Belki de seni kalmaya ikna etmek için muhteşem bir kedi yavrusu kullanacaktır? | Open Subtitles | ربما يريد ان يستخدم قطة صغيرة ليجعلكِ تغلطي و تبقي |
Belki de seni kalmaya ikna etmek için muhteşem bir kedi yavrusu kullanacaktır? | Open Subtitles | ربما يريد ان يستخدم قطة صغيرة ليجعلكِ تغلطي و تبقي |
Kirby paranın yarısının hak sahibiydi ve evliliğiniz tehlikedeyse bu da seni oldukça mutsuz yapar, değil mi? | Open Subtitles | أكان زواجكما يمر بمشكلة، كان هذا الأمر ليجعلكِ غير راضية، أليس كذلك؟ |
Birisi, senin suçlu görünmen için çok büyük bir uğraş veriyor bence. | Open Subtitles | أظن أن شخصآ ما يقوم بالكثير من العمل ليجعلكِ تبدين مجرمه |
Evet ve seni mutlu etmek için çok şey yaptığını biliyorum. | Open Subtitles | أجل، كما أعلم أنه قد يفعل أي شيءٍ ليجعلكِ سعيدة |
O pitbullun seni hamile bırakacak kadar salak olması için biraz sarhoş olması gerekir! Tamam. | Open Subtitles | لابد أن ذلك الثور ثمل جداً ليجعلكِ حامل |
Ian desen. seni suçlu gösterebilmek için elinden gelenin hepsini yapıyor. | Open Subtitles | أنه يفعل كل مابوسعه ليجعلكِ مذنبه |
Ne düşünmek seni sıcaklaştırıyor? | Open Subtitles | بماذا تفكرين ليجعلكِ تشعرين بالحر ؟ |
Seninle kaçacak kadar iyiyse, seni sikecek kadar da iyidir! | Open Subtitles | هذا جيّد كفاية ليجعلكِ تهربي معه؟ إذاً، فهو جيّد كفاية ليضاجعكِ! |
O İranlı seni güçlendirme ayrıcalığı için para ödüyor. | Open Subtitles | فذلك الإيراني يدفع لكِ ليجعلكِ قويّة |
seni o kadar sinirlendirecek ne yaptı? | Open Subtitles | ماذا فعل ليجعلكِ تغضبين عليه؟ |
Sanırım birisi,seni suçlu gösterebilmek için oldukça çaba sarfediyor. | Open Subtitles | ليجعلكِ تبدين مجرمه |
- Loomis seni üzecek ne söyledi? | Open Subtitles | -ماذا قال (لوميس) ليجعلكِ مُنزعجة ؟ |
Darryl'i bebeği eve almak için nasıl ikna ettin? | Open Subtitles | وماذا أخبرتِ " داريل " ليجعلكِ تُحضرينه إلى المنزل؟ |
- İnsanları güldürmek için uydurulan bir şey. | Open Subtitles | ـ إنه إختلاق شيئاً ما ليجعلكِ تضحكين |