Kaba olmak istemem, ancak yatak odamda ev cini barındırmam için.... şimdi en uygun zaman değil. | Open Subtitles | أنا لا أريد أن أكون فظا أو ماشابه ولكنه ليس بالوقت المناسب لإستقبال جنى فى غرفة نومي |
Dinle, bu hiç de uygun bir zaman değil. | Open Subtitles | شئ من هذا القبيل يمكن ان يكون له مفعول اسمع،هذا ليس بالوقت الجيد |
Moralinin bozuk olduğunu biliyorum ve muhtemelen nutuk atmak için iyi bir zaman değil ama bir alkoliğe bir şişe votka vermek hangi mantığa göre doğru olabilir? | Open Subtitles | حسنا اعلم بانك محبط وهذا ليس بالوقت المناسب لمحاضراتي |
Bunun için doğru vakit değil. Hey Allah'ım. | Open Subtitles | هذا ليس بالوقت المناسب لذلك ، اللعنة |
Pekala, belki de şimdi, onu okula göndermek için iyi bir zaman değildir. | Open Subtitles | ربما هذا ليس بالوقت الجيد لنرسل به للمدرسة |
Uzun bir zaman sayılmaz. | Open Subtitles | هذا ليس بالوقت الكافي |
İyi bir zamanlama değil tatlım. Hala çalışıyoruz. | Open Subtitles | حسناً إن هذا ليس بالوقت المناسب حبيبتى |
Hud, bilmem ki. Şu an hiç de uygun bir zaman değil. | Open Subtitles | هد ، لا أدري هذا ليس بالوقت الملائم الآن |
evet, şimdi çok iyi bir zaman değil, çünkü başımda çok iş var. | Open Subtitles | نعم، الآن ليس بالوقت المناسب لأنه لدي الكثير على عاتقي |
Herhalde bıyığı söylemek için pek iyi zaman değil. | Open Subtitles | ربما ليس بالوقت المناسب بأن نذكر له ذلك الشارب؟ |
Üç gün. Çok uzun bir zaman değil. | Open Subtitles | يبقى إذاً ثلاثة أيام و هذا ليس بالوقت الكثير |
Oh, bilirsin.. Bu gerçekten iyi bir zaman değil. | Open Subtitles | أوتعلمين, يبدو أنّه ليس بالوقت المناسب الآن. |
Dipnot, kız kıza espriler yapmak için hiç de uygun bir zaman değil. | Open Subtitles | ..ملحوظة ليس بالوقت المناسب لإدراج دعابة |
Kim olduğunu bilmiyorum ama şu an hiç iyi bir zaman değil, tamam mı? | Open Subtitles | لا اعلم من انت, ولكن هذا ليس بالوقت المناسب, اتفقنا؟ |
Sanırım klostrofobin olup olmadığını sormak için pek de iyi bir zaman değil. | Open Subtitles | أظنه ليس بالوقت المناسب للسؤال لو كنت تعاني من رهاب الحجز |
Hiç iyi bir zaman değil baba. | Open Subtitles | إنه هاتفي إنه ليس بالوقت المناسب يا والدي |
Alfa politikası için hassas olunacak zaman değil bu. | Open Subtitles | ليس بالوقت الذي يجب ان تكون فيه رقيق مع قوانين الالفا |
Yanlış ismi ağzından kaçırmayı alışkanlık edinmek için doğru bir zaman değil. | Open Subtitles | إنّه ليس بالوقت المناسب تماماً للتعوّد على التفوه بأسماء خاطئة |
Birisinin kafasını kaybetmesi için hiç de iyi bir zaman değil. | Open Subtitles | ليس بالوقت الجيد لفقدان رئس احدهم |
Şu an uygun bir vakit değil. | Open Subtitles | الان ليس بالوقت المناسب |
Hayır, demek istediğim, belki de bu iyi bir zaman değildir. | Open Subtitles | أنه ربما هذا ليس بالوقت المناسب نعم |
İyi bir zaman sayılmaz. | Open Subtitles | إنه ليس بالوقت المُناسب. |
İyi bir zamanlama değil. | Open Subtitles | إنه حقاً ليس بالوقت المناسب الآن |