Yani, bir çocuğun konuşmayı öğrenmesi ne kadar zaman alır bir düşünün. | TED | أعني، فكروا فقط كم من الوقت يستغرقه طفل ليتعلم الكلام. |
Bisikleti kullanmayı öğrenmesi sekiz ayını aldı. | TED | استغرق ثمانية أشهر ليتعلم فقط كيف يركب دراجة. |
Bu insanı, geleneklerimizi öğrenmesi için, kolonimizde yaşama ve çalışma cezasına çarptırıyorum. | Open Subtitles | لذا أحكم على البشري أن يعيش و يعمل في المستعمرة ليتعلم طريقتنا في الحياة |
Wachowski'nin senaryosuna göre, aydınlanmış insanın sadece bağlantı kurması ve Matrix'in, bir helikopteri uçurabilmeyi saniyeler içerisinde öğrenmek için neon ikilik kodunu kırması gerekir. | TED | وفقا للنص الـويشوسكي، فإن على الإنسان المتيقظ فقط أن يربط نفسه ويخترق شفرة النيون الثنائية للمصفوفة ليتعلم كيف يقلع بطائرة هليكوبتر في بضع ثوان. |
öğrenmek için birkaç günü daha olsaydı, şimdi yaşıyor olacaktı. | Open Subtitles | كان ممن الممكن أن يظل هذا الرجل على قيد الحياة لو كان لديه مزيد من الوقت ليتعلم شيئا عن الحياة هنا |
- Ona yardım et, O yüzme bilmez. - öğrenme vakti geldi. Herkes yüzebilmeli. | Open Subtitles | ـ ساعده ، لا يستطيع السباحة ـ حان الوقت ليتعلم ، الجميع يجب أن يسبحوا |
-Bir şeye öğrenme yeteneği koyarsan buna limit koyamazsın. | Open Subtitles | عندما تصنع شيئاً ليتعلم, فلن تستطيع وضع حد له |
Tabii, tüm şahsi tercihlerini öğrenmesi biraz zaman alacak. | Open Subtitles | بالطبع، سيستغرق هذا بعض الوقت ليتعلم جميع خصائص شخصيتك |
Şeflerin bunu öğrenmesi ne kadar sürüyor biliyor musun? | Open Subtitles | أتعلم كم يتطلب من الوقت ليتعلم الطباخ ذلك ؟ |
Yeniden at olmayı öğrenmesi gerek. | Open Subtitles | هو فقط يحتاج ليتعلم كيف يكون حصان ثانية |
Bensiz yapmayı öğrenmesi gereken zamanlar olabilir. | Open Subtitles | حسنا , سوف تكون هناك اوقات ليتعلم بدوني |
Benim fikrimdi, işleri nasıl yürüteceğini öğrenmesi için. | Open Subtitles | ليتعلم بشكل جدي كيفية تدبير مقاولة |
Arkadaşımın yüzmeyi öğrenmesi bir yaz boyu sürmüştü. | Open Subtitles | لقد قضى صديقي الصيف كله ليتعلم السباحه |
Eğer bunu bilmesi için yeterince yetişkin değilse, öğrenmesi için kesinlikle yeteri kadar yetişkin. | Open Subtitles | إن ليس كبيراً ليعرف فهو كبير ليتعلم |
Jeremy Robert'tan nasıl resim yapıldığını öğrenmek ve Robert'in Sofia'yı çizim safhalarından 5 resim almak için bu sabah galeriye gelecek. | Open Subtitles | في الحقيقة سوف يأتي جيرمي الى المعرض هذا الصباح ليتعلم كيف يرسم من روبرت وليختار خمسة أعمال فنية لتراها صوفيا |
Kendi adamlarından birini, kötü adamların korktuğu... şeyleri öğrenmek için sorgularsın. | Open Subtitles | انت ترسل احد رجالك هناك لكي يستجوب ليتعلم مالذي يزعج الرجل السيء |
Pekâlâ, ilk önce hanginiz oltanın kancasına nasıl kurtçuk takılacağını öğrenmek ister? | Open Subtitles | الأن، أى واحد منكم.. سيكون الأول ليتعلم كيف يمسك بالديدان؟ |
Çocuklar, artistik buz patenini öğrenmek için iki ay yeterli değilmiş. | Open Subtitles | يا اولاد, اتضح أن الفرد يحتاج أكثر من شهرين ليتعلم التزلج على الجليد |
Bir şeye bir kere öğrenme yeteneğini kazdırdıktan sonra, ona limitler koyamazsın. | Open Subtitles | عندما تصنع شيئاً ليتعلم, فلن تستطيع وضع حد له |
Dr. Yang çaresiz olmanın nasıl bir şey olduğunu öğrenme sürecinde. | Open Subtitles | د.يانغ في مرحلة ليتعلم كيفية الشعور كونك عاجزاً |
Marcus Aurelius artık Commodus'un, imparatorluğun siyasi sistemini öğrenme vaktinin geldiğini iyi biliyor. | Open Subtitles | صار ماركوس أوريليوس يدرك الآن أن الوقت قد حان لـ كومودوس ليتعلم كيفية توجيه أنظمة الإمبراطورية السياسية |