"له فرصة" - Traduction Arabe en Turc

    • bir şansı
        
    • kişisin
        
    • Hiç şansı
        
    • bir fırsat
        
    • şansı olmayacak
        
    Burda çocukların bir şansı var. Şimdi, herkes için aynı. Open Subtitles الفتى تسنح له فرصة واحدة هنا والآن، الأمر سيان للجميع
    Dedektif aşağıda polisi bekletecek. Adamın bir şansı olmayacak. Open Subtitles سيكون المفتش والشرطة فى الأسفل . إنه لن يترك له فرصة
    Onca yoldan geriye dönen ilk kişisin. Open Subtitles أنت أول من يسنح له فرصة إعاده حياته من جديد
    Onca yoldan geriye dönen ilk kişisin. Open Subtitles أنت أول من يسنح له فرصة إعاده حياته من جديد
    Hiç şansı yoktu. Şimdi, beni dinle kuzen. Open Subtitles لم يكن له فرصة مطلقاً الآن ، استمع إليّ يا ابن العم
    Neyse ki tarih bu çocuğa eşi benzeri görülmemiş bir fırsat tanımış. Open Subtitles لحسن حظ الفتى، أن التاريخ قدّم له فرصة لامثيل لها..
    bir şansı olabilir, ama orada değil. Open Subtitles ربما يكون له فرصة للعيش ولكن ليس ان بقي في الداخل.
    Yani, kaç erkeğin ikinci bir şansı oluyor ki? Open Subtitles أعني، كم شخصاً تسنح له فرصة ثانية؟ الكثيرون
    Orada olup onu büyütmesi için annesine yardım edebilseydim daha iyi bir şansı olacaktı. Open Subtitles ,كانت ستتوفر له فرصة أكبر ,كنت لأتواجد هناك أساعد والدته في تربيته
    Yani ben bunu yapana dek, kimsenin bir şansı olmayacak. Hemşire Evi. Ben Hemşire Lee. Open Subtitles لذا إلى حين أفعل ذلك، لا أحد آخر له فرصة. دار نومتوس ممرضه لي تتحدث
    Yakında ikinizin de asılmak için bir şansı olacak zaten. Open Subtitles كلاكما ستسنح له فرصة الشنق قريبًا جدًا
    Böyle bir şansı olmazdı. Nasıl yaptı bunu? Open Subtitles لم تتسنَّ له فرصة لذلك، أنّى له فعلها؟
    Onca yoldan geriye dönen ilk kişisin. Open Subtitles أنت أول من يسنح له فرصة إعاده حياته من جديد
    Onca yoldan geriye dönen ilk kişisin. Open Subtitles أنت أول من يسنح له فرصة إعاده حياته من جديد
    Tek başına bir aslanın Hiç şansı olmaz ama tüm sürü burada. Open Subtitles أي أسد منفرد ليس له فرصة لكن هناك فريق كامل هنا.
    Gerçek şu ki eğer savaşmazsanız, geri kalan bizlerin de Hiç şansı olmayacak. Open Subtitles دكتور ، كيرنس أنا مسرور جداً أنك تقوم بذلك الحقيقة انك اذا لم تقاتل بقيتنا لن تتاح له فرصة
    Eminim kardeşine bir fırsat daha versen annen çok mutlu olurdu. Open Subtitles أراهن أن أمك سيكون سعيدا جدا إذا كان هذا له فرصة أخرى.
    Eğer ihtiyacı olan yardımı alırsa, onun için bir fırsat olabilir. Open Subtitles لو تلقى المساعدة اللازمة، فقد تصير له فرصة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus