Mikrobu yaymanın en etkili yöntemi üç paralel dağıtım kanalı kullanmak. | Open Subtitles | أفضل طريقةٍ لنشر العامل المرضيّ هي باستخدام ثلاث قنواتِ توزيعٍ منفصلة |
Gidin ve satın. Yaptığımız işi yaymanın en iyi yolunun sokağa çıkmak olduğuna karar verdik. | Open Subtitles | وجدنا أنا أفضل طريقة لنشر الأمر هو الذهاب الي الشارع |
Bu fikirlerin sahipleri, bunları başkalarına yaymak için çok çalışıyorlar. | TED | الطفيليات تعمل جاهدة لنشر أفكارها للآخرين. |
Bazıları onların aslan olmadığını düşündü çılgınlık yaymaya gelen ölmüş büyücülerin ruhları. | Open Subtitles | اعتقد البعض انهما ليس اسدين انما ارواح اطباء تقليديين عادوا لنشر الجنون |
Dr. Sidman, bunu gazetesinde yayınlamaya istekli olmalı. | Open Subtitles | لا بد أن الدكتورة سيدمان كانت متحمسة لنشر هذا في المجلة |
Kimyasal saldırılara karşı deriye uygulanan panzehirleri yaymayı sağlayan bir prototip. | Open Subtitles | نموذج أولي لنشر المضادّات الموضعية للهجمات الكيمياوية |
Bilimciler sonuçları yayınlamak içindir ve bu durum bundan çok uzakta. | TED | يهدفُ العلماء لنشر النتائج. وكان هذا الوضع أبعد ما يكون عن ذلك. |
"Noel neşesini yaymanın en iyi yolu... herkesin duyabileceği sesle şarkı söylemektir." | Open Subtitles | الطريقة الافضل لنشر بهجة الكريسماس الغناء بصوت مرتفع ليسمع الجميع |
Haberi yaymanın en hızlı yolu röntgendeki kızlara söylemektir. | Open Subtitles | حسناً، أسرع طريقة لنشر الخبر إخبار فتيات قسم الأشعة |
Tedaviyi yaymanın en iyi yolunun onu gaz haline getirip havalandırmadan yaymak olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | قلت أن الطريقة الأسرع لنشر العلاج هي أن نحوله إلى رذاذ وننشره من خلال نظام التهوية |
Ve şimdi platformumu önemli bir kabul mesajını yaymak için kullanıyorum. | TED | وأنا الآن أستغل منصتي لنشر أهمية ثقافة قبول الآخر. |
Peki bunu 15 bin okula yaymak için gereken parayı bulacak olan adam veya kadın nerede? | TED | أين هو هذا الرجل أو الفتاة التي سوف تجد المال لنشر هذا الأمر ليشمل 15،000 مدرسة ؟ |
Her sektörün kendi gerçekleri ve bu gerçekler hakkında farkındalık yaymaya çalışan kuruluşlar var. | TED | كل القطاعات المختلفة لديها حقائق، وهناك منظمات تسعى لنشر الوعي عن هذه الحقائق. |
Humprey'nin ilk baskısını yayınlamaya hazırdır. | Open Subtitles | أخيراً علي إستعداد لنشر رواية همفري الأصلية. |
Sanırım hastalığı kendine bulaştırıp dünya etrafında uçarak yaymayı planlıyor. | Open Subtitles | أعتقد أنه قد يخطط لنقل العدوى لنفسه ويتنقل حول العالم لنشر المرض |
Hayatının çalışmasını yayınlamak için 20 yıl beklemişti her detayı tekrar tekrar gözden geçirdi. | Open Subtitles | انتظر 20 عاماً لنشر أهم عمل في حياته، كل التفاصيل رُوجعت وأُعيد مُراجعتها، |
Ama bu saldırının asıl amacı sürüde bir panik yaratmak. | Open Subtitles | و لكن هذا الهجوم مخطط لنشر الرعب بين القطيع |
Hakikati yayıp, Hıristiyanlık bayrağını yükseltmek ve onun çaldığı inancı geri getirmek için bir şans verin bana. | Open Subtitles | فقط أعطني فرصة لنشر الإنجيل لرفع راية المسيحية لاستعادة الثقة التي سرقها |
Kokuyu en iyi şekilde yayma işini tam anlamıyla kendi sırtlarına yüklerler. | Open Subtitles | لنشر أفضل رائحتهم، يجب عليهم وضع ظهورهم بها. |
Mesele seks manyağı olduğum... dedikodusunu yayman da değil. | Open Subtitles | أنها ليست وسيلة لنشر الشائعات أنني نوعا من مهووس بالجنس |
Ahudununu önceki türleri bu kadar güzel ve lezzetli değildi tohumlarını yayması için kuşların bile dikkatini çekemedi. | Open Subtitles | إن السلالات الأولى من التوت لم تكن بهذين الجمال واللذة، فلم يكن بإمكانها إجتذاب الطيور بالقدر الكافي لنشر بذورها. |
Bu plan retrovirüsü yaymakta tamamen size bağlı olacağımızı gösteriyor. | Open Subtitles | سنضطرّ بفعل هذه الخطة إلى الاعتماد عليكم لنشر الفيروس الرجعي |
Yeni köpeğimin Aleutian gribi virüsünün yayılması için kullanıldığını düşünüyorlar. | Open Subtitles | يظنان أن أحدهم استغل كلبي الجديد لنشر فايروس انفلونزا الألوشيان |
Diğer bir büyük problem ise çoğu akademisyen, bu prestijli ve abonelik bazlı çalışmaları dışarıda yayımlamaya pek de istekli değil. | TED | والمعضلة الكبيرة الأخرى هي أن غالبية الأكاديميين يفتقرون للكثير من الحافز لنشر بحوثهم خارج هذه الدوريات المرموقة القائمة على الإشتراكات. |
Eğer listeyi bu şey dağıtıyorsa muhtemelen herkes ölünceye kadar bunu yapmaya devam edecektir. | Open Subtitles | لو أنّ هذا الجهاز يُستخدم لنشر القائمة فعلى الأرجح سيستمر بعمله حتى يموت الجميع. |