Bugün doğsaydı onun için sorun olurdu ama bunun olmasına izin vermeyeceğiz. | Open Subtitles | لو كانت الولادة اليوم، لكنّا في مشكلة لكنّنا لن ندع هذا يحدث |
Gördün mü tatlım babanın seni aç bırakmasına izin vermeyeceğiz. | Open Subtitles | هذا صحيح عزيزي لن ندع والدك يتركك تموت جوعاً, عزيزي |
Çok iyi anlıyorum, efendim. Onları şu aptal vergi memurlarının görmelerine bile izin vermeyeceğiz. | Open Subtitles | أفهم ذلك سيدي لن ندع رجال الضرائب الحمقى يرونه |
Hayır. Buna izin vermeyeceğim. Hançeri güvenli bir yere sakladığını varsayıyorum. | Open Subtitles | لا، لن ندع ذلك يحدث أظنّكِ تخفين الخنجر في مكان آمن |
Bunun bizi durdurmasına izin veremeyiz. Ben hiç yenilmedim. Bir kere hariç. | Open Subtitles | لن ندع ذلك يوقفنا ،انا لم اهزم من قبل ،ماعدا مره واحدة |
Çalınmadık kapı bırakmayacağız. | Open Subtitles | .لن ندع حجراً غير مقلوب **بمعنى البحث في كل مكان** |
Hayatımızdaki kadınların aramıza girmesine izin vermeyeceğimizi söylediğimizi sanıyordum. | Open Subtitles | أعتقد اننا قلنا أننا لن ندع النساء فى حياتنا أن تقف فى طريق مانُريد؟ |
Söz veriyorum Beti, Fred ve ben bunun olmasına asla izin vermeyeceğiz. | Open Subtitles | انا أقسم ، يا بيتي ، أنا و فريد لن ندع ذلك يحدث |
Efendim, size söz veriyorum çocuğun kılına zarar gelmesine izin vermeyeceğiz. | Open Subtitles | اسمعني ، سيدي . انا أعدك لن ندع أي شيء يحصل لهذا الفتى |
Bu masanın ilişkimiz için bir metafor olmasına izin vermeyeceğiz. | Open Subtitles | لن ندع هذه المائدة تكون استعارة لعلاقتنا |
Utanmaz politikacıların, kazanmak için uzun mücadeleler verdiğimiz haklarımızı almasına izin vermeyeceğiz. | Open Subtitles | لن ندع سياسيين متشائمين يسحبون حقوق الإنتاج التي حاربنا كثيراً لإكتسابها |
Bak, bugünün bizi daha fazla hırpalamasına izin vermeyeceğiz. | Open Subtitles | اسمع, لن ندع هذا اليوم ينال منا |
S..tir et. Bu şehrin şimdi paraya bağlı olmasına izin vermeyeceğiz. | Open Subtitles | لن ندع هذه المدينة تنال منّا بسبب المال |
S..tir et. Bu şehrin şimdi paraya bağlı olmasına izin vermeyeceğiz. | Open Subtitles | لن ندع هذه المدينة تنال منّا بسبب المال |
Olay, her iki taraf için de talihsiz bir şeydi ama birkaç çürük elmanın bizi bozmasına izin vermeyeceğiz. | Open Subtitles | الحادثةكانتمؤسفةلكلاالطرفين... لكننا لن ندع بعض التفاح السيء يدمر المحصول كله |
Jimmy'le olan işi düzeltmek için bir yol bulacağız Ailenin başına bir şey gelmesine izin vermeyeceğiz. | Open Subtitles | التفكير بتقويم أمور " جيمي " كان كل شيء لن ندع شيئاَ يحدث لعائلتك |
Merak etme, Kyle. İnsanların seni öldürmesine izin vermeyeceğiz. | Open Subtitles | لا تقلق يا كايل, لن ندع الناس يقتلونك. |
Dr. Jameson, bunu olmasına izin vermeyeceğiz. Söz veriyorum. | Open Subtitles | د.جيمسون, لن ندع هذا يحدث اعدك |
Jax ya da bir başkasının yapmamız gerekeni engellemesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لن ندع " جاكس " أو غيره يوقفونا عما علينا فعله |
Bunun olmasına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | وأنا لن ندع ذلك يحدث. |
16 milyon dolar bizi bekliyor, bu aptalların almasına izin veremeyiz. | Open Subtitles | هناك 16 مليون لمن يريدهم لن ندع هؤلاء الأوغاد يهزمونا |
Hiçbir şeyi şansa bırakmayacağız. | Open Subtitles | لن ندع أي شئ للقدر. |
Ve bunun aramıza girmesine izin vermeyeceğimizi söylemiştik. | Open Subtitles | .وقد قلنا بأننا لن ندع ذلك يفرّق بيننا |
Hayır efendim. Basına sızmasına izin vermeyiz. | Open Subtitles | لا ,سيدي,لن ندع شيئاً يتسرب لوسائل الإعلام |