| Söyle, yoksa yemin ederim ki aileni bir daha göremezsin. | Open Subtitles | أقسم لكِ أنّكِ لن تري عائلتكِ ولا أيّ شخص آخر |
| Evet, evet. Yani şu pervazları başka bir yerde göremezsin. | Open Subtitles | حقا , اعني لن تري مثل هذه الاطارات في اي مكان |
| O kişiden sonsuza dek kurtuldum. O çirkin suratı bir daha görmeyeceksin. | Open Subtitles | لقد تخلصت من ذلك الشخص للأبد لن تري ذلك الوجه القبيح ثانية |
| Son bir kez bak, Marlene çünkü bu vücudu bir daha göremeyeceksin. | Open Subtitles | خذي نظرة اخيرة , مارلين لانك لن تري هذا الجسم مرة اخرى |
| Betty'ye odaklanayım. Bir daha Henry'yle görüşmeyeceksin. Baba, 23 yaşındayım. | Open Subtitles | لن تري "هينري" مرة اخرى ابي انا في 23 من عمري لن تقول لي من اقابل |
| Bunları kimseye göstermeyeceksin, değil mi? | Open Subtitles | لن تري هؤلاء لأي أحد, أليس كذلك؟ |
| Ama sadece bir şeyi açıklığa kavuşturalım. Eric Daniels'i bir daha asla göremezsin. | Open Subtitles | ولكن اسمحي لي أن اوضح لكِ شيئا واحدا فقط أنتِ لن تري اريك دانييلزأبدا مرة أخرى |
| Döndüğümde hâlâ müzik çalıyorsa, bu hafta sonu kimseyi göremezsin, tamam mı? | Open Subtitles | إذا سمعت صوت الموسيقى حين أعود لن تري أي شخص نهاية هذا الأسبوع،حسنا؟ |
| Bir kediyi bunu yaparken göremezsin. Kediler asil hayvanlardır. | Open Subtitles | لن تري قطا يتصرف هكذا انها كائنات فخمة تنظف مؤخراتها بالسنتها |
| Müzede şapkalı ve tek gözlüklü bir puma göremezsin. | Open Subtitles | حسناً لن تري كوغار يرتدي قبعة و نظارة لعين واحدة في المتحف |
| Eğer o zamana kadar ajanın ne bildiğini öğrenemezsen çocuğunu bir daha asla göremezsin. | Open Subtitles | إن لم تنجحي في معرفة ما تعرفه العميلة بحلول الوقت لن تري ابنك بعد اليوم |
| Horace'dan daha sakarını göremezsin. | Open Subtitles | لن تري ابدا طفلا اخرق مثل هوراس |
| Emin ol o aptal pijamaları bir daha görmeyeceksin. | Open Subtitles | تستطيعين التأكَد من أنَك لن تري هذه البيجاما السخيفة جدَاً ثانيةً |
| Evet söyleyeceğim. Ve Akash'ı bir daha görmeyeceksin, anladın mı? | Open Subtitles | أجل , سأفعل وأنتي لن تري أكاش مرة ثانية هل فهمتي ذلك؟ |
| Söz veriyorum, benimle bir mahkum arasında bir şey olduğunu görmeyeceksin. | Open Subtitles | و أعد بشئ واحد هو أنكِ لن تري أي علاقة بيني و بين مسجون |
| Anladın mı, bu parayı hiç göremeyeceksin. | Open Subtitles | أفهمت؟ ، أنت لن تري هذه النقود أبداً، ولا دولار واحد منها |
| Onlara bunu Bill'den çaldığını söyleyeceğim ve parayı bir daha göremeyeceksin! | Open Subtitles | سأقول لهم هذا أنك سرقته من بيل و لن تري المال مرة أخرى |
| Biliyorum evlenmemek için kafanda bir sürü sebep var ama bu düşüncelerden kurtulamazsan asıl olayı göremeyeceksin. | Open Subtitles | أعلم أن لديكِ حفنة من الأسباب تسيطر على رأسكِ لألاّ تُتمي الزواج. لكنّكِ لن تري الصورة الأشمل إن إستمرّيتِ على عنادكِ. |
| - Bir daha o adamla görüşmeyeceksin. | Open Subtitles | لن تري هذا الرجل مجدداً، أبداً أبي... |
| O adamla bir daha görüşmeyeceksin. | Open Subtitles | لن تري ذلك الرجّل مُجدداً. |
| Bunu Rufus'a göstermeyeceksin değil mi? | Open Subtitles | لن تري روفس هذا اليس كذلك؟ |