Bunun kıyafetinle bir ilgisi olabileceğini hiç düşündün mü? | Open Subtitles | الا تعتقدى ان ثيابك قد تكون لها علاقة بهذا ؟ |
Dahilikle bir ilgisi yok. Sadece işimin ustasıyım. | Open Subtitles | العبقرية ليس لها علاقة بهذا أنا بارعة فيما أفعل وحسب |
Sence bu turist tuzağının bununla bir ilgisi var mıdır? | Open Subtitles | و أنت تظن أن هذه الجولة السياحية لها علاقة بهذا الامر |
Dinle, ondan uzak dur. Onun, bunlarla bir alakası yok. | Open Subtitles | -اصغي، دعيها وشأنها، إن ليس لها علاقة بهذا |
Bunun Carrie ile bir alakası var mı? | Open Subtitles | هل يُحتمل أن (كاري) لها علاقة بهذا الشيء؟ |
Bardaydı. - Onun bu işle bir ilgisi yok. | Open Subtitles | لم يكن لها علاقة بهذا لو كان هذا ما تفكر به |
Benim inançlarımın bununla pek bir ilgisi yok. | Open Subtitles | سيد ثورن , اعتقاداتي ليس لها علاقة بهذا |
Hayır. Hayır. Onun bir ilgisi yok. | Open Subtitles | كلاّ , كلاّ , لم يكن لها علاقة بهذا |
Bence bu kadının bu olayla kesin bir ilgisi var. | Open Subtitles | بدأتُ أشكّ في أنّ لها علاقة بهذا الأمر |
Bana ne istiyorsan yap ama onun bunlarla bir ilgisi yok. | Open Subtitles | لكن الفتاة ليس لها علاقة بهذا الأمر |
Hayır. Onun yaptığı iş meşru. Bu konuyla bir ilgisi yok. | Open Subtitles | كلاّ، إنّها قانونيّة ليس لها علاقة بهذا |
Onunla bir ilgisi olabilir. | Open Subtitles | ربما لها علاقة بهذا الشأن أمرٌ مخيف |
'Ailemin bu işle hiç bir ilgisi yok.' | Open Subtitles | عائلتي بريئة و ليس لها علاقة بهذا |
Onun bu işle bir ilgisi yok! | Open Subtitles | ليس لها علاقة بهذا |
Bununla bir ilgisi yok. | Open Subtitles | ليس لها علاقة بهذا |
Onun bununla bir ilgisi yok. | Open Subtitles | ليس لها علاقة بهذا. |
Bununla hiç bir alakası yok onun. | Open Subtitles | ليست لها علاقة بهذا |
MP'yle bir alakası olmalı. | Open Subtitles | لا بد وأن شركة (إم . بي) لها علاقة بهذا |
İyi de onun bunlarla bir alakası yok. | Open Subtitles | ليس لها علاقة بهذا ! |
- Melissa'nın olanlarla bir alakası yok! Ne ile alakası yok Shane? | Open Subtitles | (ميليسا) ليس لها علاقة بهذا |