Benim için değil aslında. Bu tayini karım istemişti. | Open Subtitles | ليس بالنسبة لى.كانت زوجتى من طلبت أرسالى. |
Senin için tamam ama Benim için değil ha? | Open Subtitles | حقا انه جيد بالنسبة لك ولكن ليس بالنسبة لى ؟ |
Benim için değil. Kendimi hiç bu kadar dinç hissetmemiştim. | Open Subtitles | ليس بالنسبة لى لم أشعر بهذه الحيوية من قبل |
Bence hayır, değil. | Open Subtitles | ليس بالنسبة لى ، أنها ليست كذلك |
Bana göre değil. Hukukla yeterince haşır neşir oldum. | Open Subtitles | ليس بالنسبة لى لقد رأيت كل القانون الذى أود أن أراه |
- babasının meydana getirdiği oğlu olarak. - Benim için değil,hayır. | Open Subtitles | هو الأبن الوحيد الذى أنجبه الله - ليس بالنسبة لى - |
Benim için değil. Hasta ve yaşlı bir adam olmaya hazır değilim. | Open Subtitles | حسناً , ليس بالنسبة لى , انا غير مستعد لأكون هذا العجوز الصدأ |
- Dünyanın en kötüsüyüm. - Benim için değil. | Open Subtitles | أنا الأسوا فى العالم - ليس بالنسبة لى - |
Korkarım ki Benim için değil. | Open Subtitles | ليس بالنسبة لى. |
En azından Benim için değil. | Open Subtitles | أعنى , على الأقل ليس بالنسبة لى, انا... |
Benim için değil. | Open Subtitles | ليس بالنسبة لى |
Benim için değil lanet olası, ihtiyar için! | Open Subtitles | ليس بالنسبة لى , بل لـ(أداما) |
Benim için değil. | Open Subtitles | ليس بالنسبة لى |
- Benim için değil. | Open Subtitles | ليس بالنسبة لى |
Bence hayır. | Open Subtitles | ليس بالنسبة لى |
- Biraz kafa karıştırıcı. - Bana göre, değil. | Open Subtitles | هذا نوع من التعقيد ليس بالنسبة لى - |