Ama hiçbiriyle evlenmeyeceksin! Onu seviyorum. | Open Subtitles | لكن تأكد إبني، أنك لن تتزوج آي واحدة منهن |
- Annem gibi söyledin. - Hiç kimseyle evlenmeyeceksin. | Open Subtitles | ـ إنك تبدو مثل والدتي ـ لن تتزوج من أيّ أحد |
Pekâlâ, belki de bununla evlenmezsin. | Open Subtitles | لعلك لن تتزوج هذه الفتاة |
Max'la evlenmiyor ki ve Rose'u incitirse onu öldürürüm. | Open Subtitles | "لن تتزوج "ماكس وان آذاها سأقتله |
Bu durumda evlenmiyorsun. | Open Subtitles | إذن أعتقد... -أنك لن تتزوج... -نعم |
Bana evlenmeyeceğine dair söz ver! | Open Subtitles | أحلف لك أنها لن تتزوج. |
Sen hiç evlenmeyeceksin, değil mi? | Open Subtitles | أنت لن تتزوج أبدا, حقا ؟ |
Hayır, Lloyd! Benim kızımla evlenmeyeceksin! Neden? | Open Subtitles | كلا لويد انت لن تتزوج ابنتي |
Kız kardeşimle evlenmeyeceksin. | Open Subtitles | أنت لن تتزوج أختي |
- Neden olmasın? Hayır! Lloyd, benim kızımla evlenmeyeceksin. | Open Subtitles | كلا لويد انت لن تتزوج ابنتي |
Çünkü evlenmeyeceksin Phillip. | Open Subtitles | لأنك لن تتزوج "فيليب" |
Colossus'ta evlenmezsin, Zoominator'da evlenmezsin, Pharaoh's Curse'de de evlenmezsin. - Söyle haydi! Sorun sende de! | Open Subtitles | لن تتزوج في أفعوانية (كلوسيس)، أو بأفعوانية (الزوميناتور) ولن تتزوج بأفعوانية (فاروس كيرس)، قلها فحسب، أنا السبب |
O evlenmiyor ki. | Open Subtitles | وقالت إنها لن تتزوج. |
Han, Oleg'le evlenmiyorsun. | Open Subtitles | (هان)، أنت لن تتزوج (أوليغ) |
Öyleyse, Mileva'yla evlenmiyorsun. | Open Subtitles | إذن أنت لن تتزوج (ميليفـا) |
Kızımızın asla Warwick'in yeğeniyle evlenmeyeceğine yemin ediyorum! | Open Subtitles | أقسم لك أنها لن تتزوج ابن أخو (وارويك) قط. |
# O da asla evlenmeyeceğine Yemin etmişti # | Open Subtitles | * و أقسمت أنها لن تتزوج * |