"Doğruysa eğer onun Karen Llyod'un öldürüldüğü otelde kalıyor olması tesadüf değil." | Open Subtitles | إذا كان هذا صحيحا، فإنه لا يمكن أن يكون صدفة أنه كان يمكث في الفندق عندما قتلت كارن لويد |
Sizi Karen Llyod'u öldürmek için nasıl kiraladığını açıklayın biz de sizi işbirliğinizden dolayı minnettar olan bir bölge savcısına atayalım. | Open Subtitles | سيمحى سجلك بإخبارنا كيف استأجرتك لقتل كارن لويد وسنخبر مكافحة المخدرات عن تعاونك وسيقدرون ذلك |
Ardından geri oturdu ve Bayan Llyod'un güvenliğinin verdiği sinyali radyo dalgalarından dinleyerek öğrendi. | Open Subtitles | وجلس ليتسمع إلى مكالمة الاسلكي بشأن تفاصيل حماية السيدة لويد |
Bu üye Lyold Garber'ın yalan söylediğini düşünüyor. | Open Subtitles | هذ العضو في لجنة المحلفين يضن ان لويد غاربر يكذب |
Onun odasında oturuyorduk, gözlerimin içine baktı ve Lyold, desteğinin ne kadar önemli olduğunu biliyorum endişelenmene gerek yok dedi. | Open Subtitles | لقد كنا جالسين بمكتبه فنظر الي بيتر في عيني وقال لويد " انت تعلم كم اعتمد على مساندتك" |
Buna "ebeveyn olmak" denir, Lloyd. Ayrıca 20 yıldır pis bezlerini değiştiren benim. | Open Subtitles | هذه تسمى أبوّة يا لويد بالاضافة انا كنت اغير لك الحفاضاظ ل20 سنة |
O olay öyle olmadı, Lloyd. Annen yatağa benimle girmişti. | Open Subtitles | هذا ليس تماما ما حصل لويد امك اتت لسرير معي |
Sadece Karen Llyod'u-- başıyla göğsü arasında bir yerden vuracak şekilde ayarlanmıştı, diğer üç seferde olduğu gibi. | Open Subtitles | لطول ارتفاع صدر السيدة لويد ورأسها , كما كنت الطلقات الأخر |
Anlaşmayı yaptıktan sonra o adi yaratık haftalarca Llyod'un barında yeni insanlarla tanışıp anlaşmalar yaptı. | Open Subtitles | بعد عقد صفقتنا هذا الشئ اللعين ظل في حانة "لويد" لمدة أسبوع يتحدث فحسب ، و يعقد عدة صفقات |
Doktor Llyod'un ameliyat sırasında etki altında olduğuna dair iddiasından haberdar mısınız? | Open Subtitles | هل تعلمين أن د (لويد) يدعي أنه كان ممسوس؟ |
Silahı bırakın Bay Llyod. Size gerek yok. | Open Subtitles | ارمي السلاح سّيد لويد |
Yaptığın işlerin sorumluluğunu al, Llyod. Kendi başınasın. | Open Subtitles | . (كن مسؤولاً عن حياتك ، يا (لويد - . افعليها وحسب - |
Neredesin sen Llyod? | Open Subtitles | اين انت الآن لويد |
Llyod Bentsen'ın oğlu, John Connally'nin oğlu, Sid Adger'ın iki oğlu, H.L. Hunt'ın torunu, Sakowitz mirasının varisleri ve Dallas Cowboys'un başlangıç takımının yarısı. | Open Subtitles | ،)ابن (لويد بنتسن .. (ابن (جون كونلي)، ابناء (سيد أدجير ،)حفيد (أتش أل هانت .. (وريث ثروة (ساكوتز ونصف (دالاس كابوي). |
Hatta Lyold Garber Vali Florrick'in başkanlık kampanyasındaki tek büyük bağışçısı değil miydi? | Open Subtitles | في الحقيقة، ألم يكن "لويد غاربر" أكبر مانح وحيد لحملة الانتخابات الرئاسية للحاكم "فلوريك"؟ |
Emin değilim ama Lyold Garber ile bağlantılı olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | -لستُ متأكداً، ولكني أعلم بأنّ له علاقة بـ"لويد غاربر" |
Soruşturma kurulu davasının 2012 yılındaki Lyold Garber'ın da dahil olduğu yaşanan bir olay olduğunu düşünüyoruz | Open Subtitles | نعتقد بأن تحقيق هيئة المحلّفين الكبرى عن شيء حصل في عام ٢٠١٢ ويشمل "لويد غاربر" |
- Peki Lyold Garber parayı temin etti mi? | Open Subtitles | وهل منح "لويد غاربر" هذا المال؟ |
Bana bak, Lloyd, bu sefer aptalca davranıp fırsatı kaçırmayalım. | Open Subtitles | حسنا لويد انظر هذه المرة لن نكون اغبياء ونضيع الفرصة |
Hey, Jerry, anlıyorsun herhalde, Lloyd sana bir iyilik yapıyor. | Open Subtitles | جيري كما تعلم , لويد يريد أن يصنع لك معروفا |
Eğer bu olmamış olsaydı, yine de Lloyd'a bu kontratı verecek miydin? | Open Subtitles | بطريقة ما أنظر، إذا لم يحدث هذا هل ستعطي لويد هذا العقد؟ |
"Dr. Lloyd'un aşk analizindeki eğrileri ve doğruları anlayışlı ve... - ...keskin." | Open Subtitles | تحليل الدكتورة لويد لما يجب فعله وما يجب تجنبه بالحب عميقة ومذهلة |