Bu yüzden yeni diyara giderken seni de yanımda götürme riskini alamadım. | Open Subtitles | لهذا لمْ أستطع المخاطرة باصطحابكِ معي إلى الأرض الجديدة. |
İşte Bu yüzden seni sevdiğini hiç hissetmedin. Kalbi yok ama benim var. | Open Subtitles | لهذا لمْ تشعري بحبّها قطّ فهي لا تملك قلباً، بينما لديّ قلب |
Cuma günü sana Bu yüzden oy vermedim. İkramiye yüzünden değildi. | Open Subtitles | لهذا لمْ أصوت لكِ بيوم الجمعة، لمْ يكن بسبب المكافأة. |
Gücünün alınması gerekiyor. Kasabaya geldiğinde onu Bu yüzden öldürmedin. | Open Subtitles | تريدين إزاحة قوّتها لهذا لمْ تقتليها حين أتت للبلدة |
Belki de Bu yüzden yaşlanmamıştır, farklıdır. | Open Subtitles | ربّما لهذا لمْ يكبر في السنّ ولهذا هو مختلف |
Bu yüzden tanıklık etmek istemiyordum. | Open Subtitles | لهذا لمْ أرد أن أشهد |
Bu yüzden mürekkebi ucuna sürmedim. | Open Subtitles | لهذا لمْ أدهن رأس السهم |
Evet. Buz Kraliçesi tarafından dondurulmuş. Bu yüzden Anna'yı bulamadık. | Open Subtitles | أجل، مجمّدة بسبب ملكة الثلج لهذا لمْ نجد (آنا) |
Evet. Buz Kraliçesi tarafından dondurulmuş. Bu yüzden Anna'yı bulamadık. | Open Subtitles | أجل، مجمّدة بسبب ملكة الثلج لهذا لمْ نجد (آنا) |
Bu yüzden hiç düşünülmemişti, | Open Subtitles | و لهذا لمْ يتمْ التحقّق معها |
O mutlu, Rumple. Onu Bu yüzden tanıyamadın. | Open Subtitles | إنّه سعيد (رامبل) لهذا لمْ تتعرّف عليه |
Bu yüzden söylemedim. | Open Subtitles | لهذا لمْ أخبرك |