- Ben olmadan onu asla bulamazsın. - Sabaha kadar beklersek bir gün önde olur. - Uzaklaşır. | Open Subtitles | ـ لن تجده بدوني ـ إذا أنتظرنا حتى الصباح، سيسبقنا بيوم ويهرب |
-Bu yüksek rafine edilmiş bir tip yemek. -Bunu vahşi doğada bulamazsın. | Open Subtitles | هذا طعام نقي إلى حد كبير شيء لن تجده في البرية |
Asla bulamayacaksın, çünkü, kalbinde, istemiyorsun. | Open Subtitles | انت تعرف طريق الوطن لكنك لن تجده لأنك في داخل أعماقك لا تريد العودة |
Her ne arıyorsan,bulamayacaksın, eğer ben ölürsem. | Open Subtitles | مهما الذي تبحث عنه، أنت لن تجده إذا أنا مت |
Orada bir isim var, John Sherman, ...eyalet kayıtlarında Onu bulamazsınız. | Open Subtitles | هناك اسم هنا جون شيرمان لن تجده في كمبيوتر الولاية |
Asla bulamayacağın bir şeyi arıyorsun komutan. | Open Subtitles | أنت تبحث عن شيء لن تجده أبداً ، أيها القائد |
Beni aradı ve gideceğini söyledi, onu asla bulamazsın. | Open Subtitles | لقد إتصل بي ليخبرني أنه مغادر وقد أختفى فأنت لن تجده أبداً |
Beni aradı ve gideceğini söyledi, onu asla bulamazsın. | Open Subtitles | لقد إتصل بي ليخبرني أنه مغادر وقد أختفى فأنت لن تجده أبداً |
Burada teklif ettiklerimizi başka yerde bulamazsın. | Open Subtitles | ما عرضته عليك هنا لن تجده في أي مكان آخر |
- Ben olmadan onu asla bulamazsın. - Sabaha kadar beklersek bir gün önde olur. - Uzaklaşır. | Open Subtitles | ـ لن تجده بدوني ـ إذا أنتظرنا حتى الصباح، سيسبقنا بيوم ويهرب |
Banyoda yapmaması gereken bir şeyi yapmaması gereken biriyle yaparken bulamazsın. | Open Subtitles | حسناً , لن تجده فى الحمام , يفعل شئ مع شخص ما لا يجب عليه فعله |
Ben de o durumda bulundum ve sana söylüyorum aradığın şeyi orada bulamazsın. | Open Subtitles | ولقد شاهدت وسمعت الكثير من ذلك التلفاز الغبي وانا اؤكد لك ، بأن ما تبحث عنه لن تجده هناك |
Biz karargahlari kullanacağız, yakında. Sen burada onu uygunsuz bulamayacaksın. | Open Subtitles | سنستعمل المساكن، القريبة من هنا إنك لن تجده غير مناسب هنا |
Kusura bakma doktor ama nereye bakarsan bak bulamayacaksın. | Open Subtitles | ،أنا آسفة أيّها الطبيب ،ولكن أيًا يكن ما تبحث عنه لن تجده هنا. |
Bak ne aradığını bilmiyorum ama aradığını bende bulamayacaksın, tamam mı? | Open Subtitles | أنظر.. لا أعلم ما الذي تبحث عنه ولكنك لن تجده معي, مفهوم؟ |
Dinle, bu işin devam etmemesini söylediğin... Onu bulamazsınız çünkü öldürdüm. | Open Subtitles | أعرف أنك كنتَ واضحًا أنك لا تريد... لن تجده لأنني قتلته |
Ama Onu bulamazsınız. | Open Subtitles | لكنك لن تجده |
Onu bulamazsınız. | Open Subtitles | لن تجده |
Sakladım, Asla bulamayacağın bir yere hem de. | Open Subtitles | لقد خبأتها , في مكان لن تجده أبداً |
Şimdi onu Asla bulamayacağın bir yere sakladım. | Open Subtitles | إنها الآن مخبأه بمكان لن تجده أبداً |
Asla bulamayacağın bir yerde. | Open Subtitles | أين هذا ؟ . في مكان لن تجده |