Bakın, Lester cidden oğlunu önemsiyor, kendi canını riske atacak kadar. | Open Subtitles | انظر, من الواضح ان لستر يهتم بأرني بما فيه الكفاية ليخاطر بحياته من أجله |
Bilirsin işte, sevgilisini kodesten çıkarmak için herşeyi riske atıyor | Open Subtitles | كما تعلم ، شخص على إستعداد ليخاطر بكلّ شيء لتهريب حبيبته من السجن |
riske atılamayacak kadar değerlisin. | Open Subtitles | أنت ذو قيمة كبيرة ليخاطر بك في رحلة خطيرة كهذه. |
Hayatını tehlikeye atacak kadar önemli olan şey neydi? | Open Subtitles | ما الذي كان مهماً جداً ليخاطر بحياته من أجله؟ |
Hayatını tehlikeye atacak kadar önemli olan bu şey neydi? | Open Subtitles | ما الذي كان مهماً جداً ليخاطر بحياته من أجله؟ |
Başkalarının hayatını tehlikeye atmaktansa Halley kendi icadını kendisi denedi. | Open Subtitles | لم يكن ليخاطر بحياة غيره كان هالي يقوم بإختبار إكتشافاته بنفسه |
Onu öldürmek isteseydi, şehirden götürmek için bunca riske girmezdi. | Open Subtitles | ما كان ليخاطر بأخذها من المدينة، كي يقتلها فحسب! |
Victor riske atmak istememiş... ve Markus korunması gerekirmiş. | Open Subtitles | فـ (فيكتور) لم يكن ليخاطر بذلك وبالتالي كان (ماركوس) محميا ً مهما كلف الأمر |
Kyle davasını acemi bir zihin okuyucu için riske atmaz, o yüzden Claire için çalışıyor olmalısın. | Open Subtitles | ما كان (كايل) ليخاطر بدعواه القضائية إيكالاً لـ"نصف قاريء عقول". لذا لا بدّ أنّكَ تعمل لحساب (كلير). |
Bunun kendi hayatını riske atıp zavallı Randall'ı erkenden mezara göndermeye değmeyeceğini düşünüyor. | Open Subtitles | بالتأكيد ليست كافية ليخاطر بحياته، ناهيك عن التسبب بموت المسكين (راندل). |
Kendini tehlikeye attığına göre çok yakın arkadaşın olmalı. | Open Subtitles | -لابد انه صديق حميم , ليخاطر بحياته هكذا |
Tamam, kendi hayatını tehlikeye atacak kadar salak bile olsa benimkini tehlikeye atmazdı. | Open Subtitles | و حتى إن كان أحمقاً بما فيه الكفاية ليخاطر بحياته الخاصة... فإنه لن يخاطر بحياتي أنا... |
Weston gelmeden önce arkadaşını buradan götürmek istediği için acele edip herkesin hayatını tehlikeye atıyor. | Open Subtitles | إنّه في عجلة ليخرج صديقه من هناك قبل أن يصل (وستُن)، ومستعدّ ليخاطر بحياة أيّ شخص آخر. |