"لن يفعل" - Traduction Arabe en Turc

    • yapmaz
        
    • yapmayacak
        
    • yapmayacaktır
        
    • etmez
        
    • yapmazdı
        
    • yapamaz
        
    • vermeyecek
        
    • etmeyecek
        
    • öldürmez
        
    • yapmayacağını
        
    • yapmıyor
        
    Bu yemek seni balon gibi şişirir, ama bana hiçbir şey yapmaz. Open Subtitles هذا الغذاءِ سيجعلني أنفجر مثل المنطاد لَكنَّه لن يفعل لي شيئ مطلقاً
    Kes şunu! Yalan söylüyorsun. Babam bana bunu asla yapmaz. Open Subtitles توقفِ , انتِ تكذبين أبي لن يفعل هذا لي أبداً
    Kardeşim o delikten çıkmadıkça hiç kimse, hiçbir şey yapmayacak. Open Subtitles لن يفعل أحد شيئاً قبل أن أخرج أخي من الحبس
    Gerçi ikiniz birbirinize layıksınız çünkü o hiçbir şey yapmayacak. Open Subtitles في النهاية أنتما تستحقان بعضكما لأنه لن يفعل شيئاً أبداً
    Ağrı kesici iyi hissettirecektir, fakat hastalığı tedavi etmek için hiçbir şey yapmayacaktır. TED المسّكن سيشعرك بتحسن، ولكن لن يفعل شيء لعلاج المرض الأساسي.
    Tabii, bazı insanlar her şeyi berbat eder, bazılarıysa etmez. Open Subtitles بالطبع, بعض الناس سيخربون اي شيء ولكن بعضهم لن يفعل
    Tom kayıtlı demokrattır ve bunu yapmazdı. Open Subtitles حسنا، توم ديمقراطي أيضاً، و هو لن يفعل ذلك.
    Bir şey yapmaz ki! Herif revizyon parasını cebe indirmiş. Open Subtitles هو لن يفعل اي شيء هو قام بسلب اموال الترميم.
    Dinle Chris, kafanda birkaç tahtanın eksik olduğunu biliyorum ama herif bunu yapmışken "Ed öyle bir şey yapmaz." deme lan bana! Open Subtitles استمع ،كريس ،اعرف ان هنالك شيء ما في راسك لكن رجاءا لا تقل ايد لن يفعل هذا بينما انه فعل هذا لتوه
    Top muhtemelen istenen hedefe doğru düz bir çizgide giderken, kuş kesinlikle böyle yapmaz. TED ستسير الكرة في خط مستقيم، ربما نحو الهدف المقصود، ولكن الطير لن يفعل ذلك بالتأكيد.
    Kazananlar ve kaybedenler vardır hep. Tanrı bana bunu yapmaz. Open Subtitles هناك فائزون وهناك خاسرون والله لن يفعل هذا بي
    Bir yanlışınız olmalı. Dahi Floop asla böyle bir şey yapmaz. Open Subtitles لابد من وجود خطأ فلوب المذهل لن يفعل هذا أبداً
    Kimse yetkim dışında bir şey yapmayacak. Open Subtitles لن يفعل أحد أي شئ بدون إذني. أنا المسؤول هنا.
    Ona bak. Yapması gerektiğini biliyor ama yapmayacak. Open Subtitles هو يعلم أنه عليه أن يفعل ذلك لكنه لن يفعل
    Hayır adam ona çekiyor. Ve merak etme Vince bunu yapmayacak. Open Subtitles بل الآخر سيستثير قضيبه ولا تقلقي، لن يفعل ذلك
    Doğrudan değil, ama engel olmak için hiçbir şey yapmayacak. Open Subtitles ليس بصفة مباشرة، ولكنه لن يفعل أي شيء لمنع هذا الأمر
    derler. Ve bunu herkes yapmayacaktır. Ama zaten herkese de ihtiyacınız yok. TED ولكن لن يفعل الجميع وانت لا تحتاج الى الجميع
    Sadece annemin ve ailesinin sevgisini kazanman gerek. Babam kabul etmez... Ama... Open Subtitles عليك أن تفوزي بأميّ وعائلتها، أبيّ لن يوافق، لكنّه لن يفعل شيئاً.
    Gerçek arkadaş bunu yapmazdı. Çok kötüsün ve istifa ediyorum. Open Subtitles الصديق الحقيقي لن يفعل ذلك، انت احمق، وانا استقيل
    "Kız kardeşimin kocası bunu yapamaz" Frankly,Açıkçası aklım almıyor. Open Subtitles زوج أختي لن يفعل ذلك ، بصراحة ، أنا لست مبهورة
    Güzel bir kurt hatun bul çünkü Josh daha fazla vermeyecek. Open Subtitles عليك أن تصالحه لأن جوش لن يفعل ذلك مرة أخرى
    Sadece: "Onun için bir şey ifade etmeyecek bu filmin onun büyük çıkışı olmayacağını ve bunun bana gerçek bir film gibi gelmediğini" söyledim. Open Subtitles كل ماقلته هو ان فلمه لن ينجح لن يفعل شيئا له ولايبدو حقيقيا
    Onlardan biri. Bizi öldürecek. öldürmez. Open Subtitles ـ لن يفعل ، فهو ليس كذلك ـ أنتِ ، ايتها الفتاة الصغيرة ، تعالِ هنا
    Beni bir kez terk etti. Bunu tekrar yapmayacağını kim bilebilir ki? Open Subtitles ، لقد تركني مرة من قال أنه لن يفعل ذلك ثانية ؟
    Mr. Majihal bir şey yapmıyor. Open Subtitles هل ستساعدني لأحصل على انتقامي؟ السيد ماجيهل لن يفعل اي شئ

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus