"ليحصلوا" - Traduction Arabe en Turc

    • etmek için
        
    • kazanmak için
        
    Cinayet önemli değildir, sadece kan elde etmek için araçtır. Open Subtitles مقصدهم الرئيسي ليس القتل إنها فقط وسيلة ليحصلوا على الدماء
    İstedikleri her şeye sahip olsalar da daha fazlasını elde etmek için her şeyi yaparlar. Open Subtitles عندهم كل شيء يريدون رغم ذلك فإنهم يفعلون أيّ شئُ ليحصلوا على المزيد
    Ve zeki kızlar hayatta istediklerini elde etmek için yalana veya hileye gerek duymazlar. Open Subtitles والفتيات الأذكياء لا ينبغي عليهم أن يكذبوا ويتلاعبوا ليحصلوا على مايريدون
    Mobilya alacak parayı kazanmak için çalışmak istediler. Open Subtitles أرادوا أن يعملوا ليحصلوا على المال لشراء الأثاث.
    Arabalar, yolu vakit kazanmak için değil harika vakit geçirmek istedikleri için kullanıyordu. Open Subtitles السيارات لا تقود على هذا من أجل قضاء وقت ممتع كانوا يتنقلون على هذا ليحصلوا على وقت ممتع
    Hakkımızda niyetlendikleri büyük ölümü bertaraf etmek için biricik fırsatımız bu. Open Subtitles ليس هناك داعي لإجراء محاكمة. هذه فرصتنا الوحيدة ليحصلوا على ميته عظيمة من أجلنا.
    İstediklerini elde etmek için insanların ne kadar alçalabileceğini bilsen şaşarsın. Open Subtitles ستُفاجئين لأي قدر ينزل مستوى الآخرين ليحصلوا على ما يريدون
    Çoğu sosyopat istediklerini elde etmek için hile ve manipülasyona başvurur. Open Subtitles معظم المختلّين عقليّاً يستخدمون الخداع والتّلاعب ليحصلوا على ما يريدون
    İnsanlar, dilediklerini elde etmek için ağızlarını açıyorlar. Open Subtitles أناس يقولون أشياء ليحصلوا على أشياء
    Yani özetle, bakacak olursak, ilk yıl insanlar topraklarını gelir elde etmek için satıyorlar, ama buna karşılık inşaat ve ağaçlandırma, orangutanlara çalışmada işleri oluyor, atık ahşabı el sanatları için kullanabiliyorlar. TED لذا فالملخص، أنه إذا نظرت إليها، في السنة الأولى كان الناس يبعوا أرضهم ليحصلوا على الدخل، ولكنهم الآن يحصلوا في المقابل على وظائف في البناء وإعادة التشجير، يعملوا مع القردة، يمكنهم إستخدام نفايات الأخشاب في الحرف اليدوية.
    Çünkü EXXON, buna değer olduğunu düşünüyor. Planları elde etmek için başka bir oyunun da yok. Open Subtitles لأن (إيكسون) يعتقدون أن هذا يستحق و لا يملكون لعبة أخرى ليحصلوا عليه
    Ne yapacaklar ki? Ekstra kredi kazanmak için yeni gelen birini mi öldürecekler? Open Subtitles ماذا سيفعلون يعني ، قتل طالب جديد ليحصلوا على ائتمان إضافي
    Şu demek; onların, istediklerini kazanmak için yeterli sabırları yok. Open Subtitles يعني أنهم يعلمون أنهم لا يمتلكون الصبر ليحصلوا على ما يريدون
    Onlar para kazanmak için bir yol bulmuş oldular. Open Subtitles لقد إختلقوا قضيّة ليحصلوا على التمويل

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus