Tamam. Sana söyleyeceğim, ama Ona bir şey söylemeyeceksin. | Open Subtitles | حسناً، سأخبرك، لكن لا يمكنك أن تقول له أي شيء |
Eğer Ona bir şey olursa hayatını hapiste geçirirsin. | Open Subtitles | وإن حدث له أي شيء فستقضي بقية حياتك بالسجن |
Ona bir şey olursa ne yapacağımı bilemiyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أتخيل ما الذي سأقوم به إن حدث له أي شيء |
Ve Ona hiçbir şey olmayacaktı çünkü bizi dans ederken gördüler. | Open Subtitles | ولما كان يحدث له أي شيء لأن الجميع رآني أرقص معه. |
Sana bir şey daha diyeyim, Ona hiçbir şey almayacağım, ben yokum. | Open Subtitles | وسأخبرك بأمر آخر لن أشتري له أي شيء أنا منسحب |
Dün ben telefonu kapattıktan sonra Ona bir şey söyledin mi? | Open Subtitles | هل قلتَ له أي شيء بعد أن أغلقتُ السماعة بالأمس؟ |
Ona bir şey olursa sana çiçek getirmemi söyledi. | Open Subtitles | لقد أخبرني أن أشتري لك زهوراً إن حصل له أي شيء |
Ona bir şey olsaydı, güvenini boşa çıkardığımı hissedecektim. | Open Subtitles | و إن حدث له أي شيء سأشعر أنني خذلتها |
Eğer bu şiddet arzun yüzünden Ona bir şey olursa, herhangi bir şey... | Open Subtitles | إذا حدث له أي شيء... أي شيء على الإطلاق، بسبب... |
Yüzümü yıkayıp geliyorum. Ona bir şey söyleme. Hiçbir şey. | Open Subtitles | لا تقولي له أي شيء عما حدث، لا شيء |
Eğer Ona bir şey olursa... | Open Subtitles | إذا حدث له أي شيء |
- Ona bir şey söyleyemezsin. | Open Subtitles | لا يمكنكِ أن تقولي له أي شيء. |
Ona bir şey söyleme. | Open Subtitles | لاتقل له أي شيء. |
Ona bir şey borçlu değilsin. | Open Subtitles | لا ندين له أي شيء. |
Hayır Kramer, Ona bir şey demeni istemiyorum. | Open Subtitles | كلا (كرايمر)، لا تقل له أي شيء |
Birileriyle tanışırım. Ama Ona hiçbir şey satmadım. | Open Subtitles | تلتقى بأناس، لم أبيع له أي شيء |
Ona hiçbir şey almadım. | Open Subtitles | أنا لم اشترى له أي شيء. |
Ona hiçbir şey söylemedim! | Open Subtitles | لم أقل له أي شيء |
Ama Smith gelince Ona hiçbir şey gösterme. | Open Subtitles | لكن عندما يأتي (سـميث) لا تـظهـر له أي شيء |
Ona hiçbir şey vermeyeceğim. | Open Subtitles | لن أشتري له أي شيء |