"ليست قضية" - Traduction Arabe en Turc

    • olay değil
        
    • dava değil
        
    • davası değil
        
    • durum değil
        
    • sorun değil
        
    • bir şey değil
        
    • meselesi değil
        
    • dava değildi
        
    Büyük bir olay değil. Büyük bir olay gibi. Open Subtitles هى ليست قضية كبرى . هذا نوع من القضايا الكبرى
    Bu büyük bir olay değil arkadaşlar. Tamam, benim standartlarım var. Open Subtitles إنها ليست قضية كبيرة , أنا بالتأكيد لدي معايير
    FBI'ı arayamazsın. Bu federal bir dava değil. Open Subtitles لا يمكنك الاتصال بمكتب التحقيقات الفيدرالي هذه ليست قضية فيدرالية
    Başlangıç olarak size söylemek zorundayım bu hoş bir dava değil. Open Subtitles في البداية يجب ان اخبركم هذه ليست قضية جيدة
    Yargıç, bu maddi zarar davası değil. Open Subtitles حضرة القاضي، هذه ليست قضية تعويضات مادية.
    Kişiye göre değişen bir durum değil bu, gerçek. Open Subtitles إنها ليست قضية ذات إتجاهين أنا أوافق إنها حقيقة
    Ve uçak ağaç, kontraplakdan yapıldı ve cam elyafı giydirildi, yani radar sorun değil. Open Subtitles والطائرة مصنوعة من شجرة التنوب والخشب الرقائقى والألياف الزجاجية مصنعة من الجلد والقماش . وهكذا الرادار ليست قضية
    Resmî oylama alanı burası. - Büyütülecek bir şey değil, Carter. Open Subtitles هذا المكان الإنتخابي الرسمي انها ليست قضية كبرى، كارتر
    Hayır, bu prensip meselesi değil ama bu dilin bir kuralı. Open Subtitles هذه ليست قضية مبدأ، و لكنها متعلقة بالصحة اللغوية.
    Kemik mezarlığı cinayet mahaliydi, hemen kapatılacak bir dava değildi. Open Subtitles لم تكون هناك مقبرة للقتل هكذا من قبل بالتالى هى ليست قضية يمكن ان يتم حلها بسرعه
    O kadar da büyük bir olay değil. Etrafıma bakıyorum ve gördüklerim hoşuma gidiyor. Open Subtitles إنّها ليست قضية كبيرة، أنا أناظر بالجوار ، وأحب ما أشاهدة.
    Okulda bir kaç ders kaçırdım. Çok büyük bir olay değil, değil mi? Open Subtitles تغيبت عن الكلية بضعة أيام تلك ليست قضية كبرى, أليس كذلك؟
    Davaya bir göz attım ve dürüst olacağım kolay bir dava değil. Open Subtitles حسنا ً .. لقد أخذت نظرة ً على القضيه وسأكون صريحة معك انها ليست قضية ً سهله
    Bu eski bir dava değil. Bir hafta önce aldım. Open Subtitles هذة ليست قضية سابقة هذه واحدة اخذتها الاسبوع الماضي
    Bu artık bir mülkiyet davası değil beyler. Open Subtitles هذه ليست قضية ملكية عادية أيها السادة, أنا أضع امامكم
    Cinayet davası değil ki kadın boşanmak istiyor. Open Subtitles هذه ليست قضية قتل هذه الامرأة تريد الطلاق
    Bay Branch, bu olağan bir durum değil. Open Subtitles ياسيد برانش هذه ليست قضية عادية
    Yani, görebildiğiniz gibi, para sorun değil. Open Subtitles لذا، وكما ترون، المالية ليست قضية.
    Dinle Cece, biliyorum büyük bir şey değil ama buna, hayatım boyunca ihtiyaç duyduğum şeylerden daha çok ihtiyacım var. Open Subtitles انظري "سيسي" انها ليست قضية كبيرة , لكن أحتاج ذلك أكثر مما كنت بحاجة إلى أي شيء في حياتي كلها.
    Ölüm kalım meselesi değil ki bu. Open Subtitles إنها ليست قضية حياة أو موت
    Büyük bir dava değildi, bilgisayar oyunları yoktu. Open Subtitles ليست قضية كبيرة ... لا توجد ألاعيب الكترونية

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus