Ve Singapur 2060 yılına kadar her gün [900] milyon litre tuzdan arındırılmış su üretmeyi amaçlamaktadır. | TED | وتحاول سنغافورة بحلول سنة 2060 إنتاج 900 مليون ليتر يومياً من المياه المحلاة. |
Günde bir litre gazlı içecek içmek, kanser olma riskinizi iki kat artırıyor. | TED | شرب ليتر من المياه الغازية في اليوم يضاعف فرصتك بالإصابة بالسرطان. |
Odun, günde 2 litre süt ve ayda 12 Şilin. | Open Subtitles | وحطب و2 ليتر من الحليب يوميا و12 شلن بالشهر |
Bize rota bilgisini verirsen Leiter'la ben hava karardığında gideriz. | Open Subtitles | ليتر وأنا سنذهب بعد الظلام ، لو ستعطينا الإتجاهات الملاحية |
Felix Leiter. ClA. | Open Subtitles | فيليكس ليتر , وكالة الاستخبارات المركزية |
Evet, kayıttaki isimler bunlar Bay Leither. | Open Subtitles | نعم، ذلك الاسمُ على السجلِّ، سّيد ليتر. |
bu sadece £2,098 'du ve 3.8 litrelik, 6 silindirli motor sayesinde, daha hızlıydı. | Open Subtitles | في الحقييقه سعرها 2098 باوند وبالفضل للمحرك 6 اسطوانات 3.8 ليتر كانت أسرع منهم |
Zalimceydi. Sanki The Scarlet Letter (Zinacı) filmini izlemek gibiydi. | Open Subtitles | إنها أزمة منتصف العمل " مثل قصة " سكارليت ليتر |
Bir litre daha laktatlı ringer solüsyonu. Böbrek uzmanından konsültasyon iste. | Open Subtitles | قرص مذاب في ليتر رينجرز وقم باستدعاء استشاري كلى |
Temel göstergelerine bak. Oturabiliyor ya da kalkabiliyorsa bir litre serum fizyolojik. | Open Subtitles | سجلوا علاماته الحيوية و احقنوه بـ ليتر من المحلول الملحي في حال انخفاض ضغط دمه |
Bu uyku durumu devam ederken... insan vücudu dakikada 0.3 litre oksijen teneffüs eder... ya da dört günde kabaca 2,000 litre. | Open Subtitles | بهذه الحالة من الراحة يتنفس الجسم البشري .3 لتر من الأوكسجين في الدقيقة بحساب آخر 2000 ليتر في أربعة أيام |
Hidrasyonu sürdürmek için... vücut günde en az iki buçuk litre su çevrimi yapar. | Open Subtitles | لفرز سوائل الدورة الدموية خلال أقل 2.5 ليتر من الماء خلال اليوم |
Hey, burda yaklaşık yarım litre saf alkolümüz var. | Open Subtitles | لدينا هنا ما يقارب النصف ليتر من الكحول الصرف |
Hemen başlayın 2 litre salin verin, iyice aç... 2 ünitede kan. | Open Subtitles | إبدؤا بعمل خط مركزي وأعطوه 2 ليتر من المحلول الملحي توم وإبدؤا في تصنيف نوعين من الدم |
- Bay Leiter, efendim. - Teşekkürler. | Open Subtitles | السّيد ليتر يريد التحدث معك سيدي شكراً لك |
Felix Leiter! Şimdi, CIA ne yapıyor burada? | Open Subtitles | فيليكس ليتر الآن، ماذا تعمل وكالة المخابرات المركزية هنا؟ |
Leiter'a kızla kalmasını söyle. Olabildiğince kısa zamanda onu geri alacağım. | Open Subtitles | . أخبر (ليتر) بالبقاء مع الفتاة . سأعود سريعاً بقدر الإمكان |
Leiter'in arkadaşısın, ama seni daha fazla koruyamam. | Open Subtitles | -انت ربما صديق ليتر ولكن هذة المنطقة بصلاحيتي |
- Felix Leiter, Pinder'le tanış, buradaki adamımız. | Open Subtitles | . لقد تأخرتي . يا (فيليكس ليتر)، أقدم لك (بيندر)، عميلنا هنا |
Sindirimsel, Dr Leiter. | Open Subtitles | القناة الهضمية دّكتور ليتر. |
Ben işbirliği yapıyorum Bay Leither. | Open Subtitles | أَنا متعاون سّيد ليتر. |
Kaputun altında 4.7 litrelik ful-enjeksiyonlu 6 silindirli motor ve gücü tekerlere aktaran 5 ileri vites kutusu yanında alüminyum diferansiyel. | Open Subtitles | تحت الغطاء, هنالك الوقد المحقون بقوة 4.7 ليتر على 6 إسطوانات والذي يرسل القوه للعجلات الخلفيه عبر علبة التروس بخمس سرعات |
- Purloined Letter isimli bir bar. | Open Subtitles | في حانة تدعى (بروليند ليتر) |