"لوجهه" - Traduction Arabe en Turc

    • Yüzüne
        
    • yüzünü
        
    • suratına
        
    • Yüzünün
        
    • Yüzü
        
    • suratını
        
    • Şunun
        
    Fil Adam, Yüzüne olan dikkati dağıtmak için takabilir dedi. Open Subtitles وأن الرجل الفيل يرتديه كي يلهي الناس عن النظر لوجهه
    Katilin Yüzüne daha yakından bakmanı dilerdim. Open Subtitles تمنّيت لو كنتِ قد حصلتِ على صورة أقرب لوجهه
    Eğer şimdi odaya girse Yüzüne bakardım ve tek düşündüğüm "yalancı" olurdu. Open Subtitles إذا هم بالدخول الآن، فسأنظر لوجهه وكلّ ما سأفكر به هو كونه كاذب
    "yüzünü görmemi engellemek için gölgelerin içinde durdu." Open Subtitles إنه يقيم في الظلال ليمنعني أن أنظر لوجهه بوضوح
    Ben hayatımda böyle bir şey görmedim. yüzünü görmeliydiniz. Open Subtitles لم أرى أبداً شئ مثله كان يجب أن تنظرين لوجهه
    suratına baktığımda, "Bana çok kızdı, kesinlikle nefret ediyor" diye düşündüm. Open Subtitles و نظرت لوجهه فحسب و شعرت كأنه غاضب جدا و يكرهني بشدة
    Yani, Yüzünün olduğu bir kare bile çekememişsin. Open Subtitles أعني، ألم تستطع حتى ولو لقطة واحدة لوجهه
    Bir sol kroşeyle geri dönüyor ve Yüzüne şimşek gibi bir sağ patlattı. Open Subtitles يرد عليه بخطافية يسرى ثم يوجه يمنى هادرة لوجهه.
    Bir daha Yüzüne bakabileceğimi sanmıyorum. Open Subtitles لا أظن أني سأكون قادرة على النظر لوجهه مجدداً
    Hayır, benim görmek istediğim tek çakma.. ..senin onun Yüzüne yapacağındı. Open Subtitles كلاّ، كلُّ ما أودُّ رؤيته هو تفجيرك لوجهه.
    Kadın kocasını, Yüzüne daha fazla bakmaya katlanamadığı için vurmuş. Open Subtitles زوجته أطلقت النار عليه لأنها لم تعد تتحمل النظر لوجهه بعد.
    - Belki kamyonette birşeyler vardır. - Onun Yüzüne ne oldu? Open Subtitles هيا نجد شئ فى الشاحنه ماذا حدث لوجهه ؟
    Yüzüne baksana. Hakim ne diyecek? Open Subtitles انظر لوجهه ,ماذا سيقول القاضي ؟
    Bilmiyoruz. yüzünü de net olarak göremedik. Open Subtitles لا نعلم، ولم نستطع الحصول على زاوية مباشرة لوجهه
    Düğme kamerası adamın yüzünü çektiğinden emin ol. Open Subtitles تأكد من إلتقاطِ كاميرة الزر خاصتك صورةً واضحةً لوجهه
    Şimdi, yüzünü tam göremiyoruz ve plaka çalınmış ben de bölgedeki zorla girilen evlere baktım ve... Open Subtitles والآن لم نحظى بصورةٍ دقيقةٍ لوجهه بالإضافة إلى أن لوحات السيارةِ مسروقة لذلك نظرتُ من مناطقَ عدةٍ في الحي
    Yine de Andre'nin suratına silah dayayabilirim, değil mi? Open Subtitles مازال بإمكاني توجيه مسدسي لوجهه ، صحيح ؟
    Adamın suratına bak, zombiden farksız. Open Subtitles أنظر لوجهه كيف أصبح، يبدو كالأحياء الأموات
    Böylece ona göre ödeşmiş oluyor. Tek boynuzlu atım aslında tek boynuzlu at değil. suratına lavabo pompası yapışmış bir eşek. Open Subtitles وحيد القرن ليس بوحيدٍ للقرن بل حمار بمكبسٍ ملتصق لوجهه
    Madde sertleşmiş, sonra çıkarılmış. Bunu kim yaptıysa muhtemelen Yezit'in Yüzünün maskesini yapmaya çalışıyordu. Open Subtitles من فعل هذا على الأرجح كان يحاول صنع قناع لوجهه.
    En hafif ifadesiyle, ağzı Yüzünün dışındaydı. Open Subtitles والواضح أن, كان فمه خارجا على السطح الخارجي لوجهه
    Eğer fotoğraf çekebilirsen, adamın Yüzü için temiz bir görüntü alabilirsin. Open Subtitles لنرى إن كنت تستطيع أخذ صورة واضحة لوجهه.
    Kocaman bir pastaya suratını yapmak istiyorum ama çene çukurunu nasıl yapacağımı bulamadım. Open Subtitles أردت عمل كعكة عملاقه لوجهه ولكنني لم أستطع تصميم حفرة ذقنه
    Hayır değil. Şunun salak suratına baksana. Open Subtitles لا, لسنا بخير, انظري لوجهه الغبي هذا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus