz ki. Hassiktir. | Open Subtitles | لا يمكن أن يكون مفقودًا إذا لم يوجد من الأساس |
Ama hattın diğer ucunda kimseyi bulamadık, ki bu da ya karşı taraf sildi, ya da hiç var olmadılar anlamına geliyor. | Open Subtitles | ولكننا لم نجد أي حساب آخر في النهاية مما يعني بان الشخص الأخر حذف ذلك البرنامج أو لم يوجد هذا الشخص من الأصل |
Hayır. hiç var olmamış bir şeye dönüşüyorum. | Open Subtitles | لا، أنا أتحول إلى شئ لم يوجد من قبل |
İkinizden birinin fark ettiği hiçbir semptom olmadı mı? Hayır. | Open Subtitles | لم يوجد إذاً أيّ عوارض أو أيّ شئ قبل الحادث؟ |
Muhtemelen madde olmayan hiçbir toplum olmadı. | TED | لعله لم يوجد ما يسمى بالمجتمع الخالي من المخدرات |
Doğru ve iyi olan hiçbir şey, basit olmamıştır. | Open Subtitles | لم يوجد شىء جيد وصحيح تم الحصول علية بسهولة. |
Mafyaya karşı olan hiçbir tanık Buddy "Aces" Israel kadar kritik ve önemli olmadı. | Open Subtitles | لم يوجد شاهد حاسم قد يثبت تورط المافيا |
Karanlık Yolcu olmazsa tüm yaptıklarımdan sorumlu olurum. | Open Subtitles | لأنه إن لم يوجد جانب مظلم سأكون مسؤولاً عن كل شيء فعلتُه |
Kurbanlar masum olmasa bile hiç bir cinayet faili meçhul kalmamalı ve hiç bir katil serbestçe dolaşmamalı. | Open Subtitles | وحتى إن لم يوجد ضحايا أبرياء لا يجب أن تُترك أي قضايا قتل غير محلولة وألا يُترك أي قاتل طليق |