İçimden bir ses diyor ki, polise gidersem hayatta kalma şansım daha fazla. | Open Subtitles | هناك شىء يخبرنى بأن لدى فرصة أكبر فى البقاء لو ذهبت إلى الشرطة |
Sadece kendi bildiklerim ve Aruna dosyaları ile oraya gidersem ne olacağını sanıyorsun? | Open Subtitles | ماذا تعتقد أنه سيحدث لو ذهبت هناك مع قصتي فقط وملف الأرونا ؟ |
Paris'e gitsem, Emile Flostre'ın derslerine katılmak için giderim. | Open Subtitles | لو ذهبت إلى باريس، ستكون الرحلة من أجل محاضرات إميل فلوستر |
Manhattan'a ya da başka bir yere gitsem ne olacak yani? | Open Subtitles | ماذا لو ذهبت إلى مانهاتن او الى اي مكان اخر؟ انا لا اعلم؟ |
Evet ama sen lidersin. Yani, gidersen burada anarşi olacak. | Open Subtitles | نعم لكنك انت القائد, اقصد لو ذهبت ستكون هنالك فوضى |
Ya intiharına yardım etmek için gitmiş olsaydı. | Open Subtitles | ماذا لو ذهبت لهناك لتدفعه إلى الإنتحار ؟ |
Sadece kendi bildiklerim ve Aruna dosyaları ile oraya gidersem ne olacağını sanıyorsun? | Open Subtitles | ماذا تعتقد أنه سيحدث لو ذهبت هناك مع قصتي فقط وملف الأرونا ؟ |
Peki ya bir Fransız köyüne gidersem, üzerimde Robin Hood kıyafeti varsa ve orada da maskeli balo yoksa? | Open Subtitles | وماذا لو ذهبت إلى قريةٍ فرنسيةٍ مزارعة، مرتدياً زي روبين هود ولم يكن هناك حفلةً تنكرية؟ |
Şunu hissettim ki eğer daha ileri gidersem... orada bir şey var beni koruyan. | Open Subtitles | لقد إنتابني هذا الشعور بأنني لو ذهبت إلى أبعد من ذلك.. كان هناك شيء خارج يحميني. |
Çünkü endişeleniyordum-- Eğer o kadar uzağa gidersem, belki sen-- | Open Subtitles | و كنت خائفاً أنني لو ذهبت بعيداً جداً, انتِ قد... |
Ben gidersem, hala aynı gerçeklikte benden iki tane olacak. Aynısı Teal'c için de geçerli. | Open Subtitles | لو ذهبت هناك سيبقى إثنان منّي في حقيقة واحدة نفسه سيكون حقيقي مع تيلك |
Ya polise gidersem ve her şeyi anlatırsam? | Open Subtitles | ماذا لو ذهبت الى الشرطة واخبرتهم بكل شيء ؟ |
Hapse bile gitsem, çektiğin fotoğraflar yüzünden biri seni bulur ve o öldürür. | Open Subtitles | حتى لو ذهبت للسجن ، شخص ما سيجد مكانك وسيقتلك |
eve de gitsem kimse kusuruma bakmaz sanırım. | Open Subtitles | لكن لا اعتقد ان أحدهم سيمانع لو ذهبت الى المنزل؟ |
Alaska'ya gitsem bile, Bu yılı tamamlamam mümkün değil! | Open Subtitles | حتى لو ذهبت لـ ألاسكا فليس هناك آي طريقة لأكمل العام |
Yarım saatliğine gitsem... sonra hemen eve dönüp güzel bir uyku uyusam? | Open Subtitles | ماذا لو ذهبت فقط ...لنصف ساعه و أعود سريعاً لأحظى بنوم هانئ؟ |
Teorik olarak konuşuyorum eğere gelecekte geçmişe gidersen, o zaman geleceğin geçmişte demektir. | Open Subtitles | بكلام نظرى لو ذهبت للماضى فى المستقبل اذا سيكون مستقبلك موجود فى الماضى |
İyi bir fikir olabilir delikanlı, sen de birlikte gidersen. | Open Subtitles | أعتقد أنها ستكون فكرة جيدة أيها الشاب لو ذهبت أنت أيضا |
6 blok daha gidersen eve varırsın. Bulabilir misin? | Open Subtitles | لو ذهبت ست شوارع أكثر فستصل للمنزل ، أتعتقد أنه يمكنك أن تجده؟ |
"Evet" dedi, "ya annen de aynı okula gitmiş olsaydı?" | Open Subtitles | "نعم." يقول: "ماذا لو ذهبت أمي إلى نفس المدرسة الثانوية؟ |
Başka bir yere gitmiş olsaydı, hala hayatta olabilirdi. | Open Subtitles | لو ذهبت لمكان اخر ستكون حيه |
Eğer sen Vail`e gitseydin ya da sen ailenle olsaydın ve tabi ki eğer... | Open Subtitles | لو ذهبت لفيل او قضيت عيد الشكر مع عائلتك او لم تكن مصابا |
Evinizin yanındaki satıcı bir teybi size 200 dolara veriyor, ama şehrin diğer tarafına giderseniz, aynı teybi 100 dolara alabiliyorsunuz. | TED | البائع القريب لمنزلك يبيع هذا الاستيرو تحديداً ب 200 دولار، لكن لو ذهبت لمكان آخر في المدينة، تشتريه ب 100 دولار. |