Entelektüel kibrime dokunarak... beni ikna edemeyeceksin. | Open Subtitles | لن تتمكن من إقناعي بمحاولة إثارة غروري الفكري |
Beni kontrol edemezsin. Ve asla da edemeyeceksin. | Open Subtitles | لا يمكنكِ التحكم بيّ لن تتمكن من هذا أبداً |
Diğer yandan öteki seçeneği uygular ve yanılırsan kesinlikle telafi edemeyeceksin. | Open Subtitles | من ناحية أخرى, إن اتخذت قراراً وكنت مخطئاً لن تتمكن مطلقاً من التراجع عنه |
Her şeyim olan ama asla devam edemeyecek insan için geldim. | Open Subtitles | أختي التي كانت تعني لي كل شيء والتي لن تتمكن من المضي في حياتها |
Durumu doktorların beni uyardığı kadar kötü gözükmese de dışarı çıkmak bir yana, bir daha asla odasını terk edemeyecek. | Open Subtitles | ورغم أن حالتها لا تبدو بالسوء الذي أخبرني به الأطباء إلا أنها لن تتمكن أبداً من مغادرة مخدعها أو لقاء الناس. |
Bu büyük, kötü şehir beni mağlup edemeyecek. | Open Subtitles | المدينة الكبيرة القذرة لن تتمكن مني |
Hayır! - Doktoraya devam edemeyeceksin. | Open Subtitles | لا ، لا أنت لن تتمكن من الإستمرار في هذا البرنامج |
Bu doğru. Bensiz hareket edemeyeceksin. | Open Subtitles | هذا صحيح، بدوني لن تتمكن من الحركه |
Böyle giderse bir daha asla dans edemeyeceksin. | Open Subtitles | و بإمكاني التأكيد بأنك لن تتمكن من الرقص مرة أخرى... |
Fakat Olacakları Kontrol edemeyeceksin. | Open Subtitles | لكنك لن تتمكن من السيطرة على ماهو قادم |
Ve artık asla hatanı telafi edemeyeceksin. | Open Subtitles | والآن لن تتمكن من تصحيح غلطتك |