| Eğer gerçekten birbirlerini öldürmek isterlerse, silaha ihtiyaçları yok. | Open Subtitles | لو اردوا حقا أن يقتلوا بعضهم البعض ليسوا بحاجة إلى أسلحة لفعل ذلك. |
| Bu tür mürekkebe ihtiyaçları yok. Hadi kafamı uçur. | Open Subtitles | إنهم ليسوا بحاجة لذلك الوجه البشوش، هيا هشمى رأسى. |
| Hayır, çocukların kütüphaneye ihtiyaçları yok. | Open Subtitles | مرحباً، أنا جيل؟ لا، الأولاد ليسوا بحاجة لمكتبة |
| Bu yüzden gardiyanların 100 anahtara ihtiyacı yok. | Open Subtitles | أجل، مثل أبواب الزنزانات، لذا الحراس ليسوا بحاجة إلى حمل 100 مفتاح |
| Hastaların eğlendirilmeye ihtiyacı yok. Onların arkadaşa ihtiyacı yok. | Open Subtitles | المرضى ليسوا بحاجة للتسلية وليسوا بحاجة إلى صديق |
| Born! - Bu itlerin taranmaya ihtiyacı yok. | Open Subtitles | كلابك ليسوا بحاجة لتزيينهم أتعلمين لماذا ؟ |
| Erkekler bunu kendileri de yapar. Yardımına ihtiyaçları yok. | Open Subtitles | الرجال يمكنهم التكفل بهذا وهم ليسوا بحاجة لمساعدتك |
| Bir sebebe ihtiyaçları yok. | Open Subtitles | ليسوا بحاجة لسبب، لم يكونوا قط بحاجة إليه. |
| Yeterince kişi var. Bize ihtiyaçları yok. | Open Subtitles | لديهم ما يكفيهم هناك، وهم ليسوا بحاجة لنا |
| Daha fazla aptal oyuncağa ihtiyaçları yok. | Open Subtitles | إنهم ليسوا بحاجة إلى المزيد من هذه الألعاب الغبية |
| Korkmaları gerek zaten, ama ne yapacaklarını söyleyecek bir lidere de ihtiyaçları yok. | Open Subtitles | يجب أن يشعروا بالخوف و لكنهم ليسوا بحاجة لأن يخبرهم قائد بما يجب أن يفعلوه |
| Hayatta kaldılar ama kurtarılmaya ihtiyaçları yok. | TED | هؤلاء الناجين ليسوا بحاجة للإنقاذ. |
| Tabir-i caizse. Dilleri yok. İhtiyaçları yok. | Open Subtitles | ... الأمر أن ليس لديهم لغة ليسوا بحاجة لها |
| Onlar Arap atı, içmeye ihtiyaçları yok. | Open Subtitles | ... أنظر إنهم عرب لذا هم ليسوا بحاجة إلى للشراب |
| Elektriğe, ışığa, ısıtmaya ihtiyaçları yok. | Open Subtitles | إنهم ليسوا بحاجة للطاقة، الأنوار، |
| Bu insanların boş vaatlere ihtiyacı yok. | Open Subtitles | هؤلاء الناس ليسوا بحاجة إلى الآمال الكاذبة |
| Dansçıların artık kostüme ya da dekora ihtiyacı yok. | Open Subtitles | الراقصون ليسوا بحاجة إلى البدلات أو المناظر بعد الآن |
| Yılın en moda aygıtlarına ihtiyacı yok ki çocukların. | Open Subtitles | إنهم ليسوا بحاجة لأفضل المعدات لهذا العام |
| Amerikalı avukatların tartıştıkları şey: çocukların sabuna, kucaklamaya duşa ihtiyacı yok. Yetişkinlerin yardımına da serbest bırakma tarihine de yok. | TED | لديك محامين من الولايات المتحدة الأمريكية يجادلون أن الأطفال ليسوا بحاجة إلى الصابون أو العناق أو الاستحمام، مساعدة الكبار أو موعد للإفراج. |
| Kölelerin kurtarıcıya ihtiyacı yok. Onların Musa'sı var. | Open Subtitles | العبيد ليسوا بحاجة لرسول فلديهم موسى |
| Kölelerin kurtarıcıya ihtiyacı yok. Onların Musa'sı var. | Open Subtitles | العبيد ليسوا بحاجة لرسول فلديهم موسى |